Yasak Meyve: Nar.

◘4◘ Şiir Yazan?

Merhaba arkadaşlar.

Uzun ve sıkıcı bir yazar notu falan yapmayacağım.

Lisedeyim ve doğa olarak bölümler ister istemez geç geliyor.

Ayrıca bu bölümü sırf zorunda hissettiğim için yazdım ve hayalimde ki kelimleri tam olarak yazıya dökemedim.

Umarım beğenirsiniz.

Multi Persephone.

Sıcak.

Yer altı dünyasındayken ve hayatım belki de geleceğim tehlikedeyken benim dert ettiğim şeyin sıcak olması beni rahatsız etse de böyle bir ortamda başka bir şey düşünebileceğimi sanmıyordum.

Elimi kaldırarak alnımdaki yavaşça geriye doğru sildim. Gözlerimi kapatmamaya çalışsam da bu sıcak benim uyuşmamı sağlıyordu. Ayrıca saatlerdir gözümü açık tutmaya çalışmam beni uyumaya kendi elleriyle veriyordu.

Boğazım kuruduğunda öksürerek kendimi bu kuruluktan arındırdım. İki saattir yattığım koltukta uyumamaya çalışıyordum ve bu çabalarım birazdan son bulacaktı. Uyku gözüme her zamankinden daha güzel görünüyordu ama bu cehennem de uyumak hayatım boyunca yapacağım en büyük aptallık olurdu.

Her yer karanlık ve ya kırmızıyla süslendiği için saatin ne olduğunu da tahmin edemiyordum. Ama bu kadar süre ayakta kalma çabalarım bana akşam olduğunu çoktan gösteriyordu.

Annemin beni aradığından emindim. Oflayarak yatakta kendimi doğrulttum ve son bir saattir sürekli odaya girip çıkarak beni kontrol eden hizmetlinin tekrar odaya girişini ve karşımda ki sehpanın üzerine bir şeyler bıraktığını gördüm.

Önümde reverans ettikten sonra çıktığında karşıda ki sehpanın üzerine baktım. Benim için getirdiği yemekler ağız sulandırıcı görünse de kendimi tutarak gözlerimi kapattım ve başımı arkaya doğru yasladım. Ellerimi karnımın üzerine biriktirdikten sonra ağzımı aralayarak içimde ki beni rahatsız eden sıcak havayı dışarı çıkardım.

Nefeslerim sıklaşmaya başladığında kaşlarımı çattım. Bu dayanabileceğim veya sabredebileceğim bir sıcak değildi. Burnuma gelen nefis yemek kokuları işimi zorlaştırırken şu an için yapabileceğim en iyi şeyin uyumak olduğunun farkındaydım.

Biraz önce deli gibi uyumak isterken şimdi uyku beni parça parça terk etmişti.

Kapalı gözlerimi daha da sıkı yumarak uyumayı dilesem de karnımda ki boşluk hissi beni bundan alı koyuyordu. Gene de gözlerimi açmadan bekledim. Yer altı dünyasında uyumak kimse için sağlıklı olmazdı.

Alnımda biriken teri tekrar sildikten sonra yastığı arkamda daha rahat bir pozisyona getirdim. Kafamı koyarak tekrar uyumaya çalışsam da karnımda duyduğum gurultu pes etmemi sağladı. Uyumak yerine ayağa kalkarak camdan bakmaya başladım.

Karanlıktan hiçbir şey görünmezken gözlerimi devirdim. Eğer her yer karalıksa pencereye ne gerek vardı ki? Gene de uyumaktan ve yemek yemekten daha iyi bir seçeneğim olmadığı için kolları mı göğsümde kavuşturarak pencereden bakmaya başladım.

Omzumu cam pervazına dayayınca manzara bana daha katlanılır hale gelmişti. Yorgundum, açtım, uyumak istiyordum, ayakta duracak halim yoktu. Cam pervazı bana destek olurken bir anda baktığım karanlık manzara kıp kırmızı alevlerle donatıldı.

Korkuyla geriye çekilsem de kalbimin hızına söz geçiremiyordum. Bir yanardağa yukarıdan bakmak ile eş değer olan bu durum bana bir anda yüklenince daha da katlanılmaz olmuştu. Bir fark vardı ki bu manzara ne kadar korkutucu olursa olsun müthiş bir manzaraydı.