'Şeytanı yenmek için şeytana mı dönüşmeli?'
Tenimi sıyırıp geçen hayali eller vardı sanki bedenimde şefkatle dolanan. Alışık olmadığım bir merhamet dalgası çalkalanıyordu etrafımda. Kafamın içinde karmaşık sesler, kulaklarımda bazı fısıltılar çınlıyordu dur durak bilmeden.
"Artık uyumuyorsun kızım, uyandın işte.."
Kraliçenin sesine karşı dudaklarımı araladım zoraki bir şekilde.
"Uyandım mı?"
Karnımda dönen ateş yumağı ile kaşlarımı çattım. Çok sıcaktı..
"Ateşi benimsemen gerekiyor. Sana uyum sağlamasına izin ver."
Ellerim ağır ağır karnımı bulurken kaşlarım çatıldı. Bir soba kadar sıcaktı vücudum, tıpkı Âires'in vücut sıcaklığına benziyordu.
"Nasıl?"
Kraliçenin derinlerden gelen sesini başka bir erkek sesi bastırmıştı.
"Kelebeğim.."
Gözlerim ağır ağır açılırken netleşmeye çalışan görüntünün düzelmesini bekledim. Evdeydik. Başımı yasladığım dizinden kaldırmadan siyah gözlerine baktım. Muhtemelen kendi kendime bir şeyler mırıldanmıştım ve o yüzden seslenmek zorunda kalmıştı.
"Âires?"
Dudağında ki ufak yarım gülümseme, dudaklarını alnıma değdirince silindi. Başını geri çekip uykulu surat ifademe baktı. Bir yandan da bir eli saçımı diğeri karnımı okşuyordu. Karnımın üstünde ki ellerimizin sıcaklığı birbirine çok benziyordu.
"Birşey yok güzelim. Devam et uyumaya."
Her ne kadar başımla onaylasam da yeniden gözümü kapatıp uykuma kaldığım yerden devam edemedim. Gözlerim karşı koltukta boylu boyunca uzanan çocuğa kaydı. Üstünde kalın bir battaniye vardı ve alnında boncuk boncuk terler birikmişti. Döndüğünüzden beri bu haldeydi. Vücudu soğuktu ve canı acıyordu.
"Neden hâlâ iyileşemedi Âires?"
Sesime yansıyan korku ile saçımı okşayan eli yanağıma kayıp elmacık kemiğimde gezindi.
"İyi olacak meleğim. Vücudunun bu yoğunlukta bir zehri atması kolay değil, ama başaracak."
İstemsizce dudaklarım büküldüğünde Sgotach biraz daha sarıldı battaniyeye. Altı doz ejdersöken enjekte edilmişti vücuduna. Bu.. Çok fazlaydı! Eğer su lordu olmak gibi mucizevi bir ayrıcalığı olmasaydı çok büyük ihtimalle ölürdü. Neyse ki sıvı şeylere olan bağışıklığı onu korumuştu..
"Kalp atışları nasıl?"
Onlardan öğrendiğim bir diğer şey ise buydu işte. Kalp atışı insanın vücudunda olan bütün değişimleri ele veriyordu. Hastaysa, heyecanlıysa, üzgünse hatta mutluysa bile insanın kalp ritmi değişiyordu ve güçlü bir safkan bunu duyarak hareket edebiliyordu. Muazzam bir şey olmalı birinin kalp atışlarını duyabilmek..
"Olması gerekenden biraz daha yavaş."
Bunu söylerken beni korkutmamak için sakin tutmaya çalışmıştı sesini. Fakat içime dolan huzursuzluk ile yattığım dizinden kalktım ve ayaklanıp Sgotach'ın yanına gittim. Karşısında çömelip elimi alnına koyduğumda hissettiğim şeyle elimi geri çektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂİRES'İN UYANIŞI
Viễn tưởngYeri göğü inleten kükreyiş bütün vücudumun korkuyla titremesine neden olmuştu. Ellerimle kulaklarımı kapatıp gözlerimi yumdum sımsıkı. Dudaklarımın arasından kaçan hıçkırığın ardından aniden kıyamet sona erdi. Şimdiyse duyduğum tek şey kendi nefes a...