İSTENMEYEN 【James Potter】

15-Sürekli Didişen İkili

Oy sınırı 100, yorum sınırı 100. İyi okumalar.

★

Violet

"Potter'ın uzun saçlı arkadaşını hiç sevmiyorum." dedi Jasmine, aniden odama girerken. Yanıma gelmesinin üzerinden iki aydan fazla zaman geçmişti ve birkaç gün sonra da Hogwarts'taki son senesine başlayacaktı.

James'in arkadaşlarıyla birlikte onu eve getirdiği gün babam tahmin ettiğim gibi kapıya dayanmış, sonraki iki hafta boyunca da bunu sürdürmüştü.

Jasmine iki hafta boyunca evden hiç ayrılamasa da bunu sorun etmemişti çünkü babamın evinde yaşarken de dışarı çıkmaya izni yoktu. En azından şimdi her an hıncını ondan çıkartabilecek iki kişiyle birlikte yaşamıyordu.

"Sirius'a Potter'ın uzun saçlı arkadaşı demeyi tam olarak ne zaman bırakmayı düşünüyorsun?" diye sordum güç bela da olsa üzerimdeki elbisenin fermuarını kapatmayı başarırken. Artık neredeyse yedi aylık hamileydim ve göbeğim bağımsızlığını ilan etmiş durumdaydı. "Ve Sirius yine ne yaptı?"

"Üzerime oyuncak örümcek fırlattı." dedi Jasmine isyan edercesine. "Ne zaman buraya gelse benimle uğraşıyor. Bıktım usandım artık."

"Üzerine oyuncak örümcek fırlattıysa sen de ona lanet fırlatsaydın." dedim aynadaki yansımama bakarken. Üzerimde çiçekli bir elbise vardı ve dizlerimin biraz üzerinde bitiyordu.

"Fırlattım zaten ama kenara kaçınca onun yerine Pettigrew'e isabet etti. Sonra da yeniden lanet atamadan evden kaçtı."

"Boş ver Jasmine birkaç gün sonra Hogwarts'a döneceksin zaten." dedim. Sirius'la Jasmine'i rahat bırakması konusunda defalarca kez konuşmuştum ama bir işe yaramıyordu. "Orada Sirius yok."

"Tanrı'ya şükür yok." dedi Jasmine. Sonra da bana doğru yürüyüp elini kocaman olmuş karnımın üzerine koydu. "Teyzesinin bir tanesi bugün cinsiyetini belli edecek artık değil mi? Lütfen belli edip herkese kız olduğunu gösterir misin? Bazı densizler senin erkek olduğunu iddia ediyor."

Bahsettiği densiz Sirius'tu.

"James de cinsiyetinin belli olmasını çok istiyor ama benim doğumdan önce cinsiyetini öğrenebileceğimize dair inancım kalmadı artık." dedim içimi çekerek. "İnat etti resmen. Göstermiyor cinsiyetini."

"Meymenetsiz babasına çekmişse demek ki."

"Ben de konu ne zaman bana gelecek diyordum." dedi James, odama elinde son zamanlardaki favori yiyeceğim olan kocaman bir dilim çikolatalı pastayla girerken.

Çikolatalı pasta dikkatimi dağıttığı için Jasmine'in James'e karşılık olarak ne dediğini duymazken çabucak pastayı James'ten alıp yatağımın üzerine oturdum. Sonra da çikolatalı pastadan bir ısırık alıp inledim.

"Çikolatalı pasta kesinlikle bu dünya üzerindeki en lezzetli şey."

"Geçen hafta dünya üzerindeki en lezzetli şeyin limonlu kurabiye olduğunu söylüyordun." dedi James ve dudaklarıma bulaşan çikolatayı temizlemek için dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdiğimde yutkundu.

"Ondan önceki haftada dünya üzerindeki en lezzetli şeyin kivili patates kızartması olduğunu söylüyordun." dedi Jasmine. "Potter, Violet'e yiyecekmiş gibi bakmayı kes." diye ekledi sonra da James'e ters bir bakış atarak. Hamileliğimin başında beni ortada bıraktığı için ona hâlâ çok sinirliydi ve siniri de kolay kolay geçecekmiş gibi görünmüyordu.

"Aylardır sadece yiyecekmiş gibi bakabiliyorum zaten, bari ona karışma." dedi James ve bakışları yeniden dudaklarımı bulduğunda bir kez daha yutkundu.

Aylardır dudaklarıma yapışmak için fırsat kolluyordu ama benim ona bu fırsatı vermek gibi bir niyetim yoktu. Her ne kadar coşan hormonlarım bende üzerine atlama isteği uyandırıyor olsa bile.

James'le bakışlarımız buluştuğunda bu kez yutkunan ben oldum. Jasmine haklıydı. Cidden beni yiyecekmiş gibi bakıyordu.

"Kontrole geç kalıyoruz." dedim bakışlarımı James'ten ayırıp yeniden pastama çevirirken. James'i yeme isteği daha cazip geldiği için artık eskisi kadar lezzetli görünmüyordu gözüme. "Hazırlan da çıkalım."

"Tamam güzelim." dedi James ve ne düşündüğümü anlayabiliyormuş gibi bana göz kırptı.

Onu sadece bir kereliğine öpsem ne olurdu ki?

Saçmalama Violet, kendine gel.

Ama aşeriyorum resmen, ya James'i öpmediğim için bebeğimde James şeklinde bir doğum lekesi olursa?

"Violet beni dinliyor musun?"

Jasmine'in sesiyle girdiğim ikilimden çıktığımda, "Hayır." diye mırıldandım. "Ne diyordun?"

"Ben de sizle gelsem olur mu diyordum. Anthony'ye yakalanırsam diye tek başıma dışarı çıkamıyorum. Evde durmaktan da çok sıkıldım."

"Tabii gel." dedim. "Sonra da Diagon Yolu'na gidip okul için gerekenleri alırız."