"Mazaik pastanı yemedin, afiyet olsun..."Korku, endişe vücudumu esir almıştı. Öylece elimde not ile kaldım kapıda.
"Arven bu normal bir şey mi evin adresine kadar bilen birisi bu her kim ise." Anlamaya çalışıyordum. Kimdi bu, neden sürekli bir gizemin içindeydim ben. Şimdi kesin kararımı vermiştim. Kimseyi kendi korkumun içine çekemezdim.
"Esila ben gideceğim benim yüzümden başınız yanamaz." Can iyice sinirlenmişti.
"Arven beni sinir etme geçin içeriye bir konuşalım. İlk notu gönderen ile bu aynı olmayabilir, belki oruspu çocuğunun birisi kafede gördü beğendi seni."Can'ın dediği de doğru olabilirdi ama mantıklı düşünürsek bir günde iki not iki gizem tesadüf olabilir miydi? Olamazdı, masalda değiliz.
"Can'ın dediği gibi olabilir Arven. Belki kafede birisi seni gördü beğendi böyle de düşünmek gerekir."
"Bir günde iki not, ayrı kişiler ve ben dün amcamı bıçakladım. Neyin tesadüfünden bahsediyoruz. Gerçeklere dönelim lütfen kendimizi kandırmayalım."Sırf ben üzülmeyeyim panik yapmayayım diye yapıyorlardı ama gerek yoktu böyle şeylere. Ben zaten hep gerçeklerle yüzleştim. Kimse bana masal anlatmadı, kurduğum hayallerde bile vardı benim gerçeklerim.
"Benim bir arkadaşım var Ankara'da şimdi onu arayacağım emniyette çalışıyor. Merak etmeyin ondan bişey çıkmaz."
"Kim bu arkadaş Can emin miyiz bir şey çıkmayacağına."
"Güvenin bana, ben sizi ne zaman yarı yolda koyacak bir şey yaptım."
Doğru söylüyordu Can. Bizi hiçbir zaman yarı yolda bırakmadı hep arkamızı topladı. Babamın yapmadığını yaptı bana. Yine gelmişti aklıma, öfkemi dindiremediğim kişiler.Ben kendi kendime düşünürken, Can çoktan bir arama yapmış, sesinize hoparlöre vermişti.
+Alo! Naber Mete.
-İyidir hayırsız nerelerdesin.
+Bıraktığın yerdeyim birader. Ya senden bir ricam olacaktı.
-Söyle kardeşim dinliyorum.
+Ankara'da bıçaklanma vakası oldu mu?
-hergün oluyor bu memlekette, ama dün gece bir olay oldu bir adam evde bıçaklanmış geç saatlerinde.Sessizce dinliyordum telefonu. Aklımda yüzlerce soru vardı. Ama içlerinden en önemlisini Can sormuştu bile.
+ne olmuş peki ölmüş mü?
-yok ölmemiş adamın ifadesine göre kumarda borcu varmış, borçlusu yaptırmış ama kimin yaptığını görmemiş. Bizi işkillendiren o saatlerde evden genç bir kızın hızla çıkması kamera kayıtlarına yakalanıyor ama adam ısrarla bir kız değil bir adam olduğunu söylüyor. Adam susturulmuş gibi geldi bize."
Kalbim deli gibi atıyordu. Duyduğum hangi birine şaşırsam karar verememiştim. Hayat güzel bir oyun oynuyordu bana.
+olay hangi ilçede kardeşim.
-mamakta Taşhanhane sokakta olmuş.Benim evimin sokağıydı ve o kişi amcamdı. Ölmemişti ama beni de ihbar etmemişti. Anlamıyordum hangi çarkın içindeydim de çevirdikçe boş geliyordu.
+tamam sağolasın Mete.
-ne demek kardeşim de hayırdır niye sordun?
+avukatım oğlum ben iş lazım adam şikayetçi olsaydı işini alırdım paraya da para demezdim.Can biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattı. Bir şeyler oluyordu birisi benim hayatımı yönlendiriyordu. Ben suskunluğumu korurken Esila konuştu.
"Arven amcan neden böyle bir şey yapmış olabilir?"
"Bilmiyorum Esila bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum. Benim, kimim varda gidip o adamı susturacak ve o adam çıkarı olmadan evet beni başkası bıçakladı diyecek."
"Çözecez onu da merak etme. Kimse bu çıkar elbet. Verir bir yerden açık. Bekleyeceğiz."
![](https://img.wattpad.com/cover/380294477-288-k280951.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİTARE
Roman pour Adolescents+Yıldızlar yükseklerden daha güzel görünür Siriüs. -Dağlar buna müsait mi? +Dağlar yıldızına hep müsait. Nereden bilebilirdi kimsesizliğini kimselerin dolduracağını, nereden bilebilirdi bir DAĞ'ın gölgesinin ancak bu kadar güvenli olduğunu, nerede...