Merhabalar, uzun oldu ama nihayet atabildim bölümü. Beklediğiniz o sahne sonunda geldi. Umarım içinize siner. Ben çok uğraştım açıkcası. Beğenmenizi umuyorum.
Bu bölüm pazar gününden beri hazır ama Wattpad ile alakalı bir sorun yaşadığım için bölümü atamadım. Çünkü Wattpade giriş yapamıyordum. Mesajlarınızı bile yeni görüyorum. Merak eden ve beni düşünüp mesaj atan herkese teşekkür ederim. Böyle olmasını bende istemezdim, sorunun benimle alakalı olmadığını bilin istedim.
Şimdi sizi daha da heyecanlandıran bölümümüzle baş başa bırakıyorum.Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlarım. Keyifli okumalar. 🌸🌼💞
****
Gece boyunca edeceğim kelamları düşünmüş ve onun bana diyeceklerine hazırlık yapmıştım. Gerçekten de bunları yapmıştım. O kadar tedirgindim ki onunla karşılaşacağım an ne yapacağımı ya da ne diyeceğimi bilmiyordum. Nasıl davranmam gerektiğini anlatan kimsede yoktu yanımda. Korku bütün bedenimi esir aldığında hiç uyuyamadığım yataktan kalkmıştım.
Pencereye yaklaştığımda havanın aydınlanmak üzere olduğunu gördüm. Evladım beşiğinde yatarken yanına doğru ilerlemiş ve ondan güç almak istemiştim. Üzerini sıkıca örttükten sonra hazırlanmış ve odadan çıkmıştım. Kapının önüne çıktığımda merdivenlerden çıkmak üzere olan Aykız ile bakışmıştık. Ne olduğunu bilmediğinden ve de bu kadar erken vakitte kalkmış olmamdan şüphelenmiş ve sorgulayıcı bakışlarla yanıma gelmişti.
Elinde tuttuğu testiyle yanıma kadar ilerledi. Evvel hazırlanmış olmama bakmış sonrasında ise yüzüme bakmıştı.
"Hayırlı sabahlar Gonca. Ne deyu bu vakitte uyandın? Ve ne deyu hazırlandın?"
Ona dün gece yaşadıklarımı anlatmıştım. Ve anlattığım anda ise yapacaklarımdan da bahsetmiştim. Ama o her vakit dediği kelamları yeniden sıralamış ve beni vazgeçirmeye çalışmıştı. Yapacaklarımı anladığında ise çatık kaşlarla bana bakmaya başladı.
"Gonca, biz seninle bu konuyu kapattık deyu bilirim. Etmeyeceksin deyu konuştuk ya. Beklesin o da, gelmeyeceğini anladığında kendi yoluna bakar."
Gülümsemiş ve hayır anlamında başımı sallamıştım. Kapıyı ardımdan kapatıp biraz ilerledim.
"Eğer gitmezsem daha beterini edeceğini söyledi Aykız. Anla artık burdan dönüş yok. Bir şekilde yüzleşeceğimiz gün gelecekti öyle değil mi? O gün bugünmüş işte. Daha fazla beklemiycem, ne duymak isterse söyliycem ona."
Merdivenlere ilerleyeceğim an, elindeki testiyi yere bırakmış ve ardımdan gelmiş ve beni durdurmaya çalışmıştı.
"Emir beyin neler dediğini hatırlamaz mısın sen? Eğer görüştüğünüzü öğrenirse neler olucak düşünmez misin Allahaşkına Gonca?"
Kolumu ondan çekmiş ve elini tutarak gülümsemiştim.
"Yıllardır ondan korkup sustuğumda da bir şey değişmedi Aykız. Olan yine bana ve evladıma oldu. Artık öğrenmesi gereken kişi o!"
Merdivenleri inmeye başladığımda Aykız'da peşimden inmiş ve sessiz olmaya özen göstererek konuşmaya devam etmişti.
"Yanlış yaparsın Gonca. Kendini üzmekten, yıpratmaktan başka bir şey etmezsin. Yapma, ne olur!"
Kapıdan çıkacağım an ona dönmüştüm. "Asıl sana yeter Aykız. Dost musun, düşman mısın belli değil. Yanımda duracaksan dur amma yok durmayacaksan da önümde durma."
Sözlerim ona ağır gelmiş olmalıydı, zira kırgın bir şekilde bakıyordu yüzüme. Bende sözlerimin ağır olabileceğini düşünmüş ve hemen pişman olmuştum zaten. Elini tutmuş ve gülümsemeye çalışmıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/375670917-288-k689541.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAL-İ HÜLYA
Historical FictionNe yazıyor o meşhur kitapta; "Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir." İşte Gonca hatun o mutsuz aileye sahipti. Tek isteği güce sahip olmak isteyen bir babaya, gözünü mücevher ve altınlarla boyanılan bir...