Selam!
Bu sefer de Omegaverse evrenindeyiz ksksksss 😂
Hyunjinin babası lider alfa ve Hyunjinin 4 yaşı var. Kendisi bir delta.
Lee ve Hwang aileleri ise yakın aileler. Bu yüzden Hyunjin, bayan Lee'e "teyze" diye hitap ediyor, gerçek teyzesi değil.
Felixin ise 1 yaşı var.
.
.
.Hyunjin'in Adımları Sessizdi
Henüz dört yaşındaki Hyunjin, annesinin elini tutarak misafir oldukları evin geniş koridorlarında ilerliyordu.Çocukluğun o saf ve keşfetmeye meraklı haliyle her şeye dikkatle bakıyordu, ancak etrafındaki her şey ona sıkıcı gelmişti.
Misafirlik, onun için yetişkinlerin sürekli konuştuğu ve oyun oynamak için ilginç bir şeyin olmadığı bir ortamdı.
Felixin annesinin onu rahatlatan sesi kulaklarında yankılandı:
"Gel, sana küçük bebeği göstereyim."Bu teklife başta karşılık vermemiş olsa da sıkıldığı için razı olmuştu. Bebekler hep ilgisini çekmezdi, ama bu kez farklı bir şey vardı. Odaya girerken içini bir heyecan dalgası sardı.
Beşik odayı süslüyordu. Küçük, mavi gözlü bir çocuk usulca uyuyordu beşiğin içinde. Hyunjin, teyzesinin yönlendirmesiyle beşiğe daha da yaklaştı.
Bebeğe bakarken, odayı bir an için tarifsiz bir his kapladı. Kalbinde, o anda anlamlandıramadığı bir sıcaklık belirdi. Daha da eğilip Felix'i inceledi. Küçük çocuk ona o kadar sevimli gelmişti ki, onu kucağına almayı istedi.
Ancak ne annesi ne de Felix'in ailesi buna izin vermezdi. Hyunjin daha küçüktü, ama ruhundaki delta gücü bu küçük varlığı tanımıştı. Felix onun "diğer yarısıydı," ama bunu anlamak için henüz çok gençti. Yine de kalbi daha hızlı atmaya başlamıştı.
"Birazdan uyanıcaktır. Sen istersen onunla kal. Ben diğer odadan onun için kiyafet getireyim." dedi Felixin annesi. Hyunjin onu onayladığında anne omega odadan çıkmıştı.
Hyunjin bebeğe bakarken, Felix'in mavi gözleri birden ona doğru açıldı. Göz göze geldikleri an, ikisinin içinde de aynı his belirdi. Hyunjin'in içinde bir yerlerde sessizce uyuyan kurdu, kendini belli etti.
Küçük çocuk bir an için irkilip geri çekildi, ama sonra gözlerinin sarıya döndüğünü fark etti. Bu, onun kurduyla olan bağının küçük bir göstergesiydi.
Felix'in de gözleri mor bir renk aldı ve minik ellerini ona doğru uzattı. Sanki onu tanıyormuş gibi gülümsedi. O anda aralarındaki bağ güçlendi, henüz anlayamıyorlardı, ama bu karşılaşma çok özeldi.
Hyunjin, kendine uzanan bu minik elleri dikkatle izledi. Felix'in bu kadar küçük olması, onun hassasiyeti onu bir mıknatıs gibi çekiyordu.
Ama onu kucağına almasına izin vermeyeceklerdi. Bu yüzden küçük elleri tuttu ve içgüdüsel olarak öptü.
Daha ne yaptığını bile anlayamadan, Felix'in gülümsemesini gördü. İkisi de o anda tarifsiz bir mutluluk hissetti, sanki birbirlerini yıllardır tanıyorlardı. Ruhlarının bir yerlerde birleştiğini hissetmişlerdi.
Felix'in annesi odaya girdiğinde, Hyunjin ona hızla baktı ve bu gülüşün ne kadar güzel olduğunu fark etti. Annesi Felix'i kucağına almak istediğini anlamış gibiydi.
Felix, tekrar ellerini Hyunjin'e doğru uzatıyordu, sanki onun yanında olmayı çok istiyormuş gibi.
"Onu sevdin mi, Hyunjin?" diye sordu Felix'in annesi, kibarca gülümseyerek.
Hyunjin hemen başını salladı. Daha dört yaşında olmasına rağmen, Felix'e duyduğu bu garip çekimden kendisi de şaşkındı. Felix bu sefer daha da istekle ellerini ona doğru uzattı, kolları bir an boşlukta kaldı. Hyunjin, ona bakarak sormak istercesine gözlerini kaldırdı.
"Babası küçük vitayı kimseye vermez Hyunjin. Kıskanabilir," dedi annesi. Ama tam o anda odayı garip ve kasvetli bir aura kapladı.
Hyunjin'in annesi bu duruma hazırlıksız yakalanmıştı. Nefes nefese kaldı ve aynaya doğru koştu. Hyunjin şaşkınlıkla ona baktı.
Deltaydı ve henüz dört yaşında olduğu için güçlerinin sadece küçük bir kısmını kullanabiliyordu. Ancak ruh eşine dokunamamak, içinde bir tür öfke yaratmıştı, bunu fark edememişti bile. İçgüdüsel olarak hissettiği bu engellenmişlik, annesinin canını yakmıştı.
"Teyze! Noldu sana?" diye endişeyle sordu. Onun iyi olmadığını fark edince hızla odadan çıktı ve koridorda koşarak, "Anne! Felix'in annesi iyi değil!" diye seslendi. Hem anne babası hem de Felix'in babası bu sesi duyunca hızla yukarıya koştu.
"Hayatım? Noldu?" diye sordu Bay Lee endişeyle. Bayan Lee'nin sırtını okşadı. Rahatlaması için fenomonlarını yaydı.
"Hyunjin'i sinirlendirdim sanırım. Kokusu beni yaktı," dedi Felix'in annesi. Hyunjin ise utançla geri çekildi.
"Özür dilerim teyze, bilerek yapmadım. Gerçekten çok üzgünüm," dedi masum bir sesle. Kalbi, Felix'e olan bu güçlü bağın ne kadar derin olduğunu henüz anlayamıyordu.
"Sorun değil canım," dedi Felix'in annesi, hafif bir gülümsemeyle.
"Hyunjin neden sinirlendi ki?" diye sordu Hyunjin'in annesi.
Hyunjin kafasını salladı, "Sinirlenmedim ki anne. Farkında bile değildim."
"Ona Felix'i kucağına alma demiştim," dedi Felix'in annesi hafifçe gülümseyerek.
Hyunjinin babası ise sert bir ifadeyle konuştu, "Neyse olan oldu artık. Dikkat et, küçük kurdum. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacaksın değil mi?"
Hyunjin kafasını onaylarcasına salladı. "Tekrar özür dilerim. Felix'le kalabilir miyim?" diye sordu masum bir şekilde.
Felix'in annesi kafasını salladı. Babası ise biraz tereddütle, "evet ama kucağına almak yok, temas yok, öpmek yok," dedi.
Hyunjin'in annesi ise kıkırdadı, "Hayatım, o daha bir çocuk. Ondan da kıskanma."
"Ne olursa olsun," dedi Felix'in babası kararlı bir şekilde. Biricik evladına kimsenin dokunmasını istemiyordu. Çok kıskanç bir babaydı.
Hyunjin odada yalnız kaldığında, yeniden beşiğe doğru ilerledi. Felix ona gülümsüyordu.
" Vita..." Diye fısıldadı. "Sana dokunmam yasakmış."
Vita onu anladı ve gözlerini doldurdu. Hyunjin onun elini tutup, "Ağlama küçük bebek. Yine geleceğim yanına. Hatta seni çok sevdim. Hep geleceğim!" dedi. Felix de gülmüştü.
Hyunjin yavaşça onun küçük elini tuttu ve gözyaşlarını sildi. O sırada kapıdan annesinin sesi duyuldu:
"Hyunjin! Eve gidiyoruz!"Hyunjin, bir an beşiğin kenarına yaslanıp Felix'e bakarak, "Hoşça kal bebek. Yine geleceğim!" dedi. Felix ise yine kıkırdadı ve el salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't dare me | Hyunlix
FanfictionMinific | Delta Hwang ve Vita Felix Omegaverse Öylesine yazılmış bir hikayedir