7

925 94 37
                                    

.
.
.

Bay Hwang ve Hyunjin, eve girmişlerdi. Hyunjin'in yüzünde hala kocaman bir gülümseme vardı. Babası, oğlunun başını okşadıktan sonra, neşeyle karısına seslendi:

"Bu küçük delta ne yaptı biliyor musun, annesi?"

Hyunjin'in annesi, oğlunun yüzündeki mutluluğu görünce gülümseyerek karşılık verdi.

"Bu kadar gülümsediğine göre, güzel bir şey yapmış olmalı."

Bay Hwang, oğlunun yanağına bir öpücük kondurdu ve gözlerini eğlenceli bir parıltıyla kısarak devam etti, "Evet, oğlum büyümüş de çapkınlık yapıyor! Gizlice Felix'in evine girmiş. Artık ne yaptıysa, Bay Lee öfkeden deliriyordu."

Bunu duyan Bayan Hwang, gözlerini kocaman açtı ve kaşlarını hızla çatıp ellerini kalçasına koyarak bir adım öne çıktı.

"NE?! Ne diyorsunuz siz? Ne yaptın Hyunjin?!"

Hyunjin'in gözleri şaşkınlıkla büyüdü ve ellerini savunurcasına havaya kaldırdı.

"Hiçbir şey yapmadım ki, anne! Sadece öpecektim!"

Bu sözler Bay Hwang'ı gülmekten kırıp geçirdi. Koca adam karnını tutarak kahkahalarla gülerken, neredeyse sandalyeye düşecek gibi oldu.

"Sadece öpmekmiş! Ah, bu çocuk beni öldürecek!"

Bayan Hwang, kocasının bu haline sinirle bir bakış attı ve daha da öfkelenerek Hyunjin'e döndü.

"Sen Felix'in babasının ne kadar katı olduğunu bilmiyor musun? Ne diye gizlice evine gidiyorsun? Öpmek ne demek? Sen bu şeyleri nereden öğreniyorsun, Hyunjin?" diye sorarken kaşını kaldırıp sorgulayıcı bir bakış attı.

Hyunjin, biraz tedirgin ama bir o kadar da kendinden emin bir şekilde itiraz etti.

"Ama anne, sen babamı öpüyorsun, o da seni öpüyor. Bu kötü bir şey değil ki!"

Bu sefer Bay Hwang, oğlunun masum açıklamasıyla daha da gülmeye başladı. Kendi dizlerine vurarak, gülmekten gözlerinden yaşlar akarken, "Evet oğlum, iyi yapmışsın! İyi ki öpecektin!" dedi.

Bu noktada, Bayan Hwang kocasına sinirlenerek ona doğru yürüdü ve sertçe karnına bir yumruk attı. Bay Hwang aniden acıyla kıvranırken kahkahasını durdurmaya çalıştı ama hala gülüyordu.

"Çocuğa güzel şeyler öğret!" diye çıkıştı Bayan Hwang.

Hyunjin'in annesi, daha sonra oğluna dönüp gözlerinin içine bakarak ciddiyetle konuştu, "Yalnızca eşler birbirini öpebilir, Hyunjin. Bu, her zaman yapabileceğin bir şey değil."

Hyunjin bu uyarıyı duyunca önce kaşlarını çattı, ardından gözlerini yerden kaldırıp annesine meydan okur gibi baktı.

"Felix benim eşim!" dedi, sesi bu kez daha derin ve güçlüydü; adeta bir delta sesiyle konuşuyordu.

Bu beklenmedik çıkış, odadaki havayı aniden değiştirdi. Hem Bay Hwang hem de Bayan Hwang bir an duraksadılar ve şaşkınca oğullarına baktılar. Hyunjin'in ciddiyeti ve sesi onları afallatmıştı.

Bay Hwang, ağzı yarı açık halde, bir yandan oğlunun bu deltalık gücüne tanıklık ederken gülümsemesini engelleyemedi. Ama bu kez Bayan Hwang, hem şaşkın hem de endişeli bir ifadeyle oğlunun bu çıkışını anlamaya çalışıyordu.

Hyunjin, annesi ve babasının şaşkın bakışları arasında daha fazla kalmak istemedi. Aniden döndü ve hızla koşarak odasına çıktı.

Adımlarının yankısı merdiven boyunca duyulurken, ailesi hala birbirine bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Oğlum gerçekten..." dedi Bay Hwang, gülümsemesini zor tutarak.

"Bir gün bu deltalık gururunu çok daha büyük gösterecek, bak gör. Daha şimdiden Felix'i kendine eş ilan etti bile."

Bayan Hwang, kocasına kaşlarını kaldırarak bakarken, bir yandan derin bir nefes aldı.

"Bu yaşta böyle düşüneceği aklıma gelmezdi. Ama bu kadar güçlü bir delta sesiyle konuşması... Sanırım bu, hafife alınacak bir şey değil."

Bay Hwang hafifçe başını salladı, gözlerinde oğluna olan hayranlık parıldıyordu. "Hayır, hafife almamalıyız. Ama onun kalbi temiz ve masum. Felix'e olan sevgisi de en az bizimki kadar saf. Zamanla nasıl olgunlaşacağını birlikte göreceğiz."

Bayan Hwang içini çekip kocasına daha yumuşak bir bakış attı. "Umarım haklısın, ama şimdilik onu biraz daha gözlemlemeliyiz. Bu kadar erken yaşta böyle güçlü duygularla başa çıkmak zor olabilir."

Bay Hwang, karısının elini nazikçe tutarak ona güven verici bir bakış attı. "Endişelenme, oğlumuz her şeyin üstesinden gelir. Birlikte izleyelim ve ona destek olalım."

Bu sırada Hyunjin, odasına varmış, yatağına atlamıştı. Yastığına sarılıp gözlerini kapatırken, içinde Felix'e olan sevgisi büyüyordu. Babasının ve annesinin söylediklerini duymasa da, onların onu her zaman destekleyeceğini biliyordu.

Kendi kendine gülümsedi ve gözlerini kapatıp uykuya daldı, kalbinde Felix için kelebekler uçuşurken.

Bay Hwanga aşık olanlar??

Don't dare me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin