Sürpriz

824 44 5
                                    

Sabah uyandığımda kendimi arabada bulmuştum üstümde bir pike vardı direksiyon tarafına baktığımda Çağatay uyuyordu.Üstümden pikeyi atıp şişmiş ayaklarıma baktım davul gibi olmuşlardı.Çantamdan aynamı çıkardım ve makyajıma baktım olamaz akmıştı hayalet gibi görünüyordum midem bulanmıştı hemen arabadan inip az ilerde ki çeşmeye gittim ve yüzümü güzelce yıkadım malum böyle Çağatay'ın yüzüne bakamazdım.Şişmiş ayaklarım odun olmuş yürümeye meyilleri kalmamış dı yavaş yavaş arabanın yanına gittim ve kapıyı açtığımda Çağatay uyanmıştı 

-Nereden geliyorsun sinem

-Yüzümü yıkadım 

dedim ve gözlerini avuşturarak ne kadar şirin ve tatlı olduğunu belli ediyordu.Arabayı çalıştırıp eve sürmüştü yol boyunca konuşmamıştı yarın benim doğum günüm ama hatırlamıyordu Çağatay inanmıyorum ya insan karısının doğum gününü hatırlamaz mı.Bu duruma sinirlenmiştim ve ellerimi bağlayıp cama yaslanmıştım ve hiç konuşmamıştım.

Az sonra evin önüne geldiğimizde Çağatay gelmeden arabadan indim ve şişmiş ayaklarıma rağmen hızlı olabildiğimce hızlı bir şekilde eve doğru yürüdüm farkındaydım arkamda kalmış bir Çağatay ve ne olduğunu anlamayan bir odun vardı.

Olamaz ya anahtarım yoktu ama Çağatay'ı bekleyemezdim hemen kapıyı çaldım ve semra teyze kapıyı açtı hemen içeri gidip merdivenlerden yukarı çıktım ve odama girdim üstümde ne varsa hepsini yatağın üstüne attım ve duşa girdim.

Sinirle saçlarıma şampuanı sürmüştüm tırnaklarımla derimi yolacakdım nasıl hatırlamaz benim doğum günümü ya salak işte öküz,manda,odun,sığır daha sayardım da neyse anlıyacanız erkeklerin çoğu böyle ne yaparsınız işte.

Hemen duş jelini life sürdükten sonra hemen vücudumu temizledim ve durulanıp bornozuma sarılıp çıktım.Odaya girdiğimde Çağatay yatağın üstünde oturuyordu sinirle

-Dışarı çıkar mısın? giyinicem 

-Sanki görmedim ben 

-Ya çık

-Yanımda giyin 

-Hayır Çağatay çık dışarı gözüm görmesin seni

dediğimde gülerek dışarı çıkmıştı kapıdan kafasını çıkarıp

-Baş belası 

demişti elime gelen ilk şeyi kafasına atmıştım...olamaz ben ne attım kafasına iç çamaşırımı olmaz ya of 

-Teşekkürler ama ben fazlasıyla görüyorum bunları gülüm

-Çık dışarıı!

demiştim ve çıkmıştı ukala ya ne olacak odun,manda,sığır,camış bu sözlerimle biraz bile olsa rahatladığım da hemen çekmeceden iç çamaşırlarımı çıkardım ve giydim üstüme salaş bir t-shirt altıma gri eşortman giydim ve ayağıma köpekli puflarımı giydim ve saçlarımı kurulamaya başladım o sırada belime giren bir ağrıyla çığlık atmıştım kendimi yerde bulmuştum ah be meleğim ne diye ağrılar yaşatırsın bana.O sırada Çağatay kapının arkasından 

-Sinem ne oldu? iyi misin?

-Sanane ya gitsene sen

-Of sinem tamam

demişti ve gitmişti o sırada karnımı ovalamaya başladım ve kendimce konuşmaya başladım

-Az kaldı miniğim yarın açıklayacağım her şeyi sabret biraz daha 

demiştim ve yerden kalkıp saçlarımı taradım ve aşağıya indim Çağatay televizyonu açmış haber seyrediyordu bende Semra teyzenin yanına mutfağa gitmiştim ve arkadan omuzlarından tutup yanaklarını öpmüştüm 

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin