9.Bölüm ''Kalbime gömer giderim''

6.8K 254 30
                                    

Resimdeki Kişi Azman

''Beni sevme,üzülürsün.'' demek için çok geç kalmadın mı?

Sabah olduğunun farkındaydım çünkü güneş suratıma vuruyordu.Anlamadığımsa şuan babasının yeri misali rahatça yatakta yatıyordum.Gece ''Lütfen benimle sarılarak uyur musun?'' diyen adam yerinde yoktu.Aman neredeyse nerede diyerek  gözlerimi açmadan yatakta gerindim.Kocaman yatak bana kalmıştı.Gözlerimi kırpıştırarak açtım.

Sabahın beş civarları falan olmalıydı.Gökyüzü bir deniz misali masmaviydi.Güneş bir dost edasıyla ona eşlik ediyor tüm gökyüzünü mavi,kırmızı,turuncu renkler donatıyordu.Bugün Cuma günüydü ve öküzün biriyle dans ödevini vermemiz lazımdı.Güneş yavaş adımlarla yükseliyordu ve güneşin doğuşunu bu pencereden değil,yakından görmeliydim.Yatakta doğruldum ve terliklerimi giyindim.Üzerimde siyah taytım ve beyaz kısa kollum vardı.Terliklerimi giyer giymez erkekler yatakhanesinden çıktım ve terasa doğru koşmaya başladım.

Tabi çıkmadan evvel odaya son kez göz gezdirmiştim.Herkes fosur fosur uyuyordu.Bir tek Savaş ve Pamir yoktu.Bu arada Burak Can'ın fırsattan istifade olarak Pera'ya sarılarak uyuması gözümden kaçmamıştı.Teras kapısının önüne gelince kapıyı açtım ve özgür ortama adımımı attım.

Sahil kokusu geliyordu burnuma.Gökyüzüne baktığımda martılar birbirini kovalıyor,süzülüyordu gökyüzünde.Ve güneş...bütün asaletliği ile gökyüzüne ulaşmıştı ve tüm renkleri şimdi daha çok gökyüzüne hakimdi.Güneşi neye benzetirdin diye sorsanız aşka derdim.Yaklaşamıyordun çünkü yaklaşırsan yanardın.Aşk da öyleydi,yakardı,kavururdu.Uzaktan güzel gözükürdü ama yakınındayken tüm dertleri,sıkıntıları ortak olurdu sana.Yakacağını bilsek de aşka yaklaşmak isterdik.Çünkü biri tarafından sevilmek yanmaya değerdi.

Burnuma o an sigara kokusu geldi.Sigara içmezdim ama kokusuna hastaydım.Deliydim herhalde.Pamir dertli gibiydi.Acaba şuan elinde tuttuğu meret kaçıncı sigarasıydı? Yanına usulca yürümeye başladım.Kısa kolluyla esen rüzgar sayesinde biraz üşümüştüm.

''İçeri gir.'' dedi sert bir şekilde Pamir.

''Neden üzgünsün?'' diye sordum yan yana manzaraya bakarken.

''Seni ilgilendirmez'' dedi.Ona doğru döndüm.

''Evet beni ilgilendirmez.Ama seni dinlerim,bir şey anlatmak istersen..''

''Anlatmak istemiyorum.'' dedi ve yarım kalan sigarasını söndürüp attı.Bana sert ve keskin bir dille ''Dün gece söylediğim şeyler hakkında da saçma sapan şeyler düşünme.Öyle bir şey demediğimi farz et.'' dedi ve teras kapısına doğru yürümeye başladı.

''Ama söyledin.Sana sarılarak uyumamı söyledin.'' dedim. ''Bir derdin olduğunu biliyorum Pamir.İçinde sıkıntı oluşturmuş derin yaralarından kaçamazsın.Birilerine anlatmadıkça kabuk bağlamaz,iyileşemezsin.''

''Neden anlatacakmışım ki? Tekrar bana acısınlar diye mi? Daha 10 yaşında olan bir çocuğun gözleri önünde annesine tecavüz edilip sonra da öldürülmesini mi.Babasının da tecavüzcülere annesini nasıl sattığını mı,hangi birini anlatayım?'' dedi bağırarak.Gözleri buğulanmıştı ve benimde ondan farkım yoktu.

''Nasıl? Baban böyle bir şeyi nasıl yapmış olabilir?'' diye sordum şaşkınca.

''Benim babam ben daha bebekken kumara başlamış.Ben tek çocuğum,benim doğmamı babam istememiş zaten.Babam kumarda kaybettiği zamanlar annemle beni döverdi.Annemi dövmesin diye o küçücük ellerimle anneme sarılır önüne geçerdim.Ama babam beni bir köşeye fırlatır gene bildiğini yapardı.Ben her zaman annemle uyurdum.Bana sıkıca sarılır başıma öpücük kondururdu melek annem. ''Ben yanında olacağım,korkma,'' derdi.Annemle bir akşam televizyon izliyorduk.Kapı çalınca babam diye düşünerek kapıyı annem açmaya gitmişti.Televizyondaki o animasyon filmlere dalmıştım.Annemin çığlığı ile koşmaya başlamıştım.Adamlar anneme tecavüz ediyorlardı.Tam altı kişiydiler.Bir tanesi beni tutuyordu.Annem adamlara yalvarıyordu ama adamlar dinlemiyordu bile.'' gözünden akan yaşı sildi ve devam etti.

HırsızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin