◘13◘ Part 3 ◘ Gözlerde Gizlenen

7.6K 405 27
                                    

Ben belki okursunuz diye buraya kısa ama öz bir açıklama yapayım. Umarım okursunuz.

Bölümü geç yazma nedenlerimden bir tanesi sıfıra indiğini hissettiğim kelime dağarcığım. Kelimeleri yutmuş ve harflerine kadar onları hiç bir araya gelmeyecekmiş gibi parçalamıştım sanki. Bu belki size mantıklı gelmeyecek ama gerçekten sinir bozucu bir durum. Kurgu hazır, ama kelimeler yok. Canfeza'nin dediği gibi.

"Yazamamak nedir bilir misin oksijen kalemken?"

İkinci olarak da profilimi inceleyenler bilir Trabzonluyum. Ve Trabzonlular bilir fındık zamanındayız. Ve fındık toplayanlar bilir fındık toplamanın zahmetini. Sabah altıda kalk akşam yediye kadar fındık topla sonra gel o yorgunlukla bölüm yaz. O bölümden zaten hayır gelmez :)

Bir iki hafta içerisinde iki kısa bölüm daha yayınlarım sonra zaten işler biter ama ders çalışmaya başlarım. (Allah anatomide bana yardım etsin.)

Aynı zamanda hikayenin videosunu yaptım, multimedyada. Altına yorum yapan denyoyu önemsemeyin lütfen. Tatsızlık çıkarmaktan başka bir ise yaramayan klavye kekosu.

Ya bir de Allah için şu yazarınıza söyleyin bi öpüşsün bi sarılsın artık şu çift. Sıkıldım ya hep kavga hep kavga!

Bu kadar. Okuyanlara teşekkür ederim :) Size keyifli ve bol yorum bırakacağınızı umduğum bir bölüm bırakıyorum.

Beğenmeniz dileği ile!

¤¤¤¤¤

Attığım her adımda cesaret yüklendiğimi hissediyordum. Belki de yine farklılığımı konuşturarak attığım her adımda korkumu yenmenin bir yolunu buluyordum. Sonuç olarak bir şekilde o gerksiz korkudan kurtuluyordum ve ikisi de eğer biraz sonra başlayacak yemek için bana yeterli cesareti verdiğinden kabulümdü. Birazdan tüm tanrılar ben ve Hades'e yoğunlaşacak, Hades ve Ares arasında çatışmalar yaşanacaktı. Hatta bir kaç patavatsızı bana bile laf yetiştirebilirdi.

Ama bunlardan dahası annem vardı. Annem her seferinde Hades'e laf atma girişiminde olacaktı ve eğer Hades'i kızdıracak şeyler söylerse Hades'i susturmak hiç de kolay olmayacaktı. Ayrıca kendisinin de dediği gibi annemi alttan almak zorunda değildi. Ben olsam almazdım.

Hades'in mülküne Hades'ten izinsiz girerek ve çok kesin bir Olimpos kuralını yok sayarak Zeus'u değil Hades'i kızdırmıştı. Ayrıca Hades ile Ares her an savaş haline gelebilecek konumdayken bu Hades'in zayıf olduğunu göstermiş ve Ares'in eline mal vermişti.

Ellerimde bir baskı hissedince düşüncelerimi bölen Hades'e döndüm. Hiçbir şey olmamış gibi yürümesi yaptığı şeyin ani bir refleks olduğunu gösteriyordu. Ama hala elinin elimde olması beni tuhaf hissettiriyordu. Çünkü elimi tutarken bana cesaret yüklüyor gibiydi. Yalnız olmadığımı, arkamda olduğunu ve bana her zaman destek olacağını gösteriyordu.

Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama sanırım yanımda olmasından memnundum. Diğer yandan haklıydı çünkü. Tanrılar benim zayıf bir noktamı bekliyorlardı ve eğer Hades içeride bana destek olmazsa onlara istediklerini verebilirdim.

Ama neyse ki onlara istediklerini vermeyecektim. Çünkü emin olduğum tek şey Hades'in beni asla yüz üstü bırakmayacağıydı. Bu düşünceyle ile birlikte bende onun elini refleks olarak sıktığımda yüzünü bana yan şekilde dönerek göz göze gelmemizi sağladı. Size yemin edebilirim ki o kısa bakışta bile ben yanındayım mesajını bana enjekte edebilmişti.

Ona hafifçe gülümsediğimde yüzüne yine o küstah gülüş yayıldı. Elimi bırakarak beni belimden yakaladığında irkilmekten çekinmeyen bedenim Hades'in yanında ki yerini buldu. Ona dönerek gülümsemeye devam etmeme rağmen bana doğru herhangi bir harekette bulunmaması onun gerçekten de gülme özürlü olduğunu gösteriyordu. Ya ben fazla abartıyordum ya da o, minicik gülme kesesini bugünlük doldurmuştu.

Yasak Meyve: Nar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin