26.Bölüm ''Ve ben her şeyimi kaybettim''

4.1K 197 14
                                    

Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen,gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin..

Bu bölümü Yalnızlıklar adlı şarkıyla dinlemeniz istiyorum.Şarkı size tanıdık gelecektir zaten.İyi okumalar..

İki dudağım sanki birbirine yapıştırılmış,bana bugün susma yemini ettirilmiş gibi sessizce masada parmaklarımla oynuyor ve her zaman ki gibi susuyordum.Önümüzde bir sürü yemek vardı ve bizde akşam yemeğini yiyorduk.Savaş'ın babası Alex abi baş köşeye oturmuş elindeki kadeh de kırmızı şarap içiyordu.Kadehi yavaşça sallıyordu,gözleriyse bazen bende takılı kalıyor çatılmış kaşlarıyla süzüyordu.Doğru düzgün yediğim yemekte boğazımdan geçmiyordu.Adamın bakışları iştahımı kapatmıştı.Elim önümdeki bardağa gitti ve suyumdan büyük bir yudum aldım,şimdi biraz olsa da rahatlamıştım.

''Eee,'' dedi Alex abi, ''Duru bu saatte bizim evde olduğuna göre bugün burada kalıyor.''

''Evet,o ne zaman isterse benim yanımda kalabilir,'' dedi Savaş sol elimi eliyle tutarken.Gülümsedim.Babasının yanında çok rahat konuşuyordu ve bu beni utandırıyordu.

''Benim evimde bir yabancı kalıyorsa bunu benimde bilmek hakkım oğlum.'' Bana yabancı demişti,parçalarım ben bu adamı! Bir de sanki normal bir şeyden bahsediyormuş gibi sakince diyor ve beni daha çok sinir ediyordu.Savaş'ın elinden elimi sinirle çektim ve önüme döndüm.Savaş eliyle usulca bacağıma elini koydu ve sakinleştirmek istercesine okşamaya başladı.Savaş bu hareketlerin bile beni sakinleştirmiyor,babana bir şey de.

''Baba o bir yabancı değil!'' dedi Savaş sesini yükselterek.İşte benim erkeğim. ''O benim sevgilim ve ileride eşim olacak.''

'' Bize danışmadan da sevdiğin kızı kafana göre seçebiliyorsun demek evlat,'' kafamı kaldırıp Alina ablaya baktım.O da üzgün ve gergin duruyordu.Aslında masadaki herkes gerilmişti.

''Aynen öyle,'' dedi Savaş sertçe.

''Öyle olsun,'' dedi babası sinirli bakışlarıyla Savaş'a bakarak.Gözleriyle Savaş'ı dövecek gibiydi,korkmuştum. ''Bu konuyu Duru evine gittiğinde rahatça konuşabiliriz oğlum.''

''O hiçbir yere gitmiyor,'' dedi Savaş.Gözlerim dolmuştu,adam beni bildiğin evden kovuyordu.Kalkmaya çalışınca Savaş bacağımı sertçe sıktı ve oturmamı sağladı.Bende yerime kuruldum ve ellerimle oynamaya başladım. 

''Ben gidecek diyorsam gidiyordur.Bu evde benim sözüm geçer,'' dedi babası kadehindeki şaraptan bir yudum içmeden evvel.Boğazında kalır inşallah.Adam öksürmeye başlayınca gülme isteği yüzümü kaplasa da dudağımı ısırdım.Şimdi gülmenin sırası değildi eve gidince bol bol gülerdim.Gülmemi saklayamayarak Savaş'a doğru döndüm ve kolumu masaya koyup başımı da elime yasladım.Savaş gülümsememle gerginliği bir anda uçup gitmiş ve kaşları yumuşarken o da bana güldü.Alina hanım kocasına ''iyi misin?'' diye sorunca Alex abi de başıyla onayladı.Alina hanım yerine oturunca tekrar babasına döndük.

''Kendinden biraz bahsetsene Duru.'' Alex abi bana keskin bakışlarıyla bakınca dudaklarımı araladım.

''Neyden bahsedeyim?''

''Annenden babandan.Mesela baban ne iş yapar? Kaç kardeşsin? Burada mı yaşıyorsun,Savaş'la nasıl sevgili oldunuz?''

Boğazımı temizleyerek yerimde dikleştim.Adam ne çok soru sormuştu öyle.

''Bizim ailevi bir şirketimiz var,annemle babamda şirketimizi yönetiyorlar.Tabii biz Fransa'da yaşıyorduk bir akrabamızın düğünü dolayısıyla geri döndük.Ve ben burada kalmaya karar verdim.Ben tek çocuğum ama artık dört ay sonra bir erkek kardeşim olacak.Savaş'la da bir şekilde tanıştık işte.''

HırsızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin