5. Bölüm

203 23 8
                                    

Hepinize merhaba arkadaşlar. Bölüm erken geldi. Normalde akşama atıcaktım. Ama şimdiden atmak istedim. Kısa oldu ama güzel de oldu. Ben çok beğendim umarım sizde beğenirsiniz.

Biliyorum daha az bir bölümde sevdalarını söylediler. Ama bunu bilerek yapıyorum çünkü asıl hikayem birbirlerine olan aşkları değil yaşayacak olan sınavları. Hem bu olaylarda gün gün yaşanmıyor ilerleyen bölümlerde eskilere dair ve Alaaddin beyin olan sevdasının gün be gün nasıl arttığını da okuycaz. Umarım hikayeyi beğenmişsinizdir. Asıl bölümlere az kaldı. İnanıyorum ki çok güzel bir kitap olucak. Her bir yorumunuz ve desteğiniz için de çok teşekkür ederim.

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlarım. Keyifli okumalar. 🌸💕

*****

Gonca hatun gözyaşını sildi ve sinirle otağa doğru ilerlemeye başladı. Otağdan çıkan Saadet hatun kızının gelişinden her şeyi öğrendiğini anlamıştı. Gonca hatun merdivenlerin başına geldiğinde durup onu izleyen anasına baktı. Saadet hatun kızının yanına ilerlemiş ve kolundan tuttuğu gibi Gonca hatunun çadırına doğru ilerletmeye başlamıştı.

"Bırak beni ana."

Saadet hatun kızının kolunu sıkı sıkı tutmuş ve kendine doğru çekmişti. "Yürü!" Çadıra girdiklerinde Aykız hatuna ve Lal hatuna baktı. "Çıkın." Aldıkları komutla hızla çadırdan çıkmış ve ana kızı başbaşa bırakmışlardı. Gonca hatun hızla kolunu çekmiş ve anasına bakmıştı.

"Sen gidip o Emir ile işbirliği mi ettin ana? Göz göre göre evladını ataşa mı attın?"

Saadet hatun sinirle kızına bakmıştı. "En başından beri olacakları sana söyledim Gonca. Senin kaderin Emir. Hem kendini hemde bizi kurtaracak bu evlilik."

"Ana ağzından çıkanı kulağın duyar mı senin? Sırf sen şatafatından ödün verme deyu ben istemediğim bir adamla evlenmem. Babamın aklına nasıl girdin bilmem amma bu evlilik olmayacak."

Saadet hatun kızının sesinin yüksekliğine ve bu denli saygısızca konuşmasına katlanamamış ve hızla elini kaldırıp kızına vurmuştu.

Gonca hatun yanağında hissettiği acıyla yüzünü eğmiş ve gözyaşlarına hakim olmaya çalışmıştı. Eğer imdi ağlarsa anasıyla baş edemeyeceğini çok iyi biliyordu. Yavaşça başını kaldırmış ve anasına bakmaya başlamıştı. Saadet hatun kızına yaklaşmış ve edeceği kelamı tek tek sıralamıştı.

"Sen istesen de istemesen de o evlilik olacak Gonca. Bunu kendin için değil hanen için yapacaksın. Babanın adını karalamamak için edeceksin. Hiç bir kadın istediği, sevdiği adamla evlenmez. Kaderine kim yazıldıysa, hanen kimi uygun gördüyse onunla evlenirsin. Tıpkı benim gibi. İmdi eyice o kalın kafana sok bunları. Emir ne derse onu edeceksin. Yoksa yemin ediyorum sende ne huzur bırakırım ne de mutlu bir an. Yaşayacağın her günün zehir olur Gonca. Atan için, ağabeyinin istikbali için edeceksin. Anladın mı beni?"

Saadet hatun içinde gram bir merhamet olmadan söylemişti bu sözleri. Oysaki karşısında duran onun kanından onun canından olan kızıydı. Üzülür mü, ister mi diye bir kez olsun düşünmediği kızıydı. Kelamlarını ettikten sonra ardına bir kez olsun bakmadan çadırdan çıkmıştı.

Gonca hatun işittiği her kelamı sıra sıra aklından geçirdi. Anasının ettiği hiç bir kelamda elle tutulur bir yan yoktu. Hepsi Gonca hatunun aleyhineydi. Babası ve ağabeyi için kendi geleceğini, yüreğini, hayallerini ataşa atacaktı anası. Bir yanı her şeye boyun eğip susması gerektiğini hanesinin canı yanmasın deyu Emir beye katlanmasını söylerken, bir yanı ise böyle bir şeye mecbur olmadığını, istediği hayatı yaşaması gerektiğini ve bu zorlukları sevdiği adamla göğüs germek istediğini söylüyordu. Gerçi Aladdin beyin Gonca hatuna olan sevdası böyle bir yüke göğüs gelir miydi onu da bilmiyordu. Ard arda yaşadığı bütün bilinmezlikler onu bir çıkmaza sürüklemişti. Yaşadığı her şey bir anda üstüne çökmüştü sanki. Yüreğinde hissettiği acı bütün benliğini kaplamıştı. Yere çöktü ve içinde tuttuğu bütün duyguları ağlayarak dökmeye çalıştı. Hıçkırıklarının arasında serzenişte bulunmayı da bırakmıyordu.

MAL-İ HÜLYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin