Yarım saat bile geçmeden herkes oradaydı bütün ekip Kerem de dahil herkes kerem'e çok sinirli bir şekilde bakıyordu kalenler ve Mehtap hariç Neden onlar sinirli değildi niye sinirli bakmıyorlardı sonuçta oyun oynanmıştı ve yüzü kızarmadan oraya gelmişti herkes bunları düşünürken nöbetçiler kenan'a çıkarmıştı ellerinde kelepçeli bir şekilde
İdil:BABA!Kenan:İdil kızım..
İdil:Baba çıkıcaksın söz veriyorum bırakmicağım seni!
Kenan: beni dinle Ben üzgün değilim çıkacağımı da biliyorum Ama senden bir isteğim var..
İdil:Ney?..
Kenan: ertelemeyeceksin Ben olmasam da evleneceksin
İdil: Ya sen ne diyorsun!?
Kenan: ama benim için yap..
İdil: Tamam ama sen çıkınca bir daha yapacağız
Kenan: söz veriyorum Gel buraya..
Kenan kelepçeli kollarını kaldırdı ve İdil de ona sarıldı babasının kokusunu iyice çekti Çünkü uzun bir süre çekemeyeceğini biliyordu birbirlerini ağlayarak sarılıyorlardı onlar orada veda ederken sima Kerem'i bir kenara çekti sert bir şekilde konuşmaya başladı..
Sima:Ne istedin lan adamdan?!Kerem:Sima
Sima:Kerem sen ne bok yediğinin farkında mısın!?
Kerem:Evet farkındayım
Sima:NE KADAR İĞRENÇ BİR ADAMSIN LAN SEN KIZIN BABASI O BABASI!
Kerem:Sakın olur musun?
Sima:NEDEN!?
Kerem: Çünkü bunu yapmamı Kenan abi söyledi Ve senin baban yüzünden yaptı bunu!
SİMA:ALAKASI YOK
Kerem:Sima baban birini öldürmüş olabilir Kenan abi bu yüzden gitti
Sima:Kimi?
Kerem: Faruk uluöz..
Sima: Burak'ın babası..
Kerem:Evet o yüzden baban ile konuşması gerek yapıp yapmadığını öğrenmesi için Mehtap abla kalender abi'de bunu biliyor
Sima:Beni affetmeyecek..
Kerem:Bana bak saçmalama!
Sima:Babasının katilinin kızıyım!
Kerem:Bunu sen yapmadın baban yaptı seni suçlamicak
Sima: Bilmiyorum..
Derken arkalarından gelen ses ile telaşlı bir şekilde döndüler..
Burak:Ben biliyorum..Sima:Burak?..
Burak:Bunu nasıl yaparsın!
Sima:Benim haberim yoktu gerçekten bak..
Burak:Sen babanın günahını kendine nasıl yüklersin!
Sima:Ne?..
Burak:Hadi onu geçtim benim bunu yapıcağımı nasıl düşünebilirsin!?
Sima: Bilmiyorum ben sandım ki benden nefret ediceksin beni bırakıcaksın..
Burak:Bana bak boncuk ben senin elini ölene kadar asla bırakmam ki ölsem bile bırakmam!
Dedi ve sima'yı çekip sarıldı Burak gerçekten de onu çok seviyordu bu davranışından da belliydi..
Akşam saat 12:00 akçaların evi
Uras yeni gelmişti ihtiyaçlar için markete gitmesi gerekiyordu eve geldiği zaman herkez bir telaşlı gibiydi sanki birşeyden korkuyor gibilerdi...
Uras:Sorun ne?