iddia | 24 - hesaplaşma.

512 51 154
                                    

*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür. adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,hakaret etmek söz konusu değildir.bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*

Beni vurmayın lütfen sadece böyle bir hesaplaşmanın yaşanması gerekiyordu.

•••

• İdil.

Tesise yakın, küçük bir çay bahçesinde oturuyorduk. Rüzgâr saçlarımı hafifçe savuruyordu ama içimdeki öfke ve merak bu soğuk havayı bile unutturmuştu.

Karşımda oturan Mert Hakan'a baktığımda, onun da gergin olduğunu görebiliyordum. Bugün buraya, cevaplar almak için gelmiştim. Onun da bildiği her şeyi anlatmasını istiyordum. Aramızdaki sessizliğin ağırlığı her geçen dakika biraz daha artıyordu.

"Ben bir açık çay alayım, Zafer amca," dedi Mert Hakan, sesindeki gerginliği saklamaya çalışarak. Sonra bana döndü, hafif bir gülümseme ile. "Sen ne içersin?"

"Ben papatya çayı alabilir miyim lütfen?" dedim, sesim sakin ama içinde bir huzursuzluk vardı. Mideme iyi gelebilecek tek şey şu an papatya çayıydı. İçimde biriken gerginlik ve mide bulantısı beni rahat bırakmıyordu.

Mert Hakan kaşlarını hafifçe çattı, ama başını sallayarak Zafer amcaya doğru gülümsedi. "Sen bir de bize şu meşhur tatlından da getir, bizim kız bir denesin."

"Tabii oğlum, hemen geliyorum," dedi yaşlı adam ve hızlıca yanımızdan uzaklaştı.

Mert Hakan'ın gözleri tekrar bana döndüğünde, o maskesinin arkasındaki gerilimi fark etmemek imkânsızdı. Sessizliğimizi bozan ilk kişi o oldu.

"Konuşmak istemişsin... Neyi merak ediyorsun, sor."

"Her şeyi Mert." Ona ilk defa sadece tek bir ismiyle hitap etmiştim, "Her şey nasıl başladı, nasıl buraya geldi... Ve neden?"

Derin bir nefes aldı, gözlerinde bir hüzün parıltısı belirmişti. "İlk defa tesise geldiğinde, seni gördüğüm an... Etkilenmiştim. Fark etmedin beni ama... Seni bir şekilde araştırdım. Ali başkanın yanında o güçlü duruşun, gülünce parlayan o gözlerin..."

Onu dikkatle dinlemeye devam ettim,

"Sonra bizi reddedip Galatasaray'a gittiğini öğrenince... Nasıl desem, hayal kırıklığına uğradım. Sen Fenerbahçe'ye daha yakın olmalıydın... Bize, bana."

Gözlerimi ona dikmiş, söylediklerini anlamaya çalışıyordum. İçimde kızgınlık kabarıyordu, ama onu dinlemek zorundaydım. "Beni Kaan'dan uzaklaştırmak istemenin sebebi bu kadar mı?" diye sordum, sesim sertti.

Başını eğip hafif bir iç çekti. "Hayır," dedi, gözlerini tekrar bana çevirerek. "O gece... Restoran çıkışında tesadüfen karşılaşmıştık ya... Sen beni evime bırakmıştın. Hatırlıyor musun?"

Elbette hatırlıyordum. O gece Mert Hakan'ın garip bir sessizliğe büründüğünü, bir şeyler sakladığını hissetmiştim ama üzerine gitmemiştim. Şimdi o anın gerçek yüzünü öğreniyordum.

"Senin o gece bana nasıl davrandığını gördüğümde... Aslında fark ettim. Sana karşı bir şeyler hissetmeye başladığımı anlamıştım. Ama senin bunu fark etmeni istemedim," dedi, sesi titrerken. "Bizden olmaz dedin... Bir Fenerbahçelinin diline düşmek istemediğini söyledin ama ben zamanla belki de oluruz diye düşündüm..."

iddia, kaan ayhan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin