Benimle Evlenir misin prenses?

1.1K 69 5
                                    

Ben semra annemin yanında dururken Çağatay çıkış işlemlerini yapıyordu o sırada can ve hilal içeri girdiler


Can;

-hadi bunu kutlayalım

Hilal;

-bencede ne dersin sinem ?

Sinem;

-olur

demiştim gülerek onlarda benim gülmeme karşılık verirken Çağatay içeri girdi

-maşallah otuz iki diş gülüyorsunuz söyleyinde bende güleyim

demişti ukalaca o sırada ben anlatmaya başladım

-kutlama yemeği yapalım diyoruz

-olur bunca şey den sonra çok iyi gelecektir

deyince hepimizin yüzü gülmüştü tabi başta olmak üzere Çağatay'ın

-hadi artık çıkalım şu iğrenç hastane'den

demişti Çağatay haklıydı şu aralar hastaneye çok geliyorduk ve bu insanı kötü hissettiriyordu.

hepimiz onayladıktan sonra annemin koluna girdim diğer koluna'da Çağatay girmişti arabaya doğru gidiyorduk annemi arkaya oturduktan sonra hilal ve can yanına oturmuştu bizde öne oturmuştuk Çağatay bana bakarak ağzını oynatarak

-seni seviyorum

-seni seviyorum

demiştik ağzımızı oynatarak sonra Çağatay arabayı çalıştırıp evlerine sürmeye başlamıştı sitedeki evlerine gitmiştik hazır gelmişken bir eve gidiyim duş alayım sonra gelirim diye düşünmüştüm.

-Çağatay ben bir eve gitsem duşa felan gireyim

-Tamam aşkım akşam yemeğine çağırırım ben seni

-tamam canım

dedikten sonra evimize doğru yürümeye başlamıştım anahtarımla kapıyı açtığımda halam ve babam salonda oturuyordu

-hoşgeldin kızım

demişti ikiside

-hoşbuldum babacım sanada halacım

demiştim yukarı çıkarken

-nereye kızım

-babacım bir duşa gireyim geleceğim yanınıza

demiştim onaylarını aldıktan sonra hızla odama çıktım valizimi ve sırt çantamı odanın uçsuz bucaksız bir yerine attığımda duşa girdim sıcak suyu ayarladıktan sonra şampuanı'mı saçıma sürdüm duş jelini'de life sürdüm ve vücudumu temizledim durulandıktan sonra bornozu'ma sarıldıktan sonra odama gittim Hello kitty'li iç çamaşırlarımı giydim eminim ki Çağatay bunları bilse benle dalga geçer ama napiyim seviyorum zevkler ve renkler tartışılmaz birkere

diye kendi kendime söylenirken saçlarımı kuruladım ve altıma gri eşortman birde üstüme gri badi giydim ve ayaklarıma köpekli terliklerimi geçirdikten sonra babamın yanına indim

-nasıl geçti bakalım kızım

diye sormuştu ne diyeceğimi bilememiştim sadece

-güzeldi

demiştim aslında yalan değildi Çağatay'la her zamanımız güzeldi ve öylede geçmişti saate baktığımda iki saatim vardı anca hazırlanırdım babamdan izin isteyip yukarı çıkmıştım dolabımı açtığımda kararsız kalmıştım açıkçası ne giyecektim ben ya

diye söylenirken kendi kendime söylenirken gözüme hiç giymediğim elbisem denk gelmişti ve hemen elime almıştım (MULTİMEDYA KIYAFET)

hemen üstüme geçirdim ayaklarıma babetleri mi geçirdim kolye ve bileziklerimi taktım saçımı maşa yaptım ve hafif de olsa makyajımı yaptım ve hazırdım kapı çalmıştı Çağatay çoktan gelmişti heyecanlanmıştım semra annemle ilk defa bir yemek yiyecektim çantanmı aldım telefonumu,rujumu koydum ve aşağıya indim babama gülerek onaylandım ve Çağatay'la dışarı çıktık

-çok güzel olmuşsun prensesim

-teşekkür ederim prensim sizde fazlasıyla yakışıklısınız

dedim ve güldük arabaya bindik ve lüks bir lokantaya gideceğimizi biliyordum geldiğimizde tahmin ettiğim gibiydi baya güzeldi burası ormanlık bir yerdi ama çok güzeldi içeri girdiğimizde herkes ayağa kalkmış bizi alkışlıyordu Çağatay ellini elime kelenlediğinde kalbim durucakmış gibi oldu bir an çok mutluydum şuan yavaşça masaya yürüyerek herkese

-iyi akşamlar

demiştik semra annem

-kızım çok güzelsin geçin oturun şöyle demişti bizde oturmuştuk yemeklerimizi söylemiştik ve yiyorduk o sırada Çağatay elimden tuttu ve beni dans etmek için teklifte bulunda kabul ettikten sonra dans ediyorduk bir eli belimde bir eli ise elimde gözleri sadece bende idi şu zamanın durmasını her şeyden çok isterdim biraz dans ettikten sonra Çağatay yere çöktü ve cegeti'nin cebinden bir kutu çıkardı ve gözlerime bakarak

-Benimle evlenir misin prenses?

demişti o an çok duygulanmıştım gözlerimden istemsizce yaşlar süzülürken ben sadece o an onun gözlerine bakıyordum ve şuan benden bir cevap bekliyordu ve cavabım da belliydi hiç bir zaman değişmiyecekti

-Sonsuza kadar evet

demiştim parmağıma tek taş yüzüğü takmıştı ve ayağa kalktığında ona sarılmıştım herkes bizi alkışlarken ben sadece onu hissediyordum odun felandı ama benim yaşama sevincimdi.

****************************

Bu bölümden sonra düğün hazırlıkları başlıyor ve inanılmaz bir düğün olacak gibi okumaya devam edin arkadaşlar hoşçakalın :*

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin