39.BÖLÜM

1.7K 104 107
                                    

Ecmelin dediği şeyle beynimden vurulmuşa dönmüştüm..

"Ne dedin sen" dedim tekrar titrek bir sesle..

"Benden bahsettiğine nasıl bu kadar eminsin" dedim.

"Sosyal medyadan senin fotoğrafını gösterdim saye ona, seni görür görmez İzem Saye diye daha çok bağırdı"

Ecmelin söyledikleri ile içimi bir korku kaplamıştı..

"Bir savaştan bahsederek sayıklıyordu, bizde anlamadık bu yüzden seni aradım her yerde"

__________________________________________

Cühenna kabilesinden

--

Karmis, tahtında oturmuş, önünde diz çöken ifriti dikkatlice süzüyordu. Otoritesinin farkında, her hareketi kararlılıkla doluydu.

Odanın soğuk havası, üzerinde taşıdığı güçle daha da keskinleşiyordu. Sesi, derin bir yankıyla odada çınladı: "Konuş!"

İfrit, başını biraz daha öne eğdi, sanki Karmis'in gücünün ağırlığını daha fazla hissediyormuş gibi. Sessizliği bozarak konuşmaya başladı: Kızın şu an yalnız olduğunu, sadece bir insanla birlikte olduğunu belirtti.

Ancak, bu insan da ifritler tarafından izleniyordu. Bu bilgi, Karmis'in dudaklarında şeytani bir sırıtışın belirmesine neden oldu. O, her zaman soğukkanlıydı, ama zaferin bu kadar yakında olduğunu hissetmek, ona ayrı bir haz veriyordu.

İfrit devam etti ve asıl bombayı patlattı: Akhilleus'un, Saye'den gizlediği başka bir çocuğu daha vardı. Bu çocuk hakkında yaşayan bir ölü olarak bahsediliyordu. Saye'nin bu çocuktan haberi yoktu, sadece bir çocuğu olduğunu sanıyordu. Karmis'in gözleri, bu bilgiyle bir an için parladı. Bu, eline geçen en güçlü kozdu.

Bu bilgiyle, Karmis'in içindeki zafer arzusu daha da büyüdü. Tahtından ağır ağır kalktı, adımlarında bir kararlılık vardı.

Yüzünde beliren zafer gülümsemesi, odanın loş ışığında parladı. Akhilleus'a karşı eline geçen bu koz, onu en zayıf noktasından vurmak için mükemmeldi.

Karmis, düşmanını ailesiyle yok etmeyi planlıyordu. Onun zayıf noktasını kullanarak, Akhilleus'u diz çöktürmeyi ve cinler âleminin imparatoru olmayı kafasına koymuştu. Bu an, zaferinin habercisiydi.

"O çocuğu bana getir, Zeyd," diye buyurdu Karmis, sesi her zamanki gibi kararlı ve kendinden emindi. Gözlerinde parlayan hırs, her kelimesine yansıyordu. Onun planları asla yarım kalmazdı.

İfrit, gözlerini yerden kaldırmadan devam etti: "Ya kız ne olacak, Efendim?"

Karmis, umursamaz bir edayla karşılık verdi: "Kız işime yaramaz. Bana yaşayan ölüyü getir." Karmis'in sözleri, odadaki soğuk havayı daha da ağırlaştırdı.

İfrit, verilen emirleri yerine getirmek üzere hızla ayağa kalktı, başını eğdi ve "Emredersiniz, Efendim" diyerek odayı terk etti.

Karmis, zafer gülümsemesiyle camın önüne yürüdü. Dışarıdaki karanlığı seyrederken, Akhilleus'un yakında düşeceğini bilmekten aldığı tatmin duygusu, içini doldurdu. "Sonun geldi, Akhilleus'cuk," diye mırıldandı.

Artık planını uygulamaya koymanın zamanı gelmişti. Akhilleus'un ailesi, onun düşüşünü hızlandıracak, Karmis'in zaferini perçinleyecekti. Karanlığın içinde bir gölge gibi ilerlerken, imparatorluk hırsı, tüm varlığını ele geçiriyordu.

__________________________________________

Sayeden

Ecmelle biraz daha konuştuktan sonra ondan bu olanları düşünmek için biraz zaman istedim.

CİNİN AŞKI   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin