43

133 33 8
                                    

Devam edelim...

.

.

.

Felix titreyen elleriyle telefonunu kulağına götürdü. Kalbi göğsünde hızla çarpıyor, içindeki özlem ve duygular tarifsiz bir biçimde büyüyordu. Gözleri hâlâ nemliydi, dudakları ise hafifçe titriyordu. Hyunjin'in sesi duyulunca, içindeki tüm bu hisler bir an için sakinleşir gibi oldu. Ama özlemi geçmemişti; aksine, Hyunjin'in sesini duyduğunda daha da derinleşmişti.

Hyunjin, uyandığında telefondaki aramayı görünce şaşırmıştı. Gecenin bir yarısı Felix'in araması alışılmadık bir durumdu. Telefonu açtı ve hafif bir tedirginlikle, "Felix? Bebeğim, bu saatte neden arıyorsun, her şey yolunda mı?" diye sordu.

Felix'in sesi kırılgandı, hüzünle doluydu: "Hyunjin... lütfen... lütfen buraya gel," diye mırıldandı. Bu birkaç kelimeyi söylerken bile gözyaşlarını tutmakta zorlanıyordu. "Sana ihtiyacım var..."

Hyunjin, Felix'in sesindeki çaresizliği hemen fark etti. Endişesi iki katına çıktı; Bu şekilde konuşması hiç alışık olduğu bir şey değildi. "Felix, neler oluyor? Neden böyle hissediyorsun? Bir şey mi oldu?" diye sorarken sesi titredi.

Felix, konuşurken kelimeler adeta boğazında düğümleniyordu. "Bilmiyorum... Ama içimde bir boşluk var, Hyunjin. Sanki... sanki seni görmezsem nefes alamayacağım. Ne yapacağımı bilmiyorum, lütfen gel. Sana ihtiyacım var..."

Felix'in sesindeki çaresizlik ve özlem, bir an için her şeyi durdurmuş gibiydi. Hemen durumu anlamaya çalıştı, Felix'in bu şekilde hissetmesine ne sebep olabilirdi? Ve o an, Hyunjin'in aklına tek bir şey geldi: Felix'in ilk kızgınlığı olabilirdi.

Bu düşünceyle kalbi hızla atmaya başladı. Felixe, "Yanında kim var bebeğim? Ona ver telefonu." dedi. Çünkü emin olmalıydı.

Felixin gözleri yanında duran Seungmine deydi ama onunla konuşturmak istemiyordu. Kafasını iki yana sallayarak, "Hayır." dedi.

Lakin delta ondan daha sabırsızdı. "Hemen." diye otoriter tonda konuştuğunda, zaten hükmedilmek isteyen vitanın bu isteğe karşı gelmesi imkansızdı. Yaşlı gözlerle telefonu uzattı Seungmine.

"Alo, Hyunjin? Benim Seungmin." diye konuştu Seungmin.

"Neler oluyor, Seungmin? Nesi var Felixin?"

"Kızgınlığa giriyor kesin. Gün boyu duygusaldı. Şimdi de seni istiyor."

"Acı geçmiyor sanırım?" diye sordu Hyunjin şüpheyle.

"Hayır. Lakin bir kaç saate kalmaz o da olur." dedi Seungmin Felixin durumuna bakarak.

"Ailesine haber vereceğim. Sen de yanından ayrılma sakın. Felixin yanına gelip ona bakarlar." dediğinde Seungmin hızla onu onaylamıştı. Son bir şey daha söylemek istediğinde Felix tarafından telefonu alındı.

"Delta? Geliyor musun?" diye sordu muhtaç sesle.

Derin bir nefes aldı ve onu sakinleştirmeye çalışarak, "Vitam, lütfen sakin ol," dedi. Sesini yumuşatarak ekledi, "Bir anlaşma yapalım, olur mu?"

"Ne anlaşması? Ben senin kokunu istiyorum. Buraya geliyorsun. Hadi."

"Tamam Felix. Yanına geliyorum. Ancak sadece 10 dakika yanına olacağım. Sonra gitmeme izin vereceksin değil mi?"

Felix, gözyaşlarını tutmaya çalışarak bir hıçkırık daha çıkardı. Sesi titrek ve çaresizdi: "Sadece 10 dakika mı? İyi de neden? Kokum mu kötü? Bu yüzden mi gelmek istemiyorsun?"

Hyunjin, o anda Felix'in ne kadar hassas olduğunu anladı. Onu bir an önce sakinleştirmek ve yanında olmak istiyordu. "10 dakika senin sakinleşmen için yeterli bir süre. Ayrıca kokun hakkında bir daha kötü konuşma, çiçeğim. Çiçek konunun nasıl kötü olduğunu söylersin?"

"Çabuk gel."

"Tabii ki geliyorum, seni bu hâlde bırakamam, sevgilim. Yanına geleceğim. Söz veriyorum," dedi tatlı bir tonla. İçinde kopan fırtınayı bastırarak, Felix'i koruma içgüdüsüyle doluydu.

Felix, derin bir nefes alarak, "Teşekkür ederim, Hyunjin. Seni bekleyeceğim," diye mırıldandı. Sanki Hyunjin'in sesi bile bir nebze olsun rahatlamasına yetmişti.

Hyunjin arama bittikten sonra Felixin ailesine haber verdi. Çünkü ailesi bu durumda çocukları ile ilgilenmek isterdiler. Kendisi ise en azından bir kaç dakikalığına onu görmek için Felixin ailesinden önce şehri terk etti.




Selam! Şehri terk etmek yani Felixin yanına gitmek. Çünkü Felix universiteyi farklı bir şehirde okuyor. Hatırlatayım dedim.

İyi okumalar!

Don't dare me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin