Allah!
Şu bölümü yazana kadar öldüm öldüm dirildim yemin ediyorum. Üç kere yazdım galiba. İçime sinmedi hiçbir türlü, iyice strese soktu beni. Neyse en azından yazabildim. (Lütfen kısa demeyin, 2,5 ayımı aldı bunu yazmak.")
Her neyse.
Yunan Mitolojisinde evliliği şöyle azıcık anlatayım da kafanız iyice karışmasın.
Yunan Mitolojisindeki evlilik tanrısı Hera değil, Hymen'dir. Hymen mitolojiye göre Şarap tanrısı Dionysus ile aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'in oğludur. Evlilikler genelde onun rızasıyla onun aydınlattığı meşale doğrultusunda olur ve Hymen gerdek gecesinde onun için kan dökülmesini ister. Hymen zarını ya da diğer adıyla kızlık zarını biliyorsunuzdur. Burada ilk birleşmedeki kandan bahsedilmiştir.
Hymen'in yakın arkadaşlarından bir tanesi Hades'e Afrodit istediği için ok atan Eros, diğeri de Persephone'yi seven ama kurguda Hades'in öldürdüğü Asklepios'un kızı hijyen tanrıçası Hygen.
Aslında olaya dışarıdan bakıldığında mantıklı detaylar göze çarpıyor. Yunan mitolojisinde evlenecek kadının bakire olması çok önemli bir detaydı ve bunun için ergenliğe girdikten sonra bekletilmeden kız evlendirilirdi. Bakire olmanın evliliği kutsadığı düşünülürdü.
Kızlık zarı, hijyen ve aşk üçlüsü yani.
Gelelim benim kurguma.
1. Hades Yunan Mitolojisindeki en sadık tanrı, Hymen ise evlilik tanrısı olmasına rağmen onun tam zıttı ve gözü hep dışarıda bir abimiz. Bu yüzden Hades Hymen fanı diyemeyiz.
2. Hygen Asklepios'un kızı, ki tekrar hatırlatayım Cerberus onu parçalamıştı. Bu eksi bir yön.
3. Eros var ki bu üçlü arkadaşların baya yakın olduklarını düşünürsek olay baya Türk dizilerine taş çıkartıyor.
4. Bana sorarsanız en önemli neden, adam yeraltının tanrısı yahu, 3 büyük tanrıdan bir tanesi ki en büyükleri -benim kurgumda olmasa da- en sadık tanrı, en güçlülerinden ve en zengini. Bir de belki fark etmişsinizdir Hades kurgunun başlarında Persephone'nin bakireliği konusunda onunla dalga geçiyordu. Dalga geçmesinin nedeni yeryüzündeki böyle saçma inanışlardan nefret etmesi ve Persephone'nin de Demeter'in kızı olarak öyle inandığını düşünmesi. Yanlış anlaşılmasın, Persephone bakire oluşunu sevmediğini söylemiyorum. Bakireliğin kutsal bir şey gibi görülmesinden çok hoşlanmıyor.
Sonuç olarak olay şu: Hades Persephone'ye evlenme teklifi etti, Persephone de bunu hareketleriye kabul etti. E iki gönül bir olunca yeraltı yeryüzü olur sadjflas şaka şaka. Demeye çalıştığım şey Hades ve Persephone'nin aşkı çok büyük, çok kudretli iki tanrı arasında oluyor ve evliliğin kutsallığını bilmeyen ama evlilik tanrısı olan biri tarafından kutsanmaya ihtiyaç duymuyor.
O değilde tekrar okuyunca baya karmaşık geldi bana da :D. Her neyse umarım anlatabilmişimdir. Keyifli okumalar.
"Seni seviyorum, Hades!"
Gülüp başını öne eğdi ve yüzünde alaylı bir ifadeyle bana döndü sonra.
Derin bir nefes verdim. En azından onu tanıyordum da böyle bir şey yapmayacağını biliyordum. Yine de ona pat diye bunu söylemeyi aklımdan geçirdim. Ne kadar mantıklı geliyordu kulağa? Hiç.
"Hayallerimi süsleyen, kabuslarımın yüce ruhlu baş kahramanı, benim beceriksiz kalbim size aşık oldu..."
Yine alay dolu, boş, küçümseyici bakışlar, merdivenlerin her basmağında durup aklıma gelen fikri tartıyordum ama ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Aklımda hayat bulan her sahnede küçümseyen bakışları beni buluyordu. Bana iyi bir dönüt vereceği inancıyla indiğim her basamakta canlandırdığım kurgu bana tam aksini gösteriyor, bunu yapmamam için beni ikna ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Meyve: Nar.
FantasyO bana yasaktı, ama ben ona değildim. O beni kaybetmeyi göze alamazdı ama ben alırdım. Ben karanlıktan korkardım ama onun karanlığında korkmuyordum. Belki onu bana saplantılı hale getiren aptal bir oktu. Ama benim onun kaba, sert, korumacı, kırıcı...