11. BÖLÜM: ''GİTME''

7.9K 266 38
                                    

Alya

Gözlerimin üzerine sanki fil oturmuş gibiydi bir türlü açamıyordum. Sesleri duyuyordum fakat cevap veremiyordum. Koluma takılı bir şeyler hissediyordum ve bunun üzerine hastane de olduğumu anladım. Demek ki bileğimi kestikten sonra birileri görmüş ve beni hastaneye getirmiş. Bilincim yerine bir rüya ile geldi diyebilirim. Nevfel hastanede yanıma gelmiş konuşuyordu.

'' Özür dilerim, seni orada bırakıp gittiğim için ama gerçekten gitmem lazımdı. Eğer gözlerini açarsan seni sevmeyi deneyeceğim. En azından seni terslemeyeceğim. Gözlerini aç kedicik. Gözlerini aç ve sinirlenince yine bana tırnaklarını göster. ''

Rüyamda bile heyecanlanmamı sağlamıştı. Rüyadan sonra bir daha uyanmayı hiç istemedim uyanınca rüya bitecek diye. Ama ben uyanmadan bile rüya öylece bitti. Şimdi ise bilincim yerinde sadece gözlerimi açamıyorum. Kapım açılıp kapandı, odaya biri girdi. Elimi tuttu.

'' Alya, canım aç artık gözlerini. ''

Gelen kişi Elifti. Sesi çatlak çıkıyordu, sanırım ağlamıştı.

'' Annen, baban, ağabeyin burada. Seni affetmişler. Hem Nevfel de geldi yanına, sana kan verdi. Yoğun bakımdayken zorla içeri girdi ve seninle konuştu. O burnu kaf dağında olan öküz bile geldi yanına. Uyan artık. Kaan, Çağlayan, İlkin, Açelya, Mert hepsi burada sen uyanana kadar da gitmeyecekler. Onlara da yazık, uykusuzlar. Annen ağlamaktan harap oldu. ''

Elimdeki elini zorlukla tuttum. 

'' A-ağlamasın. ''

Zorlukla yutkunarak fısıltı şeklinde konuştum.

'' Alya, Alya uyandın sen. ''

Gözlerimi çok az açarak etrafıma bakındım. Tahminim doğruymuş hastanedeymişim. Elif kapıyı açık bırakmıştı. Annemlere haber vermeye gitmişti büyük ihtimal. Aralık olan kapıdan Nevfel girdi. Yada ben yine rüya görüyordum. Ayaklarımın ucuna oturdu.

'' Uyanmışsın. ''

'' Gerçeksin değil mi? '' 

Yamuk bir şekilde gülümsedi ve kafasını olumlu anlamda salladı.

'' Sözümü dinledin kedicik, şimdi bende sözümü tutacağım. ''

'' A- anlamadım. ''

'' Yoğun bakımdayken seninle konuşmuştum. ''

Sözünü kesip zorlukla konuştum.

'' Rü- rüya değil miydi? ''

'' Değildi. ''

'' Ya- yani şi- şimdi biz. ''

Elini dudaklarıma koydu.

'' Aynen öyleyiz. Kendini yorma. ''

Dudaklarımda olan eline ufacık öpücük kondurdum ve tekrar konuşmaya çalıştım fakat yine susturdu.

'' Ben şimdi gidiyorum sonra yine geleceğim. ''

Hemen elini tuttum ve acıyla inledim. Kestiğim bileğimle tutmuştum.

'' Aptal mısın? Bir şey oldu mu? ''

Elimi eline alıp inceledi. Kafamı olumsuz anlamda salladım.

'' Gitme. ''

O sırada annem, babam, ağabeyim, çocuklar hepsi odaya doluştular. Nevfel elimi bırakıp ayağa kalktı. Annem hemen gelip bana sarıldı.

SENSİZLİĞİN GÜFTESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin