Bölüm 33 - Gazete Başlığı

3.7K 359 63
                                    

"Ben seni kaybetmek için mi buldum?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben seni kaybetmek için mi buldum?"

İlya Ehrenburg, Dokuzuncu Dalga

*

"Hazır mısın?" Diye sordu Kenan.

Geçmişe geldiğimde girdiğim ilk kapının önündeydik. Burası kaderimin değiştiği evdi. Bir ailenin sıcaklığını damarlarıma kadar yaşadığım, kendimi oraya ait hissettiğim ilk evdi. Şimdi anlıyordum ki benim evim yanımdaydı. Avuçlarımın arasında.

Kenan elimi sıktığında bir cevap vermediğimi hatırladım. Başımı hafifçe sallayarak ona hazır olduğumu söyledim.

"Fazla durmayız. Hemen girip çıkarız zaten." Dedi. Sessiz kaldığımı görünce elimi dudaklarına götürerek tersine bir öpücük kondurdu. "Endişelenme artık gülüm. Ben yanındayım, kimsenin sana bir şey söylemesine izin vermem."

Endişem bana hareket edilmesine karşın değildi, huzursuzluk çıkmasına karşındı. Kenan'ın benim yüzümden ailesini karşısına almasını istemiyordum.

Kenan boştaki eliyle kapıyı çaldı. Bize kapıyı açan Ayşenur'du. Ayakkabılarımızı çıkararak içeriye girdiğimizde Huriye teyze mutfaktan çıkıyordu.

"Hayırdır, ne demeye geldiniz?" dedi. Yaş ellerini kuruladıktan sonra havluyu kenara bıraktı. "El öpmeye mi geldiniz? Kusura bakmayın altın alamadım."

Kenan annesinin alaycılığını duymazdan geldi. "Helallik almaya geldik ana. Eşyalarım var, onları da alıp gideceğiz."

Odaya doğru yöneldiğimiz sırada Huriye teyze önümüzü kesti.

"Nereye gidiyonuz?"

"İlk birkaç gün Alparslan abiler misafir edecekler bizi. Sonrasında bir ev bakarım, açıkta kalmayız yani merak etme."

Bunu gelmeden önce kararlaştırmıştık. Yem Yavuz'lar hem de Alparslan'lar bizi evlerinde kalmamız için davet etmişlerdi. Kenan biraz birikmişinin olduğunu söylemişti. Yeni bir ev bulana kadar bu şekilde idare edecektik.

Huriye teyzenin gözleri doldu. "Abin gibi sen de bırakacan mı beni?"

"Ne yapayım ana sen söyle!" Kenan bağırdı. "Kıza lanet demişsin, kalır mı bir daha senin evinde. Sofrana oturup yemeğini yer mi?"

"Kızgınlığınan söyledim ben onu!"

"Olan oldu ana." Dedi bu sefer, ses tonu sakindi. Bana dönerek, "Yukarı çıkıp valizi hazırlayana kadar burada kalabilir misin?"

"Yemeyiz karını merak etme."

Kenan annesine manalı bir bakış attıktan sonra tekrardan bana döndü. Ona her şeyin yolunda olduğunu söyleyen bir baş sallamasıyla cevap verdim. Emin olduktan sonra bizi yalnız bırakarak yukarıya çıktı.

FARKLI ZAMANLARA AİDİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin