*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür.
adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,
hakaret etmek söz konusu değildir.
bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*•••
İddia olayından birkaç ay önce.
• İdil.
Gözlerimi araladığımda, ilk gördüğüm şey Kaan'ın bana bakarak kocaman bir gülümsemeyle olduğuydu. Elini çenesine dayamış, dikkatle beni izliyordu. İçimde bir sıcaklık yayıldı, çünkü bu demek oluyordu ki dün gece yaşananlar bir rüya değildi. Kaan, yüzüme düşen saçları nazikçe eliyle düzeltti ve yanağıma hafif bir öpücük bıraktı.
"Günaydın," dedi, sesi yumuşak ve sıcaktı.
Uykulu sesimle kısık bir şekilde cevap verdim. "Günaydın... Sen ne zamandır beni izliyorsun?"
Kaan, hafifçe omuz silkti. "Çok uzun olmadı, merak etme. Sadece uykudayken ne kadar güzel olduğunu fark ettim."
Gözlerimi devirdim, ama dudaklarımda küçük bir gülümseme belirdi. "Ne kadar da klasik bir cevap," dedim, ama içimde bir yerde bu küçük iltifat beni mutlu etmişti.
"Gerçekleri söylüyorum sadece," dedi Kaan, hafif bir gülüşle. Sonra kolunu yastığına koyarak bana doğru eğildi. "Biz kahvaltıyı odada mı yapsak?"
Başımı hafifçe sallayıp, "Hangi oda? Sen az sonra buradan kimseye görünmeden kaybolacaksın, hatırlatırım," dedim. Onun rahat tavrına inat, hâlâ birilerinin bizi fark edebileceği endişesi içimdeydi.
Kaan derin bir nefes alıp yataktan kalktı, üzerine giysilerini giyerken beni izlemeye devam ediyordu. "Tamam, tamam. Kimseye görünmeden kaçıyorum. Ama bugün son buluşmamız değil, İdil. Bunu biliyorsun, değil mi?"
Yatağın içinde doğruldum, saçlarımı hızlıca toparladım. "Göreceğiz, bakalım. Uçakta bu defa beraber olmayacağız."
Kaan, yüzünde hâlâ o rahat gülümsemesiyle kapıya doğru ilerlerken, elini kapı koluna koydu ve bir an duraksadı. "Sen bundan bu kadar emin olma. İstanbul'da devamını getiririz, sevgilim," dedi, bana bakarak göz kırptı. Ardından sessizce odadan çıkıp gitti.
Bir süre odada yalnız kaldım, başımı yastığa yaslayarak derin bir nefes aldım.
•••
"Nelsson, çok özür dilerim kardeşim, ama sizin yer değiştirmeniz gerekiyor." Berkan'ın bu cümlesiyle şaşkınlıkla ona döndüm.
Gözlerim kocaman açılmıştı. "İdil bu defa bizimle birlikte yolculuk yapacak. Sen Kaan ile oturursun."
Berkan'ın bu rahat tavrına inanamayarak bir an donup kaldım. "Berkan?" dedim, şaşkınlığımı gizleyemeyerek. "Ne yapıyorsun?"
"Ne yapayım İdiliko?" dedi alaycı bir gülümsemeyle. "Sensiz canım sıkılıyor. Ayrıca Barış'ın müzik zevkini hiç çekemem şu an."
Tam Barış ona cevap verecekken, Kaan da olaya dahil oldu, kaşlarını çatarak. "O zaman tak kulaklığını uyu kardeşim? Öyle canın istedi diye değişiklik yapamazsın."
Berkan Kaan'a dönerek hafif bir alayla, "Kaan, senden izin alacak değilim ya," dedi ve sonra bana dönüp göz kırptı. "İdil'le yan yana oturup biraz kafa dağıtalım diyorum, hepsi bu. Ayrıca arkadaşımı seninle paylaşamam, git kendine kafa dengi birini bul."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iddia, kaan ayhan.
FanfictionBir yıl önce sosyal medya, pr pozisyonunda Galatasaray Spor Klübüne işe giren İdil, hakkında dönen iddiadan tamamen habersizdir. *bu kurgudaki karakter ve olaylar tamamen bir hayal ürünüdür. hiçbir satırı hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.* ...