*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür.
adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,
hakaret etmek söz konusu değildir.
bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*•••
İddia olayından birkaç ay önce.
• İdil.
Kaan gerçekten sözünü tutmuş ve gelmişti.
"Hoş geldin canım." Dedim kapıda onu karşılarken, ellerimi boynuna dolayıp sımsıkı sarıldım, burnuma gelen buram buram kokusunu içime çektim.
Elleri saçlarımda gezerken gözlerimi kapatıp bu anın tadını çıkardım. "Hoş buldum." Yorgun sesi kulaklarıma doldu.
"Gel," dedim ondan ayrılıp içeriye geçmesi için hamle yaptım.
Kaan içeri adımını atarken beni baştan aşağı süzüp gözlerini kıstı. "Bu geçen sezonun forması değil mi?" diye sordu.
Yüzümde muzip bir gülümsemeyle omuz silktim. "Evet, öyle galiba. Geçen sezon Berkan, ben İngilteredeyken özel olarak göndermişti bana, hediye olarak."
"Geçen maçta da onun formasını giymiştin." Çocuk gibi omuz silkip kendini koltuğa bıraktığında güldüm.
"Özür dilerim Kaan bey, siz bana bir forma vermediğiniz halde ben mecburen elimde olanlarla yetinmeyi düşünüyorum."
"Bak, bir de dalga geçiyor benimle... İyi getireyim bir sonraki maçta benimkini giy."
"Mm.." dudaklarımı büzdüm, "Bir sonrakine Barış'ın formasını giyeceğim, söz vermiştim."
Kaan gözlerini devirdi, "Hay ben böyle işin ta" diye söylendi, "Bu ne böyle kardeşim, ya! Berkan, Barış..."
Aslında verilmiş bir söz yoktu ortada, amacım sadece biraz takılmaktı. Genelde, gerçekten bir maç Barış'ın formasını giyip diğerinde de Berkan'ın formasını giyiyordum ama bu defa bir şey konuşup anlaşmamıştık.
"Kaan," dedim yanına otururken, ancak Kaan belli ki trip atacaktı, "Kaan aşk olsun trip mi atıyorsun bana?" çenesini tutup bana bakması için başını çevirdiğimde dayanamayıp gülmüştü.
"Yok anasını satayım, atamıyorum" dedi.
"Bir sonraki maçta senin formanı giyeceğim, derbi maçına denk geliyordu değil mi?"
Kaan'ın yüzündeki keyifli ifade beni gülümsetmişti. Gamzeleri çıkmış, gözleri mutlulukla parlıyordu. "Hah şöyle ya," dedi, sanki küçük bir zafer kazanmış gibi.
"Karnın aç mı?" dedim ona bakarak. Gözlerindeki yorgunluğu fark etmiştim, ama yüzünde hâlâ o huzurlu ve sıcak ifade vardı.
Kaan omuz silkti, "Birlikte bir şeyler yapacaksak, evet." derin bir nefes alıp mutfağa doğru yöneldi. "Peki, şef hanım! Ne yapıyoruz bu akşam?"
"Sen başla, ben seni yönlendireceğim," dedim, gülümsememi saklayamadan peşinden giderek. Kollarımı kavuşturup mutfak tezgahının karşısında ona bakarken, Kaan tezgahın üstündeki malzemelere göz attı.
"Domates soslu makarna yapalım, bir de yanına güzel bir salata..." dedim düşünceli bir şekilde.
"Çok sıradan ama," diye cevap verdi Kaan, kollarını sıvarken. Gözlerinde yine o muzur ifade vardı. "Salatayı sen yap, makarnayı ben hallederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iddia, kaan ayhan.
FanfictionBir yıl önce sosyal medya, pr pozisyonunda Galatasaray Spor Klübüne işe giren İdil, hakkında dönen iddiadan tamamen habersizdir. *bu kurgudaki karakter ve olaylar tamamen bir hayal ürünüdür. hiçbir satırı hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.* ...