*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür. adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,hakaret etmek söz konusu değildir.bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*
Evimize döndük ey ahalii!! Eve geri döndük! Bununla birlikte geriye kaldı son 8 bölüm 🥲.
Yorumlarda gerçekten çok eğleniyorum, iyi ki varsınız 😅🫶🏼
Bölüme geçmeden önce son bir şey daha ekleyeyim, şimdi herkes buraya tahminince bebişin cinsiyetini ve bir isim önerisi bıraksın. Ben kız tarafı olarak cinsiyet farketmez diyerekten ismini Deniz mi koysak diyorum? 🤭
•••
İki gün sonrası,
İstanbul, Türkiye.• İdil.
Barış sitenin girişine doğru direksiyonu çevirdiğinde, içimde bir düğüm gibi sıkışan duygular bir anda yüzeye çıktı. İstanbul'un tanıdık havası, Galatasaray'ın ruhu, sokaklar, anılar... Hepsi bir araya gelmişti.
Ama hepsinden daha ağır olan o gizli gerçekti: hamileydim. Bunu henüz kimseye söyleyememiştim. İçimde büyüyen bu sır, ne yapacağımı bilmediğim bir yük gibi taşınıyordu.
"Hey... daldın gittin, iyi misin?" dedi Barış, sesinde hafif bir endişe vardı.
"Hı hı," diye mırıldandım. "Geri geldim ya... Acayip bir his işte." İçimdeki boşluğu doldurması gereken bir sevinç olmalıydı belki de ama o his gelmiyordu. Sadece karmaşık duyguların arasında sıkışmıştım.
Barış hafifçe gülümsedi, arabayı park edip inmem için kapıyı açtı. Arabadan inip etrafıma bakarken, ellerim hafifçe titredi. Tanıdığım bu kapıyı açarken içimdeki tereddüt daha da büyüyordu. Barış, bagajdan eşyalarımı alıp peşimden gelirken, ben zihnimde sürekli ne yapacağımı düşünüyordum. Hamileliğimi nasıl açıklayacaktım? Kime, ne zaman söyleyecektim? Kaan'a bu gerçeği nasıl açıklayacaktım?
"İdil..." Barış'ın sesiyle kendime geldim. Bakışları benim arkamda bir yere kaymıştı, gözlerinde bir belirsizlik vardı.
Arkamı döndüğümde Mert Hakan'ın hızlı adımlarla bize doğru geldiğini gördüm. Yüzünde özlem dolu bir tebessüm vardı, ama aynı zamanda derin bir yorgunluk da saklıydı. Onun gelişini gördüğüm an içimde bir öfke yükseldi. Bir süre sessiz kaldım, Mert Hakan'ın yüzündeki morluklar dikkatimi çekene kadar.
"Geç içeri," dedim Barış'a, sertçe. Barış tam itiraz edecek gibi oldu, ama gözlerimdeki kararlılığı görünce duraksadı. "Geç!" dedim bu sefer daha kararlı bir sesle. Barış başını eğip içeri girdi.
Ardından, Mert Hakan yanıma daha da hızlı adımlarla geldi. Yüzündeki morluklar, çatlamış dudakları dikkatimi çekti.
"Gelmişsin... Hoş geldin," dedi nefes nefese, sanki hem fiziksel hem de duygusal bir savaştan çıkmış gibiydi. Gözlerinde özlem ve bir parça pişmanlık vardı.
"Geldim... Ait olduğum yerdeyim." diye karşılık verdim, bu sözlerim ona hitaben değildi ancak yüzünde tebessüm oluştu,
"Bir daha sakın gitme..." dedi sesindeki özlem ve pişmanlıkla.
Yüzüne anlamsızca baktım, "Yüzüne ne oldu senin?" diye sordum, kaşlarımı çatarak. "Kiminle kavga ettin?"
Mert Hakan bir an duraksadı, ama gözlerinde hemen bir bakışla cevabı verdi bana. "Cevabını biliyorsun bence," dedi sakin bir tonla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iddia, kaan ayhan.
FanfictionBir yıl önce sosyal medya, pr pozisyonunda Galatasaray Spor Klübüne işe giren İdil, hakkında dönen iddiadan tamamen habersizdir. *bu kurgudaki karakter ve olaylar tamamen bir hayal ürünüdür. hiçbir satırı hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.* ...