iddia | 22 - yüzleşme.

436 55 125
                                    

*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür. adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,hakaret etmek söz konusu değildir.bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*

Kaancığım öğrenmen gereken şeyler var hayatım, barışır mıyız orası meçhul ama bi yüzleşelim artık 🙈.

•••

•Kaan.

"İyi mi en azından, onu söyle Berkan?" diye sordum, telefonu kulağıma daha da bastırarak. Kalbim hızla atıyordu. "İdil iyi mi?"

Telefonun diğer ucundaki Berkan'ın derin nefes alış verişlerini duyabiliyordum. Sanki ne söyleyeceğini tartıyordu. Birkaç saniyelik sessizlik ömrümden yıllar almış gibiydi.

"İyi, abi," dedi sonunda, ama sesinde bir tereddüt vardı. "Hatta birazdan tesise gelecek. Yani yolda olduğunu söyledi Barış'a."

Bu cevap bir an için içimdeki endişeyi yatıştırdı, ama sonra aklıma başka bir şey takıldı. "Neden hastaneye gitti o zaman? Bak Berkan, bir şey var da bana söylemiyorsan cidden gelip patlatırım kafanı!"

Sesimdeki öfke belirginleşmişti. Bu, beklenmedik bir durumdu ve her şeyin yolunda olduğunu duymaya ihtiyacım vardı. Oysa hissettiğim tek şey belirsizlikti.

Berkan hemen savunmaya geçti, "Abi, abicim sakin ol. Yok bir şey ya! Biliyorsun, kaza geçirdi ya, sadece bir kontrol için gitmiş. Ben de ona eşlik edecektim ama istemedi. Sonra da tesise geleceğini söyledi. Okan hocayla bir görüşmesi varmış."

Derin bir nefes aldım, ama hâlâ içimdeki huzursuzluk dinmemişti. "İyi," dedim, dişlerimin arasından. Anahtarlarımı kaptığım gibi evden çıkarken Berkan'a haber verdim. "Geliyorum şimdi oraya. Tesiste görüşürüz."

Telefonu kapattım ama içimde hâlâ bir şeyler eksikti, bir şeyler tam değildi. Berkan'ın söyledikleri her ne kadar sakinleştirici görünse de, sezgilerim bana başka bir şey olduğunu söylüyordu. İdil'in bu kadar uzak durması, yanında kimseyi istememesi normal değildi...

•••

İdil.

"Küçük fasulye iyi mi?" Theo'nun sesi hoparlörden yankılandığında, istemsizce gülümsedim. Arabayı Florya'ya doğru sürerken bir yandan yolu takip ediyor, diğer yandan da Theo'ya sağlığım hakkında bilgi veriyordum.

Gözüm yolda, ama aklım onun sorusunda takılı kalmıştı. Küçük fasulye... Bebeğime böyle isim koymamız bile durumu o kadar gerçek kılıyordu ki.

"İyiymiş," dedim hafif bir tebessümle. "Doktor dinlenmemi söyledi. Kendimi çok yormamam gerek, ama her şey yolunda."

Theo derin bir nefes aldı, sesi endişeliydi ama her zamanki gibi nazikti. "İdil, mon cheri... Peki Kaan'a söyledin mi?"

O an içimde bir şey düğümlendi. Derin bir nefes aldım, kelimeler boğazımda düğümlenmişti. "Söylemedim... Yani henüz söylemedim," dedim zorlanarak. "Theo, mon amie..."

"İdil," diye karşılık verdi Theo. "Sakin ol. Bir çözüm buluruz. Eğer işler düşündüğün gibi gitmezse, buraya gelirsin. Beraber bakarız duruma. Bebeği beraber büyütürüz. Ben varım..."

Bu sözler, içimdeki karmaşayı biraz olsun yatıştırsa da yine de gerçeği değiştiremiyordu. "Theo, bunu senden isteyemem... Bunu biliyorsun." dedim, sesimde kırılganlıkla.

iddia, kaan ayhan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin