11.Bölüm

4.8K 285 338
                                    

Arabadan çıkan ani fren sesi ile gözlerimi açtığımda, araba yolun kenarında durmuştu. Ciğerlerime çektiğim havada yanık lastik kokusu vardı, bakışlarım yolda olan lastik izlerine gitti bir an..

Yolun ortasında hala aynı şekilde dururken az önceki arabadan bir adam çıkıp yanıma geldi.

"İyimisiniz" dedi

Hiç bir şekilde ona cevap vermeyip sadece yüzüne bakıyordum.

"Hanım efendi size diyorum, gecenin bu saatinde dışarıda ne işiniz var? Ya size çarpsaydım!" Deyip kaşlarını çatmıştı.

Hala ona bakarken "size diyorum!" Diye bağırması ile bir anda adamın arkasında Akhilleus'un belirmesi bir olmuştu.

Korkudan kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. İki adım geriye atınca adam bana anlamayan gözlerle bakıyordu.

"Hanım efendi iyimisiniz?" Dedi

Akhilleus çatık kaşlarla bana bakıp uzun tırnaklarını adama doğru götürünce "hayır!" Diye bağırdım..

Kafamı hafif sallayıp "Yapma" diye bildim.

"Hanım efendi ne yapmayayim? İyi görünmüyorsunuz bir hastaneye gidelim isterseniz" dedi adam.

Akhilleus gözlerini benden ayırmadan adamın kulağına yaklaşıp bir şeyler fısıldadı, daha ben ne yaptığını anlamaya çalışırken adamın çığlık atması ile bakışlarımı Akhilleus'tan çekip adama baktığımda gözleri kararmıştı, babam sandığım kişide olduğu gibi ondan da siyah sıvılar geliyordu..

Bir adım geriye gitmemle adamın ayaklarımın önüne düşmesi bir olmuştu.

Korku dolu gözlerle yerde yatan adama bakarken Akhilleus'un kahkahsı boş sokakta yankılanıyordu adeta.

Bakışlarımı adamdan çekip Akhilleusa çevirdiğimde yüzündeki gülümsemeyi silip sert yüz hatları ile bakmaya başladı bana...

"Hala gitmemi istiyormusun sevgilim"

"Sen..sen ne yaptın ona" diye bildim.

"Sa-..

Daha Akhilleus lafını tamamlayamadan hangi ara geldiğini bilmediğim Urungu uzun tırnaklarını Akhilleus'un göğüsüne geçirmişti.

Akhilleus'un dudaklarının arasından kan çıkması ile Urungu'nun onu fırlatması bir olmuştu..

"Kaç!" Diye bağırdı bana Urungu..

Daha ben ona cevap vermeden Akhilleus'u fırlattığı yere gitmişti bir hışımla.

Arkama bakmadan koşmaya başladım. Nereye gideceğimi bilmiyordum sadece koşuyordum. Son olanlardan sonra eve gidemezdim..

Nefes nefese kaldığımda durup ellerimi dizlerime yasladım, nefeslerimin düzene girmesini beklerken etrafa bakındım.

Şuan sahranın evine çok yakındım ama onlara da gidemezdim gecenin bu saatinde, hem ya Akhilleus gelip onlarada zarar verirse?

"Lanet olsun!" Diye bağırdım.

Acaba Urungu ne yaptı? İyimidir ki? Ya onada bir şey olduysa? Hem bana neden yardım etti ki? Akhilleusu öldürmemiştir dimi yaşıyordur hala?

Peki ya ailem onlara ne oldu? Kafayı yemek üzereyim bu soruların cevaplarını bir şekilde öğrenmem gerekiyor..

Dik duruşa geçip biraz daha soluklandığımda ensemde birinin nefesini hissetmemle kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atmaya başladı..

Yavaşca arakama dönüp kim olduğuna baktığımda daha önce hiç görmediğim iki kadın vardı.

Bana gülümseyip "sen o sun değil mi ?" Deyip tokat atmasıyla yere düşmem bir olmuştu.

CİNİN AŞKI   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin