2.Sezon/5.Bölüm ''Gidişler hiç bitmez.''

3.7K 175 26
                                    

Kısa bir konuşma yapacağım izninizle. Pembe dünyasında mavi renkle huzur bulan bir insansanız, siz de bendensiniz demektir. Bazı insanların bana olan şikayetleri ya da hikayemi beğenip beğenmeme durumu var, sizin kararınız saygı duyarım. Yalnız ben bu hikayeyi iyi anlamak için uzun zamanımı harcadım. Baş roldeki kahramanımın nasıl hisseder diyerek empati kurmak için üç senedir uzattığım, kalçalarımda olan saçlarımı artık omzuma gelmeyecek bir şekilde kestim. Bana bu hikaye için ne yaptın demeyin. Bazı okuyucularım böyle güzel aşkı nasıl yazıyorsun, birine aşık olmalısın gibi yazılar okudum. Ben hiçbir zaman aşık olmadım. Sadece benim sevgim büyüktü, ben birini sevince baya baya yücelten biriyim. Hiçbir zaman aşkı basit gören veya basitleştiren insanlardan olmadım. Ben sadece çok sevdim. Benim hakkımda merak ettiğiniz sorular varsa istediğiniz gibi sorabilirsiniz. Neyse... Güzel bir bölümle karşınızdayım. Oy ve yorumları unutmayalım lütfen. İyi Okumalar...

Gökyüzüne aşık bir insan düşünün. Bir rengin kendi anlamından başka ne kadar çok anlamı olabilirdi ki? Mavi sadece bir renk değildi benim için. Huzurdu, umuttu, sonsuzluktu. Siz nasıl tanımlarsanız tanımlayın mavinin bende etkisi buydu. Gökyüzü ve deniz. Ne güzel bir ikiliydi. Deniz her zaman kendine yansıtılanı anlar, ona göre davranırdı. Şeffaflığıyla hırçınlaşan irili ufaklı dalgaları vardı. Deniz bir çok anlamı taşırdı.

Gökyüzü mavisiyse denizde maviydi. Gökyüzü siyahsa denizde siyahtı. Gökyüzü ona nasıl davranıyorsa deniz de o ruh haline bürünüyordu. Deniz ile gökyüzünün arasına rüzgar girerdi hep. Hırçınlaştırırdı denizi, bazen bir çok can alırdı, can yakardı deniz. Gökyüzü rahat durmuyordu bugün. Canımı sıkkındı bulutların? Bu ne kasvetli bir havaydı, insanın içini daraltan. Yine korkuyordum, bir sıkıntı vardı beni baştan sona gerilimle dolduran.

Yağmur yağıyordu. Ama bu sevdiğim yağmur değildi. Sevgilinle birlikte sarmaş dolaş yürümek isteyeceğin yağmurdan değildi bu, ya da tek başına kulaklığını takıp düşüncelerle yürümek isteyeceğin bir yağmur yağmıyordu bugün. Hava, insanın kanını buz kestirecek cinstendi. Soğuktu. Parmak uçlarıma kadar üşüyor ve titriyordum.

Belki de deniz yine kızmıştı gökyüzüne, hırçınlaşmıştı. Gökyüzü de ona sinirlenmişti ya da kırılmıştı ve bu yüzden göklerdeki arkadaşlarından acısını çıkarıyordu. Ah, hayal dünyam çok açıcıydı. Düşüncelerin insanıydım. Saçmada olsa düşünmeyi her zaman sevmiştim. Bulutlar üzgündüler bugün, rüzgar çıldırmıştı.

Soğuk hava tenime iğne gibi batıyordu. Titreten bir o kadar da yakan bir havaydı. Burnumun direği sızlıyordu, dudaklarımın arasından kaçan sıcak hava beyaz bir bulut edasıyla süzülüyordu. Sabahın erken saatlerinde balkonda, bu soğuk havada tek başıma oturmam saçmaydı.

Küçücük bir ateş ısıtmıyordu benliğimi. Sigarının dumanı uyuşturmuştu başımı. Biraz ağrı var gibi hissediyordum ama pek taktığım söylenemezdi. Bugün mutlu olmam gerekirdi, senelerdir kavuşmak için yandığım bedene kavuşmuştum. Ama mutlu değildim. Hemde hiç mutlu hissetmiyordum. İçimde büyük bir sıkıntı vardı. Biraz olsun rahatlamak için balkona çıkmış ve sigaramı yakmıştım. Sigaranın sisli dumanı, havayla usulca dans ederken gözlerimi yumdum.

Yağmurun sesi, arabaya ve mermere damlayan yağmur suları, bedenimi donduran bir soğuk, sigaranın dumanı ve uçuşan kısa saçlarım. Belime dolanan kollarla bir an olduğum yerde irkildim. Başımı hafifçe arkaya yaslayıp boynumu açığa çıkarırken gözlerimi araladım.

Ateş ve buz.

Arafta kalmış gibi hissediyordum.

Bir yanda beni sıcağına çeken ateş. Üşütmeyen, sadece yakıp kavuran bir ısı. Bedenimi alevler içerisinde bırakan bir adam. Ateşin sahibiydi o. Beni yangına çevirip kül eden o'ydu. Bir sigara dalı gibiydim onun yanında. Ateşi dibe yaklaşana kadar yakıyordu benliğimi. Sonumu getiriyordu, farkındaydım, sona yaklaşmıştık. Ama sonumun bedenimi kül ettiğini bile bile yanıyordum onunla. Bir yandan hoşuma gidiyor bir yandan da korkutuyordu. Her şeyin fazlası zarardı. Onun bana olan ateşi fazlaydı. Tenimi kavuran şey fazlaydı. Üstesinden gelemeyeceğim kadar.

HırsızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin