21.Bölüm ''Benim olanın hayalini kurdurtmam.''

5.3K 201 10
                                    

Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.  

Gecenin bir vakti uykun varken uyumamak pardon uyuyamamak nedir bilir misin? Yorgundum,bitkindim ve gözümden uyku akıyordu.Üzerime örtülü pikeyle birlikte sol tarafıma döndüm ve yastığımın altına kafamı soktum.Yok yani,benden başka hiç mi rahatsız olan yok şu evde? Şeytan diyor in aşağı vur suratına,ama bunu yapacağın kişi dayın olunca bir şey yapamıyorsun haliyle.Oflayarak yatakta doğruldum.Kasıklarımın ağrısı başıma vuruyordu.Uyumak istiyordum uyumak,başka hiçbir şey değil.

Enis dayım salonda ayı gibi horluyordu ve sesi ta odama kadar geliyordu.Neymiş hava çok sıcakmış odasında uyuyamıyormuş da salonda klima var diye salonda yatıyor beyefendi.Üzerimdeki pikeyi sola fırlatarak doğruldum.Yok arkadaş bu böyle olmuyordu.Elimi saçıma götürüp kaşıdım.Ayağıma ev terliklerimi geçirerek odadan çıktım.Gecenin ikisiydi,salona dışarıda yanan sokak lambasının ışığı yansıyordu.Merdivenlerden şıpıdık şıpıdık sesler çıkararak salona indim.Ben öyle bazı insanlar gibi nasılsa ben uyandım ötekiler uyanmasın diyerek sessizce yürüyen insanlar gibi değildim;inadına ben uyuyamıyorsam bu evde hiçbir Allah'ın kulu uyumayacaktı.

Uykuyu çok seven bir insandım,çikolata ve dondurmayla eşit derecede seviyordum uykuyu.Dayımın tepesinde durdum ve onun horlayarak bir ayağı sehpada bir ayağı koltuğun tepesinde,kollarıyla sıkıca yastığa sarılmış yatıyordu.Klima da açıktı.Ohh! Keyfe bak beyimizin.Klimanın kumandasını alıp klimayı kapattım.Ve benim uykusunu alamamış halim en sinirli halimdir.Açık en küçük pencere dahi görsem gidip kapadım ve perdeyi çektim.Hala horluyordu ya,ya sabır!

Mutfağa doğru yürüdüm ve sinsi planımı uygulamak için buzdolabını açtım.Soğuk su dolu sürahiyi elime aldım ve tezgaha koydum.Buzdolabının üst kısmını açıp birkaç tane buz parçası aldım ve sürahiye attım.Bunu sen istedin dayı.Sürahiyi elime aldım ve salona doğru yürüdüm.Dudağımı kemirmeye başladım.Dayım beni öldürecekti,ama olsun hak etmişti.Haydi bismillah! 

Diyerek tüm sürahideki soğuk suyu dayımın suratına döktüm ve koltuğun arkasına çömelip saklandım.

''Ananı avradını sikeyim! Amına koyayım bu ne?''

Dayım beni kesin öldürecekti.

''Kim yaptı lan bunu!''Buz parçacıklarının yere düşme sesi duyuldu.Burnumu ve ağzımı kapatarak gülmeye başladım.Ve bir şey daha;ben ne zaman gülmemeye çalışsam sonunda dayanamaz ve kahkaha atan insandım.Ve öyle de oldu,kahkaha attım.

''Duru!'' Dayım bana çukur yanak dememişti.İş ciddi,baba kızgın.Kıkırdayarak doğruldum.

''Nasıl beğendin mi suyunu dayı?''

''Seni öldürürüm kız.Yeğen falan dinlemem ağzının ortasına vururum bir tane.Bu ne biçim şaka lan? Gel buraya!'' diyerek koltuğun etrafında beni kovalamaya başladı.

''Kolaysa gel yakala.Kış uykusuna yatmış ayı gibi horluyordun dayı.Bir uyutmadın be!'' dedim bağırarak.Dayım koltuğun karşısında gözlerini kısmış bana bakıyordu.

''Sus kız! Dayınım ben senin,horlamamı dinleyeceksin tabi.Ben senin küçükken zırıl zırıl ağlamalarını dinliyordum.''

''Horlaman da öyle mübarek,ilahi bir ses ki uyutmadı beni.Küçük bebekle aynı odada uyusan horlamandan korkar da kalkar.''

''Seni var ya bu sefer kimse elimden alamaz.Su atmak nedir ha! Hele de soğuk su.Bare atacaksın insan ılıtır da atar.Seni çukur yanaklarına gömeceğim gel buraya.''

''Elbet bir gün beni gömeceksin ama o gün bu gün değil dayıcığım.'' Koltuğun kenarından kaçacakken dayım tişörtümün kenarından tutmasıyla beni yere düşürdü.Kollarımı göbeğimin kenarlarına koyarak göbeğimin üstüne ağırlığını tam vermeyerek oturdu.Ellerimi hareket ettiremiyordum.

HırsızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin