Kana boyanmış,
Bir kucak dolusu gülle geldim kapına.
Herkese yer vardı yüreğinde,
Bir bana mı yuva olamayışın?
-SAMİİREX-****
-Doğu Kılıç Aslan'dan-
10 ay öncesine kadar biri gelip, teröristlerce tutsak edilen Komutanın yıllardır peşinde olduğun çocukluk aşkının annesi çıkacak, oda yetmeyecek babasının ise teröristlerin ele başı olduğunu öğreneceksin, sen tüm bunları bilip güneşine hiçbirini söylemeyeceksin vicdan azabıyla yanıp duracaksın. Tam tüm her şeyi geride bırakıp, hataları telafi edip, yeniden eskisi gibi hatta eskisinden daha dolu, daha sevdalı yolunuza devam ederken babası karşınıza çıkıp 2 dakika da tüm her şeyi altüst edecek deseler inanmazdım. İnanmadığım gibi de yıllar sonra onu bulmuşken bu kadar yalanı ona söylemiş olduğuma akıl sır erdiremiyorum. Neyin çaresizliğiydi bendeki ? olayların bu raddeye gelmesine sebep oldum...
Neyin çaresizliği biliyor musun doğu, gülceyi tanımanın....
Babası her ne dediyse onu suskuna çevirirken, bunca şeyi öğrendiğinde ona ne olacak bunu bildiğinden susmaktan başka çaren yoktu. Hiçbir şeyin çoğunda gözü yokken bir avuç mutluluğu ondan çok görmediğinden bu hal. Yıllara meydan okumuş aramızdaki bu bağ, umarım bizi her koşulda birbirimize getirir....''Nereye?" dedi çoktan ardımda bıraktığım ses.
'' Gülceyi bulmaya''
''Bende seninle birlikte geliyorum.'' dedi süs köpeği peşimi bırakmayacağından emin olduktan sonra ona aldırış etmeden hızlı adımlarla askeriyenin yolunu tuttum.
'' Araba burada kaldı'' dedi arabayı işaret ederek.
'' Araba orada da bende ki akıl burada değil '' dedim yönümü araba istikametine doğru döndürürken. Arabaya ulaştığımızda ikimizden de ses çıkmıyordu. 2 dakika sonra askeriyeye ulaştık, benim tim izinli olduğu için askeriye de değillerdi fakat yolda acil gelmeleri için emir verdim. Korkut, mizgin ve zafer abi hariç gerisi tam karşımda ne olduğunu sorgular şekilde bana bakıyorlardı.
'' Ne ara geldiginizi sormayacağım...''
'' Komutanım önemli dediniz, kendi sesinizdeki endişeyi duysanız kanat takıp uçarak gelmek isterdiniz.'' dedi cenk
'' Komutanım peki...''
'' Gülce yok, ve şerefsiz babası dün haysiyetsiz bir biçimde karşımıza çıktı. O şerefsizi bulduğum yerde öldüreceğim.
'' Komutanım kendi öz kızı sonuçta birşey yapmış olamaz değil mı? '' dedi lale
'' karşımızdaki psikopat ve ayrıca bir şizofren ne yapacağını kestirmek inanın çok zor. Gerisini toplantı odasında konusalım.'' dedim etrafta bizi dinleyen biri var mı diye göz gezdirirken.
'' Komutanım toplantı odasına bu şahısta mı girecek ? diye sordu cenk yanımda yürüyen süs köpeğini göstererek.
'' hayır, o benim odamda bekleyecek'' dedim süs köpeğine dönerek odanın yerini gösterdim. '' bu kapı, beni bekle.'' dedim ve o benim odama girerken biz toplantı odasına doğru yürüdük. Kapıyı açtığımda, albay ve yüzbaşı çoktan yerlerini almışlardı. onları görünce selam verdik. Bana ayrılan yere otururken bakışlarım Ayşegül yüzbaşıdaydı. Bu kadın dünyaya benim güneşimi getirmişken, ben ne çok nefret biriktirmişim ona böyle?
Boşuna mı peki kılıç? duyduğun tüm nefretleri hak edecek kadar üzmediler mi senin güneşini?
" Evet çocuklar her şeyden haberimiz var. Ayşegül yüzbaşınız bizzat konuyla ilgileniyor. Dedi albay. fark ettim de uzun süredir selim babayla da hasbihal edemedik. Eminim oda eksilerimi ve artılarımı toplamıştır çoktan. Ama konu yüzbaşı olunca ona da olan kızgınlığım birden artıyor, benden sakladığı bir çok şey gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖKSÖKÖ
General FictionMinicik bedenlerinde sevgiyi nereye kadar götürebilirler.... "taa ki 15 yıl sonra o kara günde karşılaşıncaya dek..." -Gülce şahin -Doğu Kılıç Aslan