iddia | 26 - teklif.

402 56 75
                                    

*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür. adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,hakaret etmek söz konusu değildir.bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*

Öyle kuru kuru aile olacağımızı düşünmediniz umarım ✨.

•••

İdil.

Maçın atmosferi, o gürültülü ve coşkulu sesler adeta içimi titretiyordu. Üzerimde siyah bir forma vardı bu sefer - Berkan'ın forması. Kaan bu konuda çok içerlemişti, ama Berkan formayı giymem için büyük bir yaygara koparmış ve sonunda kazanmıştı. Takım otobüsünde bile, yol boyunca atışmaya devam ediyorlardı.

Kaan'ın yanında, başımı onun omzuna yaslamış, gözlerimi kapatmıştım. Otobüste tezahüratlar, şarkılar ve kahkahalar yankılanıyordu. Herkesin enerjisi bana da geçiyordu, ama bir yandan Kaan'ın elinin belimde olması, içimde huzurlu bir sıcaklık yaratıyordu.

"Canım..." dedi Kaan, alçak bir sesle, yalnızca benim duyabileceğim şekilde, "Keşke evde kalsaydın, bu gürültü seni yormasın."

Gözlerimi açıp başımı hafifçe kaldırarak ona baktım, dudaklarımda alaycı bir gülümseme belirdi. "Bizi istemiyor musun yoksa?" dedim, sesime sahte bir gerginlik katarak. Onunla böyle ufak oyunlar oynamak hoşuma gidiyordu.

Kaan kaşlarını çatıp, hafif bir hüzünle karışık gülümsemeyle, "Aşkım, öyle mi dedim şimdi? Sadece yorulmanızı istemiyorum, o kadar."

Gülümsedim ve elimi karnıma koyarak, "Biliyorum. Ama biz bir kerecik babamızı izlemek istiyoruz, değil mi bir tanem?" dedim, sanki bebekle konuşuyormuşum gibi.

Kaan kaşlarını kaldırdı, sanki ona ihanet etmişim gibi dudaklarını büzdü. "Bana daha çok Berkan amcası için geliyor gibime geldi. Sonuçta Berkan'ın formasını giydin..."

Ona cevap veremeden, arkadan Berkan'ın sesi yankılandı. "Dayıyım lan, gerizekalı, dayı!" dedi, büyük bir gururla. Otobüste kahkahalar yükseldi, ben de kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

Kaan arkasına dönüp Berkan'a bakarak tehditkâr bir tonla, "Bu maçı bir alalım da, görüşeceğiz seninle Berkan!" dedi. Ama gözlerinde hâlâ o eğlenceli gülümseme vardı.

"Hay hay efendim, her zaman hazırım!" dedi Berkan meydan okurcasına, gülerek.

Otobüsün havası tam anlamıyla bir şenlikti. Herkesin enerjisi doruktaydı ve ben de bu anın tadını çıkarıyordum. Kaan'ın yanında olmak, onun dünyasının bir parçası olmak, bu coşkulu takımın enerjisini hissetmek beni inanılmaz mutlu ediyordu. Hem onunla bu yolculuğun içindeydim hem de içimde taşıdığım o küçük mucizenin heyecanını yaşıyordum.

Kaan, elimi bir kez daha sıktı ve gözlerinde hafif bir endişe ile, "Yorulursan, Tuğçe'ye haber ver seni eve bıraksın," dedi.

Gözlerimi devirdim ve yumuşak bir gülümsemeyle cevap verdim, "Merak etme, iyiyiz biz. Sen sahada iyi ol yeter."

Kaan gülümsedi, ama gözlerindeki o korumacı bakış hiç değişmedi. Ona baktığımda, bizi ne kadar sevdiğini ve ne kadar endişelendiğini görebiliyordum.

•••

Berkan'ın oyuna girdiği an, nefesimi tutmuş bir şekilde tribünden onu izliyordum. Jacobs ciddi bir sakatlık yaşamış, Okan hoca her zamanki gibi "kritik maçların adamı" diye nitelediği Berkan'ı sahaya sürmüştü.

iddia, kaan ayhan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin