Sima sakinleşmişti ama ağlaması durmuyordu ve gittikçe de şiddetleniyordu nazlı'ya herkes çok bağlanmıştı ama Sima herkesten çok bağlanmıştı bunun Bir sebebi mi vardı yoksa bilinmeyen yine karanlık bir sır mı vardı herkes oturup sadece düşünürken kafanı çalmasıyla herkese ayaklandı kapıyı açtıklarında herkes ufak çaplı bir şoka uğramıştı..
İdil: Ezgi!Ozan: lütfen sakin olun yardıma geldik
Sima: aklıma geldiniz Siz ne olduğunu biliyor musunuz ve sen bu kızın nasıl bir kız olduğunu biliyor musun!?
Ozan: Doğru konuş Sima şu anda üzgünsün diye bir şey söylemiyorum ama ne olduğunu da o kızın nasıl bir kız olduğunu da biliyorum sadece siz bilmiyorsunuz!
Ayşegül: kardeşimin nasıl biri olduğunu mu bilmeyeceğim!?
Ozan: demek ki kardeşini tanıyamamışsın Ayşegül..
İdil: sanırım anlatacak bazı şeyleriniz var geçin içeri..
Sima: şu an yaptığımız akıl kârı iş değil Ne evi alıyoruz bizi bir kere sırtımızdan vuran birini ev alıyoruz farkında mısınız!?
Alp: Sima Burak seni dinlemeden seni terk ettiği zamanı hatırlıyor musun senin yaşadıklarını bilmiyordu hani
Sima: ne alakası var?!
Uras: Yani demek istiyor ki belki ezgi'nin de yaşadığı bazı şeyler var ve biz onu bilmiyoruz
Burak: Evet artık birisi bir şey anlatacak anlattım yoksa ben kafayı sıyıracağım
Ezgi: öncelikle şunu söyleyip içiniz rahatlatmak istiyorum Nazlı yaşıyor.. ve gayet iyi eve geldiğinde yani ateşle kaldığımız eve geldiğinde çok iyiydi ve onunla Ben ilgilendim geldi yandan itibaren Nazlı geldikten sonra Ateş zaten gitti evde de bakıcılarla birlikte iyi
Sima: Ben Nazlı yaşıyor demiştim ve ben demiştim Ateş de kalıyormuş işte!
Ezgi: acaba neden ateşte kalıyorum acaba neden size böyle yaptım acaba neden mutlu bir çifti bozmak istedim bunu ya da acaba neden ablamdan ayrı kaldım bunu hiç düşündün mü!?
Sima:Hayır sadece ölü taklidi yaptım ve birden ateşin avukat olarak döndün suçlusun ezgi'ye onu elbise takımı işte çıkması imkansız ve sen onu çıkarttın!
Ezgi koşarak bahçeye çıkmıştı odundan yapılan çitlerin üzerine oturdu ve gözü dolu bir şekilde ayı izledi..
Ozan: Bir kere de kalp kırmamayı dener misin Sima!
Diyerek ezginin yanına gelip oturdu..
Ozan: iyi misin Kara kız?Ezgi: kötüyüm sima'nın dediği gibi kötü biriyim..
Ozan: hiçbir şey bilmeden konuşuyor öğrense sana sarılıp ağlar..
Ezgi: Ben de sana hiçbir şey anlatmadım ve seninle tanışalı daha birkaç gün oldu bana bu kadar Neden güveniyorsun?
Ozan: Ben yıllarımı verdim bu mesleğe birinin gözüne bakıp iyi olup olmadığını anlarım ve senin gözünde acı ve Özlem var arkadaşlarını özlüyorsun ve onlar seni kötü bildiği için üzülüyorsun..
Ezgi: Evet çok doğru bildin işini gerçekten de iyi ama ya gözlerimle seni kandırıyorsam?
Ozan: olabilir gözler de yalan söyler ama hiçbir göz şişmanlık konusunda yalan söyleyemez biliyor musun suçlular bile birini öldürmüş biri pişmanlığını gizleyemez gözlerinden ya da pişman olmadığını ve sen çok pişmansın ne Ezgi Neden pişmezsin bilmiyorum Bir seçeneğim var aslında ya çaresizlikten pişmansın ya da yaptığın bir şeyden..