~MUAŞAKA~

30 6 3
                                    

                                       ✨✨Güzel bir sabahtı benim için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



                                       ✨✨
Güzel bir sabahtı benim için. Çünkü gecesi güzeldi. İlk kez bu kadar çok istemiştim galiba sabaha uyanmayı. Ah anne kızın seni dinledi ve görmeni istediğin şekillere girdi. Galiba mutlu kızın anne çok mutlu. Ve sana kızgınlığını unuttu gibi. Mutlu olmam mı gerekiyormuş kızgın dağlarımın erimesi için.

Yatağımdan hızlıca kalkıp Esila'yı uyandırmadan odadan çıktım. Güzel bir duş sonrasında güzel bir kahvaltı hazırlamam lazımdı. Sıcak duşumu aldıktan sonra sebepsizce bu gün güzel olmak istiyordum. Havalarda ısınmaya başlamıştı. Bahar mı gelmişti yoksa benim mi çiçeklerim açmıştı ne? Dolabı açıp bej renginde ip askılı uzun boy olan çiçekli elbisemi giyindim. Üzerinede aynı renkte hırkamı geçirip nemli saçlarımı arkadan gevşekçe örerek önden bir kaç tutam perçemlerimi bıraktım. Hafifte makyaj yapsam ne olur ki? Hafifçe yüzümü boyadıktan sonra en muazzam olan ve bu aralar hiç kullanmadığım şeyi kullandım. Vişneli glossss. Şimdi hazırdım işte.

"Oooo ne yapaysın guzellik." Arkamı dönüp Esila'ya baktığımda uyanmış yatakta oturduğunu gördüm.
"Nasıl olmuşum?" Bir tur etrafımda dönüp Esila'ya gösterdim.
"Cok güzelsin mavişim, tam bir masum köylü olmuşsun. Şirin kız seni." Ego gibi olmasın ama bende kendimi çok beğenmiştim.
"Hayırdır sen niye bu kadar heyecanlısın. Bu süs felan yaniiiğ?"
"Abim gelecek ondan hem ben hep böyleyim. Sadece bir süre ara vermiştim." Gerçek kişiliğim buydu benim. Bir cana kıyma ve bir kaç veda beni kendi kimliğimden uzaklaştırmıştı. Ve ben şuan eskiye halime dönmek hayatı neşe ile yaşamak istiyorum. Her ne kadar içimde çoğu zaman kıvılcımlar olsa da, bunu birilerine sıçratmak yerine belli etmeden söndürmek istiyorum.

"İnsan abisi için süslenir mi ya yeme beni. Söyle söyleee yoksa o kişi mi?"
"Hangi kişi mi?"
"O işteeeğ"
"Of Esila o kim ya kalk hadi. Süreyya teyze bekliyor dünden beri."
"Süreyya teyze kim?"
"Dağhan'ın annesi."
"Ha O'nun annesi." Esila imalı imalı konuşarak 'o' kelimesini bastırarak söyledi.
"Bahsettiğin o bu o mu?"
"Anladığına göre hemennn?" İmalar hâlâ devamdı anlaşılan.
"Esila vallahi ters parakende atarım sana kalk hadi."
"Atarsan altını görürüm. At hadi." Gülerek sabır çektim ve odadan çıktım. Anlaşılan güzel kahvaltı yerine tost yiyecektik. İki tane tost yapıp masaya koyduktan sonra Esila'da gelmişti.

"Arven şaka bir yana da ben bir şey merak ediyorum."
"Ne merak ediyorsun?" Esila ne zaman ciddi bir şeyi merak etse şuanda olduğu gibi tırnaklarını yemeye başlardı.
"Tostunu ye tırnağını değil."
"Ya Arven bu Boran garip geliyor bana. Bir anda çıkması abini tanıması ne bileyim. Annesine bakman felan." Elimde tostu tabağa bırakıl Esila'yı yanıtladım. O benim arkadaşımdı ve doğal olarak merak ediyordu. Bazı şeyleri bilmesi ise hakkıydı.
"Ben sana baştan her şeyi anlatayım sen lafımı kesmeden dinle kızılkuş tamam mı?" Karşımdaki Esila gidip yerine mesleğini üzerine geçiren bir adet gazeteci Esila gelmişti. Her an cebinden mikrofon çıkaracakmış gibi geliyordu.
"Tamam tamam anlat. Neden daha öncesinde şuan ki anlatacaklarını anlatmadığın için kızacam sana ama unutturma." Bu dediğine gülmüştüm.

SİTAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin