Park Jimin | KS3

-14-

Ks3

Ders kitaplarını tuttuğu elini sıkılaştırarak sınıf kapısının önünde durmuş, kapıyı açmıştı yavaşça. Gürültülü sınıf aniden sessizliğe gömülürken içeri giren bedene karşı hepsi gülümseyerek ayaklanmıştı.

Park Jimin...
Edebiyat ve müzik öğretmeni...

En saygın öğretmendi okulunda ve öğrencilerini çok seviyordu. Tabii öğrencilerinin de ondan farkı yoktu. Hayranlık duyduğu öğretmenleri için her şeyi yaparlardı.

Jimin kapıyı kapatırken sınıftakilerde göz gezdirmiş, kitaplarını masaya bırakıp onlara tebessüm etmişti.

"Oturabilirsiniz çocuklar."

Herkes oturduğunda Jimin'in gözleri en arka sıradaki bedene kaymıştı.

Jung Tia...

Ailesindeki sorunlardan dolayı içine kapanık olan bu kıza tek ulaşan Park Jimin'di.

Tia gergince bakışlarını ellerinde indirdiğinde Jimin dersten sonra onunla konuşacağını aklına kazıyarak dersine başlamıştı.

Zilin sesi tüm okulu doldurduğunda herkesin sınıftan çıkması, Jimin'in kapıyı kapatıp en arkada başı sıraya yaslı olan Tia' ya doğru ilerlemesi için fırsattı.

Kızın yanındaki boşluğa otururken hareketlilikten dolayı irkilen Tia, gördüğü yüzle derin bir nefes vermişti.

"Yine bir şey olmuş, belli. Ne oldu?"

Tia bakışlarını ondan çekip etrafında gezdirmiş ardından tekrar ona merakla bakan gözlere bakmıştı.

"Beni birine satıyor..."

Jimin'in gözleri büyürken Tia titrek bir nefes vererek gözyaşlarını tutmuştu.

"Yirmi sekiz yaşında... Borcu varmış adama. Ödememiş. O da benimle evlenmek isteyince... Zengin diye ondan yararlanmak için beni verdi."

Jimin'in yüz hatları hızla gerildiğinde Tia gözyaşlarını tutamamıştı. Ancak hıçkırıklarını yutmuş, çığlıklarını bastırmıştı.

" Bay Park... Bugün düğünüm var. "

Acı bir gülüş yüzüne yerleşirken Jimin ne bir şey diyebiliyor ne de tepki verebiliyordu. Mıhlanmış gibiydi.

"Ama... O iyi biri biliyor musunuz? Ben de şaşırdım. Dün birlikteydik ve... Bana zarar vermedi. İlk kez önemsendiğimi hissettim."

"Ya seni kandırmak için yapıyorsa, Tia?"

Tia'nın yüzü düşerken omuzlarını yavaşça silkti. Gözlerini ellerinden çekip Jimin'e çıkardı.

"Bu saatten sonra ne önemi var ki?"

"Seni kurtaralım, polise gidelim bak bu kez dinle beni."