Theon ortalıkta rahatça dolaşıyordu, ki çalışanların onu eşitleri olarak kabul etmesi tamamen babası sayesindeydi. Theon melez olmaktan hiç utanmıyordu . Hatta yeşil gözlerini çok seviyordu . KUZGUN'da melezler ancak çok ağır işlerde çalıştırılırdı. Onun dışında adımını atan büyük ihtimalle öldürülürdü. Bir kaç oda daha dolaştıktan sonra sonunda veri departmanında ona yakın davranan tek kişi olan Shai'den saç boyalarını nerde tuttuklarını öğrenmişti.
"Ne yapacaksın boyaların yerinin yoksa yine saçların mı sarardı ? " diye sordu tiz bir sesle Shai
"Shai , biliyorsun soyumda SS var ve ortalıkta böyle dolaşamam değil mi ? " dedi saçlarının uçlarını göstererek. Shai endişeyle etrafına bakındı .
"Peki , peki anahtarı veririm ama gölgeler yanında olsun . Ne olur ne olmaz. 3.katta çalışan Randy'nin kızının SS olduğuna dair söylentiler var , eğer öyleyse anahtarı birine vermem akıllıca olmaz değil mi , sen olsan bile "
Randy kimdi diye düşündü önce Theon . Eğer şu tıknaz saçları yer yer dökülen adamdan bahsediyorsa gidip onun içinde bir kutu alabilirdi . Kimsenin ölmesinden yana değildi hemde böyle saçma bi sebep için . Theon'a hepsi saçma geliyordu sadece sarı saçlı olduğu için neden öldürülmeliydi ki sanki .
Gölgelerden iki tanesine gel işareti yaparak peşine taktı . Yasaklı eşyalar zemin katın altındaki depoda bulunuyordu. Büyük asansörü kullanmaktansa daha küçük olanı tercih etti . "-2" ye basarak beklemeye koyuldu. Gölgeler çok rahatsız edici yaratıklardı . Onlar uyumuyor yemiyor yalnızca emirlere uyuyorlardı . Bu fazlasıyla rahatsız ediciydi . Yeni katılmış bazı üyeler ortalığı karıştırabiliyordu o zaman onları kesinlikle kimsenin yolunu bilmediği bir yere gönderiyorlardı ve geri döndüklerinde insanlıklarını kaybetmiş oluyorlardı . Zeminin altındaki yerleri pek sevdiğini söyleyemezdi Theon. İyi bakılmadığı için her zaman biraz karanlık ve soğuk olurdu . Asansörün açıldığı koridor boyunca ilerledi soldan 3. kapıya geldiğinde durdu .
"Burda bekleyin " dedi arkasındaki gölgeler'e
Cebinden 3 yırtıklı kartı çıkardı , kart bir anahtardı . Her yırtık bir seviyeyi belirliyordu eğer zemin kattan aşağı inecekseniz ineceğiniz seviye kadar yırtık olmalıydı ama eğer yukarı çıkacaksanız çıkacağınız seviye kadar kabartma olmalıydı kartta .Kapının kenarındaki bölmeye okutunca kapı açıldı. İçerisi o kadar büyüktüki bir dev burada rahatça gezinebilirdi. Bitmeyecekmiş gibi görünün koridor boyunca ilerledi ve B harfinin önünde durdu , Boya olduğuna göre üzerinde b yazan 5. Kapıdan girdi alfabetik sıralama olduğu için bu kapıda olmalıydı. Haklı çıkmıştı devasa kutulara baktı çokca vardı burada bir daha girme fırsatı bulamaz diye bir kutunun içine 6 tane boya tüpü attı , Randy içinde bir tüp atmaya karar verdi ona görüştükleri zaman verebilirdi . Anahtarın cebinde olduğundan emin olduktan sonra kapıları eskisi gibi kapattı ve gölgelere onu takip etmesini söyledi.
Lu hala inanamıyordu Adrian'ın yokluğuna bir yanı onu ölümünü görmeden inanmayacağını söylüyordu ama bir yandanda bunu görmeyi kaldıramayacağını biliyordu. Adrian söylemişti ona
"Eğer yakalanırsan ölürsün..."
Onun bir şekilde kurtulduğu düşüncesine tutunmak istiyordu. Yaşamasını umut ediyordu , yaşamalıydı . Gözlerinden yaşların akmasına izin verdi bacaklarına sarılarak ağlamaya başladı artık tamamen beyaz değildi gözleri kızarmış yüzü çökmüş hatta kolu yer yer morarmıştı (uykusunda istemsizce yaptığına kanaat getirmişti). Salona giren birini duydu . İstemsizce olduğu yerde büzüldü.
"Lucy ordamısın ? Ben geldim . Banyoda mısın hala ?"
Bu Theon'du. Son günlerde ona Lucy diye seslenmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz
Fiksi RemajaSarışın veya mavi gözlü olmanın genetik bozukluk olarak kabul edildiği yeni bir düzen kuruldu. Açlık ve sefalet insanları bu ırkçılıkta birleştirdi. Geni bozuk sarışın insanlara SS dediler. Yalnızca renkli gözlü insanlara ise Melez . Tek bir gerçek...