◘31◘ Toplantı

5.3K 289 84
                                    

Selam!

Önceki bölümde Theseus yazacağıma yanlışlıkla Perseus yazmışım. Bu yanlışımı affedin lütfen. Bölümün tadını çıkarın!

(SON CÜMLEDE AMATÖR YAZAR YORUM İSTİYOEUM DEMEYE ÇALIŞMIŞ.)

Bir de 4 gün sonra sonuçlar açıklanacak! Lütfen şans dileyin de istediğim bölümü alabileyim!

😚😚

Hades'in tekrar odaya gelmesini beklemekte kararlıydım fakat geç kalacağımı hissettiğimde ayaklanarak büyük salona doğru ilerlemeye başladım. Eteğimin salaş tülleri ayaklarıma dolanırken yüzüme doğru düşen bir tutamı geriye doğru ittim. Taktığım kehribar kolye dekoltenin başladığı yerde bitiyordu ve bu tüm dikkatleri oraya çekiyordu. Büyük yemek salonunun önüne geldiğimde kapı kendiliğinden açıldı. Kapı açılırken derin bir nefesi ciğerlerimde yeşerttim ve omuzlarımı dikleştirerek büyük yemek salonuna adım attım. Bir kaç bakışın bana döndüğünü hissetmiştim fakat ilgilendiğim tam karşımda Zeus ve Poseidon tartışırken onları izleyen Hades idi. Onu sanki ilk kez görmüş gibi heyecanlandımsa da farkettirmeden hızlı ve kararlı adımlarımı devam ettirdim.

Akılda filizlenen ilk anlar dudaklarıma bir buse kondurduğunda onun da aynı şeyleri düşündüğünü biliyordum. İlk konuşmamızın geçtiği bu salonda yine aynı şekilde bu salona giriş yapmıştım ve o da yine aynı şekilde kardeşleriyle konuşuyordu.

Değişen belki sadece kıyafetlerdi belki de ruhlardı. Ortama ağırlığını koyan bir değişiklikti bu ama kaynağını bilmiyordum. Gözleri baştan aşağı beni süzdüğünde göğüs dekoltemde kaldığını fark etmiştim.

Ve bu durum hoşuma gitmişti.

Hafifçe öksürdükten sonra elini uzatarak elimi uzatmamı beklediğinde hiç düşünmeden elini tuttum ve beni yanına çekmesine yardım ettim. Zeus ile arasında kaldığımda elindeki kadehi bana uzattı. Kadehi tuttuktan sonra ona gülümsediğimde o da bana gülümsedi ve dekolteme saniyelik bir bakış attı.

Onu umursamadan Poseidon'a gülümsediğimde Poseidon da bana gülümsedi. Gülüşünde tuhaf bir tını vardı fakat ben bunu yakalayamadan yüz ifadesini değiştirdi. Tekrar içimde bir kötü his oluşmaya başladığında bunu geri plana atmak için Hades'e döndüm. Bana güven veren bir bakış attığında rahatlamam gereken yerde daha da gerildiğimi hissettim. Bir şeyler oluyordu. Bakışlarımı salonda gezdirdiğimde sadece baş tanrıların burada olduğunu farkettim. Fark ettiğim diğer detay da salonun diğer köşesinde durup bana bakan annem ve Apollo idi.

Zeus'dan öksürme sesi geldiğinde dikkatimi ona topladım: bakışlarıyla sofrayı işaret ettiğinde tüm tanırlar ağır ağır sofraya yönelmeye başladı. Yanımızdan Zeus ve Poseidon ayrıldığında Hades de ayrılacaktı fakat elini sıkıca tutarak onu durdurdum ve kaşlarımı çatıp, gözlerimi kısarak şüphelerini ona ilettim.

"Her şey yolunda mı Hades?"

"Endişelenecek bir şey yok, hadi gidelim."

İçime su serpmemişti ama yine de elini bırakmadan onunla beraber sofraya doğru ilerledim. Zeus başta, iki büyük kardeşleri de yanında oturuyordu. Ben Hades'in yanındaydım ve karşımda Hera bulunuyordu, fakat dikkatimi asıl çeken şey Afrodit'in yanının boş olmasıydı. Hephaistos diğer tarafındaydı ve Ares de benim sıramdaydı. Dolayısıyla oraya kim oturacak bilmiyordum ve aklımda bir isim de oluşmuyordu.

Zeus konuşmaya başlamadan Poseidon konuşmaya başladığında Hades'in elime verdiği bardaktan şarabımı içiyordum.

"Bugün burada Yarıtanrıları, özel mülklere ve Olimpos'a giriş çıkışı ve-"

Yasak Meyve: Nar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin