*bu hikayede geçen tüm olay ve karakterler tamamen hayal ürünüdür. adı geçen hiçbir futbolcuyu karalamak,hakaret etmek söz konusu değildir.bunu göz önünde bulundurarak okursanız, sevinirim.*
Artık cinsiyetini öğrenmenin zamanı geldi diye düşünüyorum ne dersiniz?
*isim önerilerinizi buraya yazabilirsiniz
•••
Birkaç ay sonrası,
• İdil.
Sanırım aramızda yaşanan gerginlikten daha zor ve yorucu olanı ailelerimize durumu açıklamaktı. Kaan'ın ailesi benimkinden çok daha büyüktü ve haberi ilk aldıklarında tepkileri biraz sert olmuştu.
Bizimkilerde ise durum farklıydı, annem endişeyle durumu kabullenmekte zorlanmıştı ama yinede çok mutlu olmuştu. İlayda ise Berkan gibi ortalıkta "havalı teyzoş" moduna girmişti çoktan. En son tepki ise Asaf efendiden gelmişti,
Flashback,
iki ay önce, İzmir.İzmir'in hafif esintisiyle, anne ve babamın bahçesinde oturuyorduk. Annem, elinde çay tepsisiyle yanımıza geldiğinde, gerilimi hafifletmeye çalışıyordu.
Çaylar servis edilirken, Kaan'la aramızdaki kısa bakış, birazdan vereceğimiz haberin ağırlığını anlatıyordu. Berkan, yanımızda her zamanki enerjik haliyle oturuyordu ama bu sefer biraz sessizdi. O bile gerginliği hissetmişti.
Annem çayları koyarken birden, "Yangından mal mı kaçırıyorsunuz canım siz, ne bu acele?" diye sordu, yüzünde endişeli bir ifade vardı. O cümleyle içime bir taş oturdu. Ne kadar açık ve direkt sormuştu... O ana kadar durumu nasıl açıklayacağımı tekrar tekrar düşündüm ama bir türlü doğru kelimeleri bulamamıştım.
Babam da annemin yanında oturmuş, merakla bana bakıyordu. "Evet kızım, annen haklı. Ne aceleniz var bu kadar?" diye sordu. İkisinin de gözleri üzerimdeydi.
Derin bir nefes aldım, gözlerim Kaan'a kaydı. Onun gözlerindeki destekle biraz daha cesaret buldum. Yavaşça saçlarımı geriye attım, sesim hafif titrek ama kararlıydı. "Acele değil ki... Sadece şimdilik sade bir nikah yapalım diyorum," dedim, ama sözlerim beklediğimden daha boş gelmişti.
Annemin kaşları çatıldı. "Tamam da... biz de sebebini merak ediyoruz. Yani, evlilik güzel ama neden bu kadar acelesi var?"
O an boğazım düğümlendi. Kaan'ın elini dizimde hissettim, küçük bir sıkma, onun da aynı heyecanı ve endişeyi taşıdığını bana gösteriyordu. Derin bir nefes aldım ve sonunda, kelimeler bir çığ gibi döküldü: "Hamileyim ben."
Havada asılı kalan o üç kelime, her şeyi değiştirdi. O an bahçedeki kuş cıvıltıları bile durdu sanki. Annem ve babamın gözleri şok içinde üzerimdeydi. Annemin elleri çay tepsisine düşerken, babam sandalyesinde doğruldu, bakışları şaşkınlık ve endişe arasında gidip geliyordu.
"Ne?" Annem ve babam aynı anda büyük bir şaşkınlıkla bize bakarken, sessizlik aniden bozuldu.
Sessizliği İlayda bozdu. Sevinçle yerinden fırladı, "Teyze mi oluyorum, abla?!" diye bağırarak bana sarıldı. İçindeki o mutluluk kıvılcımı, annem ve babamın donuk şaşkınlığının tam tersiydi. İlayda'nın bu kadar heyecanlanacağını tahmin etmiştim, ama o kadar güçlü bir sarılışla üzerime atladı ki, neredeyse dengemi kaybedip yere düşecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iddia, kaan ayhan.
FanfictionBir yıl önce sosyal medya, pr pozisyonunda Galatasaray Spor Klübüne işe giren İdil, hakkında dönen iddiadan tamamen habersizdir. *bu kurgudaki karakter ve olaylar tamamen bir hayal ürünüdür. hiçbir satırı hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.* ...