İlk yazar notum, Lu'nun hala beyaz saçlı fotoğraflarını koyuyorum ama elimde yok siz onu siyah saçlı olarak düşünün.
X
Shai kim ne derse desin bunun delilik olduğunu düşünüyordu . Ama Theon kafasına takmıştı bir kere tüm hafta boyunca türlü türlü insanla görüşmüş desteklerini almıştı . Babasından üst üste iki kez red almak onu vazgeçirmemişti . Lu Theon'u hayalet gibi izlemişti . Herkes onu ilk gördüklerinde garipseseler de bir süre sonra görmezden gelmeye başlamışlardı. Shai , Theon'un bir kız için bu kadar uğraşmasından hoşlanmıyordu. Fakat Theon vazgeçecek gibi durmuyordu." Theon , sana kaç kez söyledim bir melez i havarilerime sokmayı düşünmüyorum " Orpheus Diorion kalın sesiyle tehditkar bir tonda konuşuyordu . Ama Theon geri adım atmıyordu .
"Onu istiyorum baba , onun korumasını istiyorum "
"Bugüne dek hiç kimseyi istememiştin yoksa o kıza vuruldun mu ? " dedi , bir melez'e aşık olmaktan tiksindiğini belli bir ifade takınarak. Theon kısa süreliğine öfkesine hakim olamadı yumruklarını sıktı ama kendini tuttu .
"Ah pardon damarına mı bastım . Sanırım hala annemin soyunda bir melez bulunmasından dolayı kızgınsın "
Orpheus'un yüzü tamamen kızarmıştı ama utançtan değil sinirden .
"Ne cüretle ... " Theon lafını kesti .
"Neden o benim kendi öz annem , istediğimi söyleyebilirim . Küçücük bir konuyu dilsiz bir kız için uzatıyorsun nerede kaldı senin yüceliğin Liderim "
Yapmıştı işte . Blöfünü yutup yutmayacağına kalmıştı artık iş . Orpheus eğer oğlu olmasaydı onu hemen oracıkta öldürürdü fakat bunu yapamazdı onun cezasını başka zaman kesecekti .
" Nasıl istiyorsan öyle olsun , dilsiz melez havarilere katılabilir " dedi tükürürcesine .
*
Lu olan biteni anlamıyordu. Neden şu havarilere katılmak zorundaydı ki ve nasıl insanlar bu hale gelebilmişti sadece saç renginden bir insanı yargılamak bu çok saçmaydı . Theon heyecanla kapıyı açtı . Kimsenin duymadığından emin olduktan sonra :
"Lucy inanabiliyor musun ? Sen havarilere katılan ilk melez olacaksın - ah , teknik açıdan sen bir albinosun ama sonuçta bir SS soylu olacak , harika değil mi ? "
Lu bir kağıda anlamadığını yazdı .
"Doğru sana anlatmadım , Lucy dinle beni bak sen bir çok açıdan çok güçlüsün ama fiziksel olarak pek iyi durumda olduğunu söyleyemem bu sebeple.. Ee.. her zaman senin yanında olamam . Kendini korumayı ve daha bir çok şeyi öğrenebileceğin bir yer havariler . Gölgeler korkunç değil mi ? Evet . Ama Havariler daha çok süper güçleri olan çekici insanlar gibidirler . Tabi süper güçleri yok ama ... "
Lu hızına yetişmeye çalışıyordu .
"... Çok mu hızlı tamam, tamam. Bir havari olmak demek üst düzey görevlilerin ve resmi bir kraliyet olmasa da kraliyet ailesine hizmek vermek demek . Ben bunun kısıtlayıcı olduğunu düşünüyorum ama sen olursan yani , eğer sen olursan hayır demem "
Lu Theon'un onu düşündüğünü biliyordu. Minnettardı .
Tamam şimdi öğretmenlerinle tanışmaya ne dersin haftada 10 dersin var ama ek olarak bir sürpriz ders daha var .
Theon onu kat kat dolaştırıp insanlarla tanıştırıyordu . Bu insanların bazıları onu önemsemezken bazıları onu dikkatle süzüyordu . İlk dersi Yakın Geçmiş Tarihiydi ve kısa boylu boyunsuz bir kadın giriyordu ismi Miss Shelia Kim di. Sonrasında hayatında ilk defa adını duyduğu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz
Teen FictionSarışın veya mavi gözlü olmanın genetik bozukluk olarak kabul edildiği yeni bir düzen kuruldu. Açlık ve sefalet insanları bu ırkçılıkta birleştirdi. Geni bozuk sarışın insanlara SS dediler. Yalnızca renkli gözlü insanlara ise Melez . Tek bir gerçek...