Sabır sınanması yaşamaktan nefret ediyordum ama bu alfanın yanında en sık yaşadığım duygu bu olmuştu artık.
"Lütfen bana mantıklı bir sebep söyle alfa." Gözlerim ona döndüğünde gerçekten mantıklı bir şeyler söylemesini bekliyordum çünkü artık gerçekten delirmenin eşiğine gelmiştim.
Her alfada olduğu gibi onda da, ev işleri için var olan omegalar, algısı vardı anlaşılan ve gittikçe nefretim daha da artıyordu ona karşı. Bu tür tutumlardan nefret ederdim. Neredeyse dahi denebilecek bir başarı geçmişine rağmen söz konusu sosyal statüyü görmezden gelmek olduğunda o da herkes gibiydi işte.
"Sadece istiyorum omega." Diye açıkladı. "Tüm bu maddelere bakınca benimle vakit geçirip aramızdaki buzları eritmeye gönlüm olmadığı açık. Ben de bunu senin yerine yapmak istiyorum.
Öğle molasında senin yaptığın yemekleri yemek kurdumu mutlu edecek. Omegan bana kur yaptığı için rahatlayacak. Böylece senin bu isteksizliğinin bize zarar vermesini engellemiş olacağız.
Farkında mısın bilmem ama birbirlerinden uzak kalan ruh eşleri kurtlarını ölüme kadar sürükleyebilir. Sen de biliyorsun ki kurtlarımız ölürse cinsiyetsizleşiriz ve bir cinsiyetsiz toplumda dışlanır. Eminim sonumuzun böyle olmasını istemezsin?"
Lanet olasıca adamdan mantıklı bir sebep istemek hataydı çünkü elime resmen inkar edemeyeceğim yüzlerce sebep vermişti. Ağzımı açıp tek kelime edemiyordum. Omega olmak yeterince zorken cinsiyetsiz olmak toplumda resmen ölü muamelesi görmekle eşdeğerdi.
Tırnaklarımla kazıya kazıya geldiğim bu yerden bir alfa yüzünden atılamazdım.
"Tamam." Küfür eder gibi tonlamama rağmen sırıttı.
Ne yazık ki kur konusu bizim için bambaşka bir mevzuydu. Omegalar ve alfalar birbirlerine kur yaparak flörtleşir ve böylece mühürlenmeye istekli olurlardı. Birbirlerini tanımak ve kaderlerini bağlamak isterlerdi. Birbirlerinden uzak kaldıkça bizim canımızı acıtır en sonunda depresyona girerek tüm kurt iç güdümüzü öldürür ve bizi normal bir insan haline getirirlerdi.
Omega, alfa ve belaların olduğu bir dünyada cinsiyetsiz olmak demek ise kast sisteminde en altta yer almak demekti.
Omega olmaktan bile daha kötü bir durumdu bu kısaca.
"Maddelerim bu kadar." Der demez yerimden kalktım.
"Gidiyorum." Gerekli bilgilendirmeyi yapıp odadan çıktığımda beni durdurmadı neyseki.
"Ne oldu?" Banu'nun meraklı tavrını görmezden gelerek erkek omegalar için yapılmış tuvaletlere ilerledim. Lavaboların olduğu yere geldiğimde ise aynaya bakmadan yüzüme soğuk su çarptım.
Hayatım resmen tepetaklak olmuştu. İş yerimde aldığım terfinin mutluluğundan eser yoktu. Hayatımın sonuna kadar alfalardan uzak kalma hayallerim milyonda bir gerçekleşen ruh eşi bağıyla yok olmuştu. Geçmişi karanlık, eli kolu uzun ve inatçı bir alfayla eşleşmiştim üstelik. Düşündüğüm gibi peşimi bırakmıyor aksine bu bağa sahip çıkıyordu.
Aksini dilesem de bunun için çırpınsam da faydasızdı. Artık hayatım onunkiyle bağlanmıştı. Bir de üzerine çalıştığım yeri satın almış ve patronum olmuştu. Hem bir günümü işgal etmiş hem de öğle molalarında ona yemek getirmem için benimle anlaşmıştı.
"Bir kez olsun istediğim bir şey sorunsuz gerçekleşsin." Diye yakınsam da omegam, alfasının onun için çabalayışından deli gibi keyif alıyordu.
Ve beni zor günlerin beklediğini daha onu o odada gördüğümde anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanıt| gay
FantasyEymen hayatının en berbat gecesini yaşadığı günün sonunda kurtardığı adamın alfası olacağını düşünmemişti.