Bir haftada iki bölüm mü? Yine ballısınız da neyse. Yine sizi kıramadım ve hızlı hızlı yazıp attım size bölüm. Umarım beğenirsiniz. Ve beklediğinize değmiştir. Algon sahnemizde var hazırlıklı olun her şeye.
Bu arada şarkı koyuyorum ama dinliyor musunuz bilmiyorum, o yüzden bu bölüme nasıl bir şarkı koyacağımı bilemedim. Yorumlarda belirtirseniz ona göre şarkı koyarım bende.
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlarım. Keyifli okumalar dilerim. 🌸🌼💞
****
Esved hatun sabahın erken vakitlerinde uyanmış ve avluya inip çardağa geçmişti. Hatunlardan biri elinde tepsiyle çardağa ilerlemiş ve Esved hatunun her sabah içtiği şifalı otlardan yapılan bir çay getirip önünde duran sehpaya yerleştirmişti. Başıyla selam verdikten sonra mutfağa geri döndü. Filiz hatun tedirgin bir şekilde mutfaktan çıkmış ve çardakta oturduğunu gördüğü hatununun yanına ilerlemişti. Esved hatun bir yudum aldığı çayı sehpaya geri bırakmış ve yanına doğru gelen Filiz hatuna dönmüştü.
"Hayırlı sabahlar hatunum. Divana sofraya kurmaya başladı hatunlar. Bir isteğiniz var mı deyu sormaya geldim."
Esved hatun gülümsemiş ve bir şey istemediğini belli etmişti. İmayla Filiz hatuna döndü.
"Emir ile Gonca uyanmadı mı hâlâ?"
Filiz hatun sıkıntıyla çekiştirmeye başladığı parmaklarına döndü bakışları. Esved hatunun sorgulayıcı bakışlarını üzerinde hissettiğinde korkuyla lafa girdi.
"Hatunum, Emir bey dün geceden beri gelmedi konağa. Gecenin bir vakti atına binip gitmiş alpların demesine göre."
Esved hatun oturduğu yerde dikleşmiş ve sert bakışlarla karşısında titreyen hatuna bakmıştı.
"Ne demek gitti? Gonca nerede peki?"
Filiz hatun bakışlarını üst kata çekmiş ve odayı işaret etmişti. Sonra korkan bakışlarıyla Esved hatuna döndü.
"Neler oldu Filiz, dökül bakayım sen?"
Filiz hatun sesini düzeltmeye çalışarak lafa girdi. "Dün akşam siz gittikten sonra Emir bey ve Gonca hatun yemek yemek için divana geçtiler. Emir bey evvelinde bizi tembihlemişti, her ne olursa olsun odalarınızdan çıkmayacaksınız deyu. Bir vakit sonra Gonca hatunun bağırışları, dökülen, kırılan eşyalar, odaları cenk alanına dönmüştü hatunum. Sonrada Emir bey gitmiş konaktan. Ben bir tek Gonca hatunu gördüm. Ağlaya ağlaya avluya indi, yağmurun altında vakitlerce durup ıslandı. Valla öyle bir ağladı ki benim bile içim acıdı."
Esved hatun sert bakışlarla Filiz hatunu süzmeye başladığı vakit, Filiz hatun başını önüne eğmiş ve susmayı tercih etmişti. Başıyla içeriye geçmesini işaret etmişti. Filiz hatun hızlı adımlarla mutfağa ilerlemiş ve divana kurulacak olan sofra düzenini sağlamaya başlamıştı.
Esved hatun çardakta oturur vaziyette Gonca hatunun kaldığı odaya bakmaya başladı. Aralarında geçen olayı az çok tahmin edebiliyordu ama yine de üstelemek istemedi.
"İnşallah sonu kötü bitmez bu işin."
Sözünü bitirdikten sonra divana hazır edilen sofranın yanına ilerledi. Agah beyin de sofraya oturduğunu gördüğünde her zamanki yerine geçip yemeğini yemeye başladı. Agah bey oğlunun ve gelininin gelmediğini görünce Esved hatuna dönmüştü.
"Emir ile gelin kızımız gelmedi hatun. Neredeler bunlar?"
Esved hatun eline aldığı ekmeği bölmüş ve beyine uzatmıştı. "Emir'in bir işi çıkmış, erken vakitte konaktan ayrıldı. Gonca da rahatsızmış, gelmeyecek sofraya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAL-İ HÜLYA
Historical FictionNe yazıyor o meşhur kitapta; "Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir." İşte Gonca hatun o mutsuz aileye sahipti. Tek isteği güce sahip olmak isteyen bir babaya, gözünü mücevher ve altınlarla boyanılan bir...