Don't Pick Up Boyfriends From the Trash Bin (BL)

38

Kodamandan Kurtulmak - 15

Zhou Kai acilen hastaneye kaldırıldı.

Bu arada, Chi Xiaochi bir polis arabasına bindirildi ve doğruca polis karakoluna gönderildi.

Arabaya binen Chi Xiaochi, "Ai." diye iç geçirdi.

061, "Eh?"

Chi Xiaochi üzüntüyle, "Aslında onun için psikiyatri bölümünü seçmiştim ama o ortopedide kalmakta ısrar etti." dedi.

061, "......" Bir gaz pedalına basarak onu bu hale getiren sen değil miydin?

Ancak, bu çıban bir an önce tedavi edilmezse, Zhou Kai kendine geldiğinde, er ya da geç Shen Changqing'e alevlenecekti.

Zhou evine döndüğünde, Zhou ailesinin topraklarına girdiğinde ve haberin geçmesine izin verdiğinde, Chi Xiaochi konuyu açığa çıkarmak için bir sonraki en iyi zamanı bulmak isterse, bu gerçekten zorluk üzerine zorluk eklemek olurdu.

Bu nedenle, 061 hiçbir şey söylemedi ve bir dahaki sefere daha dikkatli olması için onu ikna etmeye çalışmadı.

Chi Xiaochi'nin yaptığı her şey asıl ev sahibinin iyiliği içindi.

Tedbir konusuna gelince, bu onun endişelenmesi gereken bir konuydu.

Doktor onu kontrol etti ve nihai teşhis 061'inkiyle hemen hemen aynıydı.

Uyluk kemiği kırılmış, kaburgaları kırılmış, baldır kemiği kırılmış. Karaciğeri de bir şekilde yaralanmıştı. Kesin olan şey, bundan sonra sakat kalacağıydı.

O gece Zhou'ların evi anormal derecede kalabalıktı. Polis arabasının ardından bir ambulans geldi ve bu da evin kenarına çömelmiş olan boyun eğmeyen muhabirlerin heyecandan kafayı bulmasına yetti.

Haberler çıktıktan sonra her türlü spekülasyon yapılmaya başlandı. Ayrıca her türden 'içeriden' kanıtlanamayan ya da çürütülemeyen bilgiler ortaya atılıyor ve işler bir süreliğine büyük bir skandala dönüşüyordu.

Kamuoyunun iştahının yatışmasından sadece bir buçuk gün sonra Shen Changqing, tüm söylentileri çözmek için inisiyatif alarak bir basın toplantısı düzenleyeceğini duyurdu.

Konferansta Shen Changqing çok sade ve düzgün bir şekilde giyinmiş, mavi takım elbise pantolonuyla eşleştirilmiş beyaz bir elbise gömleği giymişti. Burnunun ucu ve gözlerinin kenarları biraz kırmızıydı ve bakışları oldukça dikkat dağıtıcıydı.

Yanında o gün Zhou'ların evini ziyaret eden ve onu karakola getiren polis çavuşu James ve iki beklenmedik kişi vardı.

Aile doktoru Aaron ve Zhou evinden İspanyol bir hizmetçi.

Burada son oturduğunda Shen Changqing bir kuklaydı.

Bu kez burada oturan Shen Changqing, hak edilmiş bir başrol oyuncusuydu.

Mikrofonu tuttu, görünüşe göre sonsuz cesaretini topladı ve genizden gelen bir sesle konuşmaya başladı, "Herkese merhaba. Ben Shen Changqing. Üç yıl boyunca Zhou Kai adında bir kâbusun içinde mücadele etmiş biriyim."

Kesilmeyi bekleyen bir hayvan ya da bir köle değil; yaşayan, nefes alan bir insan.

Sonsuz kamera flaşları altında yavaşça son birkaç yılda yaşadığı acı deneyimlerden bahsetti.

Zhou Kai'nin saçını çekip yüzünü soğuk, pahalı zeminlere gömdüğü günleri, "Yüzünü dağıtırım, bacaklarını kırarım, bakalım kim seni istemeye cesaret edecek?" diye bağırdığı günleri, vücudundaki morlukların hiçbir zaman tamamen geçmediği günleri. Bir daha asla böyle günler yaşamayacaktı.