18.BÖLÜM

4.1K 228 261
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi savaşın tam ortasında buldum..

Her yer kan ve ceset doluydu, üstümde yine bir kanlı gelinlik vardı..

Etrafa bakındığımda onu gördüm. Ateşten oluşan bir varlık gibiydi,3 metreye yakın boyu, kocaman boynuzları vardı, büyük kanatlarından damlayan her ateş parçası düştüğü yeri saniyesinde küle dönüştürüyordu.

Neydi bu şey? Nasıl bir varlıktı? En önemlisi kimdi?

"Babam" diye arkamdan ses gelmesiyle arkamı dönüp kim olduğuna baktığımda aylar önce incir ağacının altında gördüğüm kızı gördüm..

"Baban?" Dedim soru dolu bakışlarla

Bana bakmayıp babası olduğunu söylediği varlığa bakıyordu.

"Durdur onu anne" dedi bana bakıp

"Anne mi?" Dediğimde kafasını onaylar biçimde sallamıştı.

"Babam herkesin sonu olacak anne eğer onu durdurmazsan herşey için çok geç olacak"

"Nasıl yani şimdi anlaşma yaptığım ifrit senin baban mı?" Dedim

Kafasını onaylamaz bir şekilde sallayıp "o benim babam değil" deyip parmağıyla yine o varlığı gösterip"o benim babam" dedi.

"Babamı durdura bilecek tek kişi sensin anne"

"Ben..ben yapamam onu tanımıyorum"

"O bizim kahramanımız anne bizi yine mu unuttun yoksa?" Dedi dudaklarını büzerek

"Ben senin annen değilim!" Diye bağırdım..

Ben kimsenin annesi değil dim!

"Eğer babamı durdurmazsan hepimiz yok olucaz anne" diyerek birden ortadan kaybolmuştu..

Bakışlarım yine o varlığa gitti. Önüne gelen herkesi acımadan öldürüyordu.

Bir kaç varlığa baktığında ise karşısındaki varlık yükselip çığlık atarak saniyeler içinde patlıyordu.

"Sen Akhilleus'sun değil mi?" Dedim sadece benim duyabileceğim bir sesle..

"Dur" dedim "dur artık" sesim o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile duymakta zorlanmıştım..

Bir umutla "Akhilleus!" Diye bağırdım.

Benim bağrışımla bir an durup omzunun üstünden bana baktı ama sonra tekrar yürüyüp öldürmeye devam etti.

Koştum ona koştum ben kendi ayaklarımla ölüme koştum "dur..dur artık Akhilleus!" Diye bağırdım..

Durmadı..öldürmeye devam etti..

Son kez "Akhilleus!" Diye bağırıp durdum.

Benim durmamla oda durmuştu..hiç bir şekilde bana dönmeyip önüne bakıyordu.

"Dur artık!" Dedim cılız çıkan sesimle..

"İçimde sana karşı kalan son sevgimi de alma"

"Sevgi?" Deyip en sonunda bana bakmıştı..

Yüzü aşırı korkutucuydu. Dört tane gözü vardı.. sadece ateş vardı gözlerinin içinde, sönmek nedir bilmeyen ateş..

Bana doğru gelmeye başlayınca korkudan geri adım atmaya başlamıştım..

Her adımında tırnaklarından akan kan yere damlıyordu, bu durum yutkunmama sepep olmuştu..

"Benden korkuyormusun kız çocuğu" dedi kalın çıkan sesiyle.

CİNİN AŞKI   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin