'' Neden geldin? ''
Ses tonlarının bir ruhu var mıydı? Eğer varsa şuan benim ses tonumun ruhu alınmıştı.
Donuk bakışlarında birkaç parıltı kol gezdi. Geçen o parıltıların her birini yakalayıp söndürmek, yok etmek istedim.
'' Yoksa Türk filmlerinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MERT
İnsan vücudu kirden arınır mıydı? Bahsettiğim öyle basit kirler değildi, ruhsal; insanın kanına, kemiğine işlemiş kirlerden bahsediyordum. Sorduğum sorunun cevabını her ne kadar bilsemde sormaktan kendimi geri alamıyordum. İnsanoğlu da böyle değil miydi zaten? Cevabını bildiği soruları sorar ve aldığı cevaplar tatmin etmeyince öfkelenirdi. Kir ve pislik insan ırkına kazınmıştı. Ne yaparsan yap o kirler çıkmazdı.
'' Mert, buraya gel. ''
Ding, dong... Zilin sesini duydunuz Mert bey, hazır ol komutuna geçip derhal komutanınızın yanına gitmeniz gerekmektedir. Artık bu olay da kirler gibi vücuduma kazınmış olacak ki kendimle dalga geçebiliyordum. Yüzümdeki alaylı gülümseyişi silip babamın yanına gittim. Ve gerçekten hazır ol pozisyonuna geçtim.
'' Efendim baba. ''
Kafasını dosyadan kaldırıp bana bakmaya tenezzül etmeden konuştu.
'' Sana kaç kere bana baba deme diyeceğim? Türkçe konuşuyorum ve bildiğim kadarıyla sen Türkçe biliyorsun. ''
Elindeki dosyayı masaya bırakıp sinirli gözlerini gözlerime çevirdi.
'' Biliyorsun, değil mi? ''
Aptal bir insanla konuşuyormuş gibi takındığı ifade tüm sinirlerimi aktif ederken ters bir hareket yapmamak için kendimi zor tuttum ama dilimi tutamadım.
'' Bende bildiğim kadarıyla sen benim babamdın. ''
Hızla oturduğun yerden kalkıp yanıma geldi ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kafam sol omzuma doğru savruldu. Henüz üzerimdeki şaşkınlığı atlatamadan yüzüm tekrar savrulunca ağzımın içini demir tadı kapladı.
'' Sen kimsinde bana dikleniyorsun ha? ''
Üzerimdeki şaşkınlığı atıp kafamı dik tuttum ve onu olduğu yerde yok edecek bir sinirle ona bakmaya başladım.
'' Oğlunum, baba. ''
Verdiğim cevap ile elini tekrar kaldırdığı sırada kolunu tuttum ve ömrüm boyunca hiç yapmayacağımı düşündüğüm şeyi yaptım.
'' Eğer bir daha bana dokunursan sana yemin olsun ki seni babalıktan siler ve senin sonun olurum. ''
Tıslarcasına kurduğum cümle ile yüzünden şaşkınlık esintileri geçse de yılların ustalığı olmalı kendini hemen toparladı ve o ifadesiz maskesini takındı. Tuttuğum kolunu sertçe bırakırken kendime olan şaşkınlığım artmıştı. Ben hala ne yaptığımı tam idrak edememişken babam eliyle sırtıma vurdu.
