Merak ediyorum.. İnsanın Ruhunun ölmesi mi daha acı ? Yoksa bedeninin, benliğinin ölmesi mi?..
Kraliçe İzem Saye
Okur: inciiiyazarr 'dan
__________________________________________
Trix'le birlikte evden çıkıp bahsettiği geçide gelmiştik. Geldiğimiz yer, ormanın derinliklerindeki bir mağaraydı.
Mağaranın girişine yaklaştıkça, etrafı saran ağaçlar daha karanlık ve tehditkâr bir hal alıyordu. Gözlerim ormanın derinliklerine takılı kaldı; sanki beni izleyen bir çift göz varmış gibi hissettim.
Mağaraya adım atmadan önce tekrar ormana baktım. Dışarıda kasvetli bir hava vardı.
Normalde bu tür havaları çok severdim, yağmur öncesi o ağır basan koku ve rüzgârın uğultusu bana huzur verirdi. Ama bugün farklıydı; içime bir kurt düşmüştü, huzursuzluk kalbime çöreklenmişti.
Kalbim sıkışıyor, nefesim daralıyordu. Göğsümde bir ağırlık, sanki beni bastıran görünmez bir el vardı.
İstemsizce elim bir anlık kalbimin üzerine gitti. Soğuk terler alnımdan süzülmeye başladı. Bu hissettiğim şey basit bir korku değil, bir uyarı gibiydi. Bir şeylerin çok yanlış olduğunu biliyordum ama ne olduğunu adlandıramıyordum.
"İyi misin?" dedi Trix, sesi endişeli çıkmıştı. Gözlerindeki kaygı, söylediklerimle yatışacak gibi değildi.
Bakışlarımı Trix'e çevirip zoraki bir gülümsemeyle "İyiyim," dedim, ama bu kelimenin boş bir teselli olduğunu ikimiz de biliyorduk.
Trix beni kafasıyla onaylayıp mağaraya girdi. Adımlarını izlerken, mağaranın ağzındaki karanlık, sanki her şeyi yutmaya hazır bir yaratık gibiydi. Derin bir nefes alıp arkasından girdim.
İçerisi beklediğimden daha soğuktu. Nemli taşlardan yayılan rutubet, her nefes alışımda ciğerlerime doluyor, içimi daha da karartıyordu.
Mağaranın duvarlarından süzülen damlaların sesi yankılanıyordu; ama bu, sadece su damlaması mıydı, yoksa karanlığın içinde bir şey mi vardı?
Bir an durup dinledim. Karanlığın içinden gelen hafif bir hışırtı duydum, ama tam olarak nereden geldiğini kestiremiyordum.
Bir şeyin gölgelerin içinde hareket ettiğine emindim, ama ne olduğunu göremiyordum. Trix fark etmiş olacak ki durup arkasına baktı.
"Devam etmeliyiz," dedi, bu sefer sesi daha kararlıydı.
Başımı sallayıp ona katıldım. Ancak karanlık mağarada ilerlerken, her adımda arkamızdan bir şeyin bizi izlediğini, her an üzerimize atlayacakmış gibi hissediyordum.
Yol ikiye ayrıldığında, mağaranın derinliklerinden gelen rüzgar, bir fısıltı gibi kulağımıza çarptı. Sanki mağara bizi konuşuyordu.
Sağdaki yolun karanlık uçurumları daha derindi, rüzgarın sesi burada daha ürkütücüydü. Adeta bizi o yöne çekmek istercesine bir uğultu yayıldı. Trix'le göz göze geldik; o da bu sesleri duymuş olmalıydı.
Tam bu sırada, mağaranın derinliklerinden metalik bir ses yankılandı, tıpkı bir zincirin sürüklendiği gibi. Ardından gelen hırıltılı nefes alışverişi, kanımı dondurdu. Trix bir an durakladı, ardından titreyen bir sesle, "Burada yalnız değiliz," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNİN AŞKI
ParanormalAlt tarafı kızlarla bir gece yarısı buluşup eğlence amaçlı bir âyin yapıcaz en fazla ne olabilir ki? "Sen bir tek bana aitsin kız çocuğu bir tek bana" "Sen bana haramsın" dedim titrek bir sesle "Sen bana adaksın kız çocuğu" +18 şiddet, küfür, kan...