Kaç manzara harcanır,
Şu karşımda duruşuna?- Samiirex-
****
-Doğu Kılıç Aslan'dan-
Bilseydim gideceğini daha çok izlerdim seni o gece, daha çok hayal kurardım baş köşesinde senin olduğun. 6 ay geçti, bir tane iğne deliği kalmadı aramadığım. Birgün tim çıkageldi, Olmuşların olacak olanların orta yerine hemde. Gözlerim inansın mı şimdi bu manzaraya? Gözler gördüğü her şeye inanmak zorunda mı? saatler sonra düğünü basacağım gülce karşımdaydı. Kısa saçları, yüzünde oluşan birkaç morluğu, olanca zayıflamış bedeni ile karşımda öylece duruyordu.
" Sizce ne olacak komutanım, öfkesinden patlatır mı buraları? "" Lan oğlum ben seni patlatacağım şimdi, yürü dışarı çık gerzek. " Cenk'in ve korkutun itişmeleri sanki rüyamı bölüyor gibiydi. Evet olsa olsa rüya olur bu.
Yoksa öldük de cennete mi geldik doğu?
" Yüzbaşım hepimiz çıkalım gençler konuşsunlar gülce'nin kılıç'a anlatacakları vardır. Daha sonra beraber konuşuruz. " Albayın sesiyle yüzüme su serpilmiş gibi ayıldım. Netti, karşımdaki gerçekten gülceydi. Gözünü kırpmadan herzamanki cesur, cüretkar bakışlarıyla beni süzüyordu.
Ne konuşacağız ki? Ne anlatabilir bana? Hain değil miydi gülce? Şuan elini kolunu sallayarak nasıl geziyor askerlerin arasında? Annesini ölmüş bilmiyor mu? Nasıl yanında duruyordu az önce? Tüm yaşadıklarım bir imtihan olsa ben çoktan sınıfta kalmıştım herhalde. Odada ikimiz kalmıştık, durmaksızın kan pompalayan kalbim şuracıkta duracak gibiydi. Sorular beynimi kemirken güneşimin karşımda duruşu bile beni rahatlatamadı. O bana doğru yaklaşırken birkaç adım geriledim. Refleksif hareketimden ürkmüş olacak ki olduğu yerde durdu." Doğu? "
Doğu mu dedi o ? Birlikte vakit geçirdiğimiz süre boyunca bana sitem edip bir kere Doğu demeyen gülce mi?
" Merak etmiyor musun? "
Bu şekilde Öfkeme köz atıp durmakla ne kadar hata yapıyor bir bilse...
" Neyi merak edeceğim? Hangisini? " Dedim odadaki açık camı kapatırken, sakin bir şekilde durmaya çalışıyordum karşısında.
" Haklısın, öyle çok haklısın ki! anlatmama izin ver yeter ki sana her şeyi anlatayım." Masum bakışlarıydı zaten beni hep kandıran ama bu kez ona fırsat tanımayacağım. Bu kez öyle bir raddeye gelmişiz ki belki de bir kaç saat sonra elin koynunda olacak...
Aramızda bir metre bile yokken, ona kavuşmuşken gitmesine izin mi vereceğim elbette hayır....
" sen dalga mı geçiyorsun gülce, sen bugün evlenmiyor musun? Ben senin düğününe katılacaktım lan sen neyi anlatacaksın bana. 6 aydır neredesin sen gülce? Mektupla vedalaşmakta ne hangi devirdeyiz. Beni babanla baş edemeyecek kadar güçsüz mü gördün ? Eğer sen benim yanımda olsaydın ben her şeyin üstesinden gelirdim. Ama yoktun, ben hiçbir şeyin üstesinden gelemedim. Gittin ve ben bittim anlıyor musun ? Her yerde seni aradım bakılmadık delik bırakmadım. Sonra bir gün hain olduğunu öğrendim hemen sonrasında nişanlı olduğunu ve bugün düğünün olduğunu ben senin gözünde bu kadar mı yoktum? Bu kadar mı sevmedin beni? Turna kim? Sen başından beri mi kandırdın beni? " her bir soruda gömüldü olduğu yere sanki. Ben sevdiğim öyle yapardı zaten güneşim ne olur mantıklı bir açıklaman olsun ne olur....
" Müstakbel kocan nerede ayıp değil mi düğün günü seni burada yalnız göndermiş?"
" Sen nasıl düşünürsün tüm bunları? Sen hiç beni tanımadın mı doğu? Ben senden başkasını görmedim yıllarca kalbim bir sana ve hep sana atacak bilmiyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖKSÖKÖ
General FictionMinicik bedenlerinde sevgiyi nereye kadar götürebilirler.... "taa ki 15 yıl sonra o kara günde karşılaşıncaya dek..." -Gülce şahin -Doğu Kılıç Aslan