🐤33🐤

24.8K 3.2K 1.8K
                                    

5301 kelimelik bir bölümle geldimmmm

Dün görüşemedik ama üçtür uzun bölümler atıyorum, bence oradan hallederiz bu yokluğuuu

Nasılsınız bu aradaaa?

2700 oy, 1500 yorum çok güzel olur
(Eğer yorum sayısı çok daha az olmaya devam ederse sınır koymak zorunda kalacağım ama bunu yapmayı cidden istemiyorum.)

(Emoji, tek harf, noktalama işareti gibi yorum kasmak için kullandığınız yorumları sileceğim. Lütfen vaktinizi harcamayınnn.)

İyi okumalar şimdidennn

.
.
.

Imposiblety'den

"Canımın içi bize geldiğinden beri onunla dışarıda hiç vakit geçiremedik; çocuk pedagogtan eve, evden pedagoğa gidiyor."

Gülten'in dediği şeyle derin bir nefes aldı Raif. Eşinin haklı olduğunu bilse de endişeliydi, dışarı çıkarlarsa bir şey olmasından korkuyordu, inci tanesine gelen ufacık bir zarara dahi dayanamazdı.

"Korumalar var Raif." dedi Gülten Raif'in bu tereddüdünü, endişesini fark edince. "Hem bu kişileri ne zaman bulacağınızı bilmiyoruz, Minel'i o zamana kadar evde hapis mi tutacağız?"

"Tamam." dedi adam sıkıntılı bir tavırla alnını ovuştururken. "Sen gidip Minel'i hazırla, ben de korumalarla konuşayım."

Gülten odadan çıkmadan önce Raif'e bakıp gülümsedi, yaşının etkisiyle yüzünde oluşan kırışıklıklar belirginleşince Raif de istemsizce gülümsedi. Gençlik hayali gerçek olmuştu, sevdiği kadınla beraber yaşlanmışlardı.

"Canımın içi, girebilir miyim?"

Yarı aralık olan kapıyı tıklattığında Minel başını kaldırdı, kamerasıyla uğraşıyordu. "Giyebiyiyşin babane." dediğinde Gülten zarif bir tavırla torununun yanına gitti, yere çömeldi.

"Ne yapıyordun babaannesinin meleği?"

"Şey..." dedi Minel. Babaannesi saçlarını toplamıştı sabahleyin ama el alışkanlığıyla, yüzüne gelen bukleler oradaymışçasına, saçlarını geri itmeye çalıştı.

"Vidyoyayıma bakıyoydum. Biy şüyü vidyom oydu babane." Gülümsedi.

Gülten elini Minel'in çenesine koydu, yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı. Bir an Gökhan'ın yanaktan öpmeme kuralını unutmuştu, krem dudaklarına bulaşınca elleri dudaklarına gitti.

"Kyem oydun babane." dedi Minel gözlerini kocaman açıp. "Napıcas? Doktoya mi gidices? Doktoy napıcak? Bise kızay mı?"

Kadın hafifçe güldü bu sorulara. "Hayır babaanneciğim." dedi yumuşak bir tonla. "Suyla yıkarsak krem geçer, doktora gitmemize gerek yok."

"Geyçekten mi?"

"Gerçekten."

Bir sessizlik oldu. Gülten Minel'in boynunda asılı olan kameraya baktı. "Ne zaman video çekiyorsun canımın içi?" diye sorduğunda Minel'in anlamadığını görüp açıkladı. "Mesela yatmadan önce mi, yoksa sabah mı?"

"Şey... Basen şabah, basen yemekten önce. Yatmadan önce oymas çünkü, şey, çünkü babamya yoğuyt yiyoyus. Meyveyi yoğuyt. Ya da şey, çiyek. Ama değişik çiyek. Böyye..." Kelime aklına gelmeyince başka bir şekilde devam etti. "Şey, fındık da oyuyoy. Basen badem."

"Kuru çilek mi?"

"Hıhı, kuyu çiyek. Sonya, sonya babam maşay okuyoy. Bayyı şüt içiyoyum. Uyuyoyum. O yüsden, şey, yatmadan önce oymas."

MİNELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin