Gün ışığı yüzüme vurmaya başlamıştı güzelim uykumdan mahrum olmuştum. Eh tabi sinem burada yağmuru izlersen camdan sabah da güneş gözüne gözüne vurur. Yanıma baktığımda Deniz omzumda uyuyordu. Nasıl ya? Tüm gece bu ukala ile mi uyumuştum, siktir ya!
Kımıldanmaya başladığımda homurdanmaya başladı ama uyanmamıştı ağzından;
-Anne bırakma ya ne olur azıcık daha uyuyayım bu son gecemiz
Demişti. Annesi mi sanmıştı ki beni? Anneydim bende ama çocuklarım yoktu sonuçta anneliğim ona değildi. Birden kalkıp ayağa dikelmiştim. Direk kafası mindere gelmişti yine uyuyordu. Bu ne ya hem ukala hem tembel hay ...( ona dedim küfürü iç ses sana değil).
Salona geldiğimde güzel dekore edilmişti acaba üst katta nasıl odalar vardı bakmaktan zarar gelmezdi heralde aman canım çatlarım hem öküz gibi uyuyor ben o zamana kadar bakarım. Üst kata çıktım ve aralık kapılı bir oda vardı girdim ve içerisi siyah beyaz renkler ile dekore edilmişti. Kocaman bir yatak vardı masada bir fotoğraf vardı elime aldım ve deniz vardı bir kadın ve bir erkek babası falandı sanırım ama üstleri kırmızı tahta kalemi ile çarpı işreti ile çizilmişti bu ne demek di ki? Aman banane deyip yerine koydum ve arkamı döndüğümde deniz karşımda dikiliyordu, sadece yutkuna bilmiştim. Duymuş olacak ki pis sırıtışından sonra kahkahaya çevirmişti.
-Ne gülüyorsun be ?
-Fazla meraklısın heralde odalara izinsiz girip bir de eşyalara dokunuyorsun
demişti gülerek ya bu ukala mıydı cidden?
-Aman yedik sanki be alt tarafı evini gezdim hıh. Diye tribi mi atar odadan da çıkarım. Konuşa konuşa odama gitmiştim yani bir sürelik odam.
-Bu nasıl insan ya bir eşyasına baktım diye meraklı oldum yok anacım bu erkeklerden ne köy olur ne kasaba alıcaksın vazoyu kafasına geçireceksin
dedim elime vazo alı arkama döndüğümde karşımda durmuş bileğimden tutmuştu
-Ne yani sen şimdi bu küçük ellerle mi benim kafama bu vazoyu geçireceksin?
demişti gülerek, Allah'ım sinir olmamak elde değildi.
-Ya sen mal mısın bıraksana bileğimi
-Sen hep böyle tatlı tatlı konuşur musun kendi kendine?
demişti gözlerime bakarak bileğimi yavaş yavaş bırakmıştı bende elimi aşağıya indirmiştim. Ne yapmaya çalıyordu bu ? İltifatlarıyla beni mi kandıracaktı?
-Sanane ya
-Neden bu kadar yorgunken savaşmaya çalıyorsun sinem?
-Ben yorulmam anladın mı? Okyanusları geçtim ben derede boğulacak halim yok.
dedim ve odadan ceketimi alıp evden çıkmıştım. Amacı neydi kendini bana aşık etmek mi yok abi ya yok ben ne aşka ne de denize ne denizi ya tüm erkeklerin bir tanesine inanmıyorum. Çağatay da öyleydi sever sandım,benden gitmez sandım,kendini bırakır beni bizi bırakmaz sandım,ben bize çok inandım ama o ne yaptı bıraktı gitti iyi bok yedi beni burada bir başıma bıraktı ne halam ne babam ne çağatay vardı artık yapa yanlızdım kendimi avutamıyordum bile ya ben sol yanımın hiç bu kadar eksik olduğunu hissetmemiştim ilk defa sol tarafımdan çatur çutur sesler geliyordu. Bu aşk denen şeyi kim buldu be kim!
Soğuk tüm bedenimi esir almıştı bense sadece cadde de yürüyor iç sesimle kavga ediyordum eminim dışarıdan seri katil gibi gözüküyordum ama umrumda değil insanların hakkım da ne düşündüğü hiç umrumda değil. Ya şimdi gelse çağatay, Sinem! bak ben geldim bırakmadım seni dese affederim sarılırım ya neden neden gittin çağatay ben sana o kadar aşıkken neden gittin hani annen, baban, abin, ablan, kardeşin, eşin ,bendim derdin noldu çağatay YALANMIŞ!!!
Ama artık bildiğim tek bir şey var bana acımayanlara artık bende acımıcam gün gelicek hepsi pişman olacak!
İç sesimle defalarca kavga ediyordum sinirden mecalim kalmamıştı yorulmuştum belki bir saattir yürüyordum artık karşıya geçip bank bulmam gerekti oturmak istiyordum. Yola adımımı attım ve koşmaya başladım.
Gözlerimi arabanın farları almıştı ve vücudum da acı hissetmiştim yere yığılmıştım. Bana çarpan araba yanımdan geçip gitmişti gözlerim gökyüzüne bakıyordu hiç bir şey hissetmiyordum. Biri adımı haykıra haykıra koşa koşa biri geliyordu başımı çevirdiğim de çağatayı görmüştüm. Ölmüşmüydüm? Gözlerim irice açılıp
-Çağatay sen, sen
-Sus ne olur sus
Bilincim kapanıyordu ama ben onu görmek istiyordum başımdaydı sesimi mi duymuştu ki acaba? Saçlarımın arasından sıcak bir şey aktığını hissetmeye başladım ve yağmur yağdıkça vücudum uğuşuyordu. Allah'ım ya yardım et ya da al beni belkide bitiyordu her şey.......
***************************************************************************************