Don't Pick Up Boyfriends From the Trash Bin (BL)

91

Karma Döngüsü, Ne Ekersen Onu Biçersin - 5

Xi Lou'nun sorusu üzerine odadaki hava bir an için dondu.

Ancak çok hızlı bir şekilde Chi Xiaochi kendini tanıtmaya başladı, "Chi Xiaochi. Ben de sizinkine benzer şekilde işleyen başka bir Efendi sisteminden geliyorum. Sekizinci görev dünyasında öldürülen Song Chunyang, on görevin üstesinden gelmesine yardımcı olmam için beni görevlendirmek üzere üstümle bir sözleşme imzaladı. Görevim tamamlandıktan sonra buradan ayrılacağım ve bu bedeni Song Chunyang'a geri vereceğim. ...... Başka sorunuz var mı?"

Xi Lou, "......"

Chi Xiaochi gerçekten de yeterince açık sözlüydü, ancak bu büyük bilgi dökümü Xi Lou'nun neredeyse susmasına neden oluyordu.

Bu kişinin Song Chunyang'ın bedenini tek kelime etmeden istila edebilmesi, Song Chunyang'ın zihnine erişim haklarının muhtemelen Song Chunyang'ın kendi rızasıyla kendisine açıldığını gösteriyordu.

Elbette Chi Xiaochi'nin bir hayalet olma ihtimalini ortadan kaldıramazdı.

Ancak Xi Lou'nun haberi olmadan Song Chunyang'ın bedenine girebilmesi için bu hayaletin anormal derecede güçlü olması gerekirdi ve bu dünyaya yeni girmiş olmanın ilk aşamalarında, böylesine ezici bir üstünlüğe sahip bir hayalet ortaya çıkmazdı.

Dahası, kötü niyetli bir hayalet bedenini ele geçirmiş olsa bile, ele geçirilen şey ele geçirilmiştir, neden bu hikayeyi uydurmakla uğraşsın ki?

Tüm işaretlerden yola çıkan Xi Lou, her türlü grotesk ve alacalı yaratığı görmüş doğaüstü bir sistem olarak, Chi Xiaochi'nin söylediklerinin özel bir güvenilirliği olduğunu hissetti.

Ancak Xi Lou yine de rahatlamak istemedi ve cevaplarını yalnızca kendisinin ve Song Chunyang'ın bilebileceği pek çok soru sordu. Chi Xiaochi, Song Chunyang'ın anılarına göre soruları birbiri ardına yanıtladı ve hepsini doğru cevapladı.

Xi Lou ancak tekrarlanan teyitlerden sonra Chi Xiaochi'ye yarı yarıya inandı.

Chi Xiaochi'nin "Chunyang...... öldü mü?" sözlerindeki kilit bilgiyi çabucak çıkardı.

Chi Xiaochi boş bira kutusunu gelişigüzel bir kenara fırlattı. "Bir kez öldü."

"......Yuan Benshan ve Guan Qiaoqiao mu yaptı?"

"Evet." Chi Xiaochi masanın üzerindeki makyaj çantasını karıştırmak için elini uzattı. "Song Chunyang'ın gözlerini çalmak için bir araya geldiler. Aksi takdirde, karakterine bakılırsa, bu kadar nefret dolu olmazdı."

Xi Lou daha sonra, "Neden çekimlerin başlama saatine dikkat etmeye gerek olmadığını söylediniz?" diye sordu.

Chi Xiaochi, "Hiç bir film setinde çalıştınız mı?" diye sordu.

Xi Lou, "......" Gerçekten çalışmadım.

Chi Xiaochi aynada kendine baktı ve yarı makyajlı yüzünü inceledi. Ardından duvara yapıştırılmış film çekim programını indirdi ve incelemek için yakınına tuttu.

Chi Xiaochi'nin oyunculuk konusundaki engin tecrübesi göz önüne alındığında, tek bir bakışla bunun üçüncü sınıf bir drama olduğunu söyleyebilirdi, ki bu da 'Fear in an Ancient Castle' şeklindeki kaba film adından anlaşılabilirdi. Bu pazarın satış noktası cinsel çekicilikti ve korku atmosferi temelde sadece çığlık atmaya bağlıydı. Ne yazık ki yönetmenin bilinci ile bu piyasada para için her şeyi yapabilecek güzel ve çapkın ucuz malların bilinci aynı değildi. Bir set kullanmak istemiyordu, gerçek bir antik kalede ve başka hiçbir yerde çekim yapmak istemiyordu ya da daha güzel bir isimle sanatın peşinde koşmak istiyordu.