Bir insanı unutmak zorunda kaldın mı hiç?
Hiç bir insanı unutmak, bir insandan vazgeçmek.
Bir insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı hiç ?
Hani ölmüş gibi,
Hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi, her an kapıdan içeriye gülümseyerek gireceğini bekleyip ama aslında hiç gelmeyeceğini de bilmen gibi...
- NAZIM HİKMET -****
-Doğu Kılıç Aslan'dan -
Yıllardır şahsen tanıdığım isim. Nasıl böyle bir şey olabilir? Ailesinden nasıl saklamış olabilir ki ?
Yüzbaşı Ayşegül şahin.
Ayşegül şahin.
Ayşegül teyze.
Yok daha neler.
Kadın asker, oda yetmemiş gibi yüzbaşı.
Kocasından kızından bunca yıl nasıl gizlemiş ya da gizlemiş mi ? Hiçbir fikrim yok. Gülcenin haberi var mıydı?
Muallakta. Dakikalardır kendime aynı soruları sorup duruyorum. Hadi öyle diyelim, hadi asker diyelim ben nasıl anlamadım?Ben bordo bereyi ne diye taktım, onca eğitimden nasıl geçtim de yıllardır araştırdığım aile hakkında, bu kadar önemli bir bilgiyi nasıl bilmem. Daha sevdiğim kadının annesinin mesleğini bilemiyorsum nasıl vatan koruyacaktım?
Eğer Gülce de bilmiyorsa nasıl öğrenecek? Öğrenince uğrayacağı hayal kırıklığını düşünmek dahi istemiyorum.
Albayın boğaz temizlemesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
Ortam da ölüm sessizliği hakimdi . Kimseden ses çıkmıyor ben konuşayım diye bekliyorlar muhtemelen, ama dilim düğümlendi sanki konuşamıyorum. Öylece dosyaya bakıyorum. Sayfaları karıştırırken bir sayfa dikkatimi çekti geri döndüm.Gülce.
Ona ait olan bir sayfa, onun bilgileri ve altta küçük bir fotoğrafı bulunuyor.
Kömür gözler, Gece saçlar, görmeyeli çok büyümüş ve güzelliğiyle dünyayı kıskandıracak dereceye gelmiş.
İstemeyerekte olsa bilgilerine gözüm kaydı. korkuyordum hakkında yazılan bilgiler canımı yakacak diye. Dikkatle sanki hece hece okudum, bir şey arıyor gibiydi gözlerim. Öğrenciymiş daha, mezun olacak 2 haftaya mezuniyeti varmış. Ve bekar hayatında biri var mı bilmiyorum ama bu benim için yeterli evlenmemiş. Seni mi bekliyor sanki, okulu olduğu için evlenmemiştir. Hayal gücüm bana neler kurdurdu oysa ki!Sessizliğim bizimkileri rahatsız etmiş olmalı ki korkut lafa girdi .
"yani tam olarak bu kadın neresinde bu olayın? "Albay lafını böldü."Öncelikle kadın değil yüzbaşınız. Ve bu kadın, Tercihi gereği yıllar önce istihbaratçı olmayı seçmiş, o zamandan bu yana sahalarda bize yardımcı olmakta, bildiğiniz üzere istihbaratçılar gizliden çalışır ve tüm bilgileri saklanır.
Bu nedenle kimse kendini suçlamasın nasıl olabilir de farkına varmam diye " dedi.Bu laf bana geliyordu sanırım. Çünkü bilgileri gizlenmese gülceyi takip ederken, araştırırken illa karşıma çıkardı. Timim hala konuşmadığımı görünce tek tek lafa giriyor. Benim yerime konuşuyorlardı.
Bu sefer araya giren mizgin oldu."komutanım sizde biliyorsunuz Kılıç komutanım için biraz hassas bir konu. Hatta bizden iyi siz biliyorsunuz. Nasıl olacak biraz daha detay verebilir misiniz ? "
Mizgin ve dahice soruları, dosyada yazıyordu evet ama birde selim albay anlatsın bakalım. O bu olayın tam olarak neresinde?
Yıllardır bilip benden sakladı mı?
Albay tekrar resmin önüne geldi o an resim yine dikkatimi çekti, bu sefer gözlerin kime benzediğini biliyorum. Yıllardır hasret kaldığım kömür gözlere benziyor . Gözlerin tanıdık gelmesini artık yadırgamıyorum. Aşinası olduğum kömür gözlerle tıpa tıp aynı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖKSÖKÖ
Ficción GeneralMinicik bedenlerinde sevgiyi nereye kadar götürebilirler.... "taa ki 15 yıl sonra o kara günde karşılaşıncaya dek..." -Gülce şahin -Doğu Kılıç Aslan