~SAYE~

11 3 3
                                    

"Ağlamak için gözden yaş mı akmalı,Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?Sevmek için güzele mi bakmalı?Çirkin tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktırÖzlenen yanındayken hicran duyulmaz mı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ağlamak için gözden yaş mı akmalı,
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır
Özlenen yanındayken hicran duyulmaz mı?

Ne güzel demiş Hugo bey.

Okuduğum kitaptaki alıntı şiiri okuyup kitabın kapağını kapatarak okumaya ara verdim. Kaç saattir bu kitap ile haşır içindeydim farkında bile değildim. Odamdan çıkıp salona gittiğimde annem televizyon izliyordu.
"Yüzünü gördüm ya kızım ölsem gam yemem."
"Ne biçim söz anne! Kitap okuyordum."
"Azıcıkta ben görsem o mavişleri hep kitaplarına bakıyorsun ama." Annem yapma bir kırgınlıkla konuştu. Yanına gidip iki yanağına da kocaman bir öpücük kondurdum.

"Anne, babamda mı çok kitap okurdu?"
"Nereden geldi bu aklına Arven?" Babamdan kalan çok kitap vardı evde. O kadar çok vardı ki, defalarca hepsini okumuştum. 19 yıllık hayatımda kaç tane kitaplar sığdırmıştım. Belki bunu da babam okumuştur diyerek okudum.
"Anne söyle ya. Okur muydu?" Annem benden kurtulamayacağını anlayınca sıkıntılı bir nefes verip konuştu.
"Evet kızım. Baban o kadar çok okurdu ki, kitaplar aleminde yaşar ve bir gün ülkeyi kurtaracağını düşünürdü." Daha bize bakamamıştı ki nasıl kurtaracaktı ülkeyi.
"Kurtarır mıydı peki anne?"
"Kurtarırdı kızım."
"Ama bizi neden kurtarmadı, değmez miydik?"
"Değerdik. Değdik belki de."

Abimi sormak istiyordum anneme. Ama ne zaman konusunu açsam göz yaşlarına hakim olamıyordu. İçimde abime karşı o kadar çok merak vardı ki. Dilimi tutamıyorum.

"Abim anne, o güçlü müdür?" Annem ellerimi ellerinin arasına alıp dolu gözler ile yüzüme baktı.
"Bu konuyu son kez konuşacağız sonra açmak yok tamam mı kızım." Tamam anlamında kafamı sallayıp anlatmasını bekledim.

"Abini baban yetiştiriyorsa çok güçlüdür kızım. Evet abini aldı seni bıraktı beni bıraktı. Kim bilir kaç hayat kurtaracak o ikisi. Senden asla ikisine de kızmanı istemiyorum. Eminim ki bir gün bizi de kurtaracaklar. İnsan kızıyor öfkeleniyor ama o perdeyi aralayıp arkasında neler varmış öğrenmek lazım. Öğrenen kadar kızmak yok öfke yok."

Ondan mı annem her gece pencere kenarında abimle babamı bekleyip gelmediklerinde kızıp ağlıyordu. Bana kızma diyen kadın her gün bitiyordu. Gözümün önünde eriyordu. İlaçlar ile ayakta durup çabasını bir köşeye koymuştu annem. Babam gitmişti abimi de almıştı. Annemi de benimle bırakmıştı ama kısmen. Annem hergün kayıp oluyordu.

Daha fazla bu konuyu konuşmak istemediğim için oturduğum yerden kalktım. Ben sormuştum soruları ama beklediğim cevaplar değildi.

"Ben kütüphaneye gidiyorum."
"Yine kaç bakalım."

SİTAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin