Beyefendi /yarı texting/

72. Bölüm

72. BÖLÜM~
.
.
.
.
.
.

" Ne koydun lan sen bu tostların içine?"
Oturduğum yerden ayağa fırlamıştım adeta.

Gecenin bir vakti içimiz kıyıldığı için Çağrı ile birlikte tost zıkkımlanmaya karar vermiştik ve bu pis serseri de tostları kendisi yapmak için götünü yırtmıştı.

Yemek bilgisi benden de kötüydü...

" Bana hemen şimdi bunların içine koyduğun şeyleri sayıyorsun." Emir dolu sesime karşılık muzurca sırıtmıştı.

Ben ise tost makinasına koyduğu ve her an patlamaya müsait olan tostlara dikmiştim gözlerimi. Lan bunlar neydi hakikaten?

" Bence saymasam daha iyi yenge." Gözlerini kaçırarak tost makinasının kapağını kapattığında kaşlarım şüpheyle havalanmıştı.

" Lan bana bak. Zehirlemezsin bizi değil mi?"

Hafifçe yutkundu ve bilmem dercesine omuzlarıni silkti. " Lezzetli olduğuna eminim ama." Yüzündeki çaresiz gülümsemeyle birlikte sabır dilercesine başımı iki yana salladım.

Dediğim gibi gecenin bir vaktiydi ve sevgili kocam da evde değildi. Parla'yı kaçıranların kim olduğunu öğrendikten sonra apar topar evden çıkmıştı.

" Sen dua et, Pars ve Sarp uyuyor." Dedim yeniden mutfak adasındaki sandalyelerden birine otururken.

" Yoksa burda düşük bütçeli bir smackdown çekerdik seninle."

Söylenmeye devam ederek adanın üzerindeki sürahiyi ve bardağı kendime doğru çekmiştim.

" Öyle deme yenge ya." Karşımdaki sandalyeye oturan Çağrı'ya kısa bir bakış attıktan sonra sürahideki sudan bardağa doldurdum.

" Bak lezzetli olmamışsa şurdaki camdan aşağıya atarım kendimi." Meydan okurcasına kendinden emin bir halde, eliyle mutfak camını işaret etti.

" Ulan gerizekalı." Dedim içindeki suyu hızlı bir şekilde içtikten sonra bardağı geri tezgaha koyarken.

" otuz santimlik yerden atlasan ne olur?"
Ardından ekledim. " Ben üçünce kattan kızıl bir şeytanı suya dökmüştüm." Gururla göğüsümü kabartmış ve sırıtmıştım.

" Hakkaten lan. Sen onu nasıl becerdin be yenge?" Hayranca sorduğu soruyla birlikte gururumu daha da çok okşamıştı eşşek sıpası.

" Oğlum." Dedim. " Biz bu hayata imkansız denenleri başarmaya geldik. Bu ne ki? " Havalı bir şekilde göz kırptığımda keyif dolu bir kahkaha atmıştı.

" Yürü be yengem." Beni daha da çok gazlamasıyla birlikte saçlarımı geriye doğru savurdum büyük bir egoyla.

" Oğlum o değil de. Sen cidden ne koydun bu tostların içine? Tostlardan sarı bir şey akıyor." Gözlerim Çağrı'nın arkasında duran tost makinasına kaydığında Çağrı da başını arkasına doğru çevirmişti.

" He o mu?" Dedi rahat bir sesle. Geri önüne döndü ve önemli bir şey değil dercesine elini salladı hafifçe. "Yumurta kırmıştım içine ya."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. " Lan tostun içinde yumurtanın ne işi var?"

Omuzlarını silkti. " Ne bileyim yenge ya? Güzel olur diye düşündüm. Hem soğanla da yakışıyorlar."

" Soğan?" Ağzım şokla açıldığında bir kez daha muzurca sırıtmış ve omuzlarını silkmişti. " Hee soğan."

" Ya sen ne tür bi değişiksin? Tost yapacaktın alt tarafı. Gitmiş ekmek arası soğanlı yumurta yapmış gerizekalı." Sabır dolu bir nefes aldım.