~NÂLE~

42 6 5
                                        

                 Müziği dinleyerek okuyalım:)                                     ✨✨✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Müziği dinleyerek okuyalım:)
✨✨✨

Gece verdiği söz, sessiz bir yemin gibi çökmüştü üzerine genç askerin. İlk kez birisine söz vermişti. Geri döneceğini söylemişti. Asla böyle bir niyeti olmamıştı. Her gittiği görevde şahadet şerbeti içmeyi planlıyordu. Şimdi işler değişmişti. Geride bekleyeni vardı. Bir umudu, bir gün ışığı vardı.

Gözlerini asla kapatmadığı yatağından kalkıp, yavaş yavaş hazırlanmaya başladı. Gün aymamış, hâlâ ortalık alaca karanlıktı. Odasından çıkıp önce annesinin yanına gitti. Yatağının dibine çöktü. Yıllardır ona annelik yapan kadının saçlarına hafif bir öpücük kondurup daha sonra elini öpüp geri çekildi. Küçüktü henüz bu kadınla tanıştığında. O zamandan beri bir anneden daha fazlasını yapmıştı bu adam için. Daha fazla vakit kaybetmeden çıktı odadan. Şimdi gitmesi gereken iki yer daha kalmıştı. İki yer üç kişi... üçüncü kişiye görevden gelince gidecekti.

Adam evin kapısını yavaşça açıp aynı yavaşlıkta geri kapattı. Karşısında bir kardeşten daha fazlası olan adamı gördü. Onların konuşmasına gerek yoktu. Gözleri ile anlaşıyorlardı zaten. Şuan da olduğu gibi. Karşısındaki adam usulca kafasını salladı. Genç asker istediği yanıtı almış gibi karşı evden içeriye girdi. Görmek istediği kişinin odasına gidip yavaşça çöktü kapının kulpunu.

Koca yatağın köşesine kedi gibi kıvrılmış uyuyordu. Bu adamı gülümsetmişti. Sessizce yanına yaklaşıp bir müddet yüzünü izledi karşısındaki küçük kadının. Daha sonra dudağının kenarındaki gamzeyi okşadı. Burada solumak istedi bir an. Üzerinde olmayan örtüyü hafifçe örttü üzerine. Uyandırmak istemiyordu kadını. Annesine yaptığı gibi bu küçük kadınında saçlarına bir öpücük kondurdu derince soluyarak. Neler vardı ona anlatmak istediği, ama hepsinin birer zamanı vardı. Biliyordu, karşısında ki kadının çok zeki birisi olduğunu. Çoğu şeyi çözmüştü zaten. Mezarlıktaki olaydan çoğu olaya kadar farketmişti bu küçük kadın. Ama susuyordu. Sırf adamın ona anlatacağı günü beklediği için susuyordu.

Çöktüğü yerden ayaklandı adam. Gideceği sırada odadaki masanın üzerinde gördüğü şeyler ile duraksadı. Masanın yanına ilerleyip gördüğü küreyi eline aldı adam. Yüzünde güzel bir tebessüm oluştu. Yıllar önce olduğu gibi, yine aynı duruyordu küre. Yavaşça bıraktı küreyi yerine. Sonra gözü diğer şeye takıldı. Yıldız kolyesi...

Adam eline aldığı kolyeyi, uyuyan genç kadının yanına giderek, olabildiğince sessiz ve yavaş hareketler ile taktı genç kadının boynuna.

Geldiği yeri tekrar yürüyüp odadan çıkacağı sırada, kapı açılmıştı. Gelen kişi uyuyan kadının arkadaşı Esila'ydı. Karşısındaki kadın askeri görünce başta şaşırsada, hemen anlamıştı neden buraya geldiğini. Yüzünde muzip bir gülümseme ile odaya geçti kadın. Elini dudaklarında fermuar varmış gibi çekip sessiz olacağını söylemek istemişti.
Esila'ya "O'na dikkat et." Diyerek karşısında uyuyan kadını gösterdi. Daha sonra çıktı odadan ve evden.

SİTAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin